Balkanlar'da halen Müslümanlara hizmet veren 6 asırlık 100'den fazla Osmanlı camisi, hamam, medrese, han ve saat kulesi, restorasyon için Türkiye'nin ilgisini bekliyor.
Makedonya ve Kosova'daki onlarca Osmanlı camisi ve tarihi eseri, restorasyon için Türkiye'nin ilgisini bekliyor. Sosyalist Yugoslavya'nın parçalanmasından sonra bölgede ortaya çıkan Kosova, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan devletlerinin sınırları içerisinde kalan vakıf eserleri, tamirat için bu ülkelerin resmi izin vermeye başlamasına rağmen, Türkiye'nin ilgisine muhtaç durumda. Yeni devletler izin veriyorMakedonya'nın başkenti Üsküp'te doğan Bursa Milletvekili Niyazi Pakyürek, daha önce bu Osmanlı eserlerinin tamiri için Türkiye'ye müsaade verilmediğini ancak içinde bulunduğumuz şu günlerde yeni kurulan devletlerin 'Türkiye ile sıcak ilişkiler kurabilmek adına' bu eserlerin restorasyonuna izin verdiğini söyledi. Üsküp'te halen Arnavut ve Türk Müslümanlar tarafından kullanılan 8 açık Osmanlı camisi bulunduğuna işaret eden Bursa Milletvekili Niyazi Pakyürek, "Şu anda güvercin yetiştirilen Makedonya'nın başkenti Üsküp merkez çarşısındaki Aras Camii yeniden ihya edilmelidir. Buradaki tarihi camilerin bakımının Vakıflar tarafından yapılması, Türkiye'nin bölgedeki mirasına sahip çıkması anlamına gelecek; önemli bir moral ve güç gösterisi olacaktır. Bursa'daki hemşehrilerimizin gayretleri ile tamiratına başlanan Kebir Çelebi Mehmet Camii bile bölge halkına büyük moral kaynağı oldu. Kosova'nın Prizren Şehri'nde kalan Sinan Paşa Camii'nin içi de içler acısı halde. Bu caminin restorasyonu için de çalışmalar başlatıldı. Daha hızlı çalışmalarla bu eserler pırıl pırıl hale getirilerek, Türkiye'nin gücü vurgulanabilir" diye konuştu. XÖğrencilere burs verilmeliBölgedeki Türkler'in üniversite çağındaki çocuklarının Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki üniversitelerde sınırlı da olsa eğitim gördüğüne temas eden Niyazi Pakyürek, "Ancak bazı basit sınırlamalar sebebiyle, bu irtibat yeterli seviyede değildir. Dolayısı ile Türkiye'de okutamadığımız bu öğrenciler, başka ülkeler tarafından kabul ediliyor ve yabancı kültür edinerek Türk kültürüyle çelişki içinde kalabiliyor. Türkiye, Balkanlar'da fevkalade güçlü bir ülkedir. Balkanlar'da yaşayan tüm Müslümanlar, Türkiye'nin büyüklüğü ile öğünür. Ancak bu öğünç vesilesinin, yapılacak önemli çalışmalarla tescil edilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Üsküp tarihi eser açısından zengin Makedonya Kültür Bakanlığı Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanı Becüittin Mehmet, Osmangazi Belediyesi ile Üsküp'ün tarihi bölgesinin bulunduğu Çayır Belediyesi'nin kardeşlik anlaşmasından sonra, tarihi 2 caminin restorasyonuna başlanmasının büyük heyecan dalgası meydana getirdiğini söyledi. Becüittin Mehmet, Üsküp'ün tarihi eserler açısından çok zengin bir şehir olduğuna dikkat çekerek, "Bursa kadar tarihi Osmanlı vakıf eseri, son 100 yıldır hiçbir bakım görmemiş durumdadır. Bu eserlerin tamiratı, çok büyük bütçeler gerektirmiyor. Eserlerin büyük kısmı sağlam durumda. Ancak iç cephelerin boyası, genel bakımları yapılarak güzelleştirilebilir. Bu güzelleştirme sağlanırsa, Balkanlar'daki Müslüman halk Türkiye'nin gücünü yanında hissedecek ve büyük bir güven ile daha taze ilişkilere, dostluklara yelken açabilecektir" ifadelerini kullandı.
Makedonya ve Kosova'daki onlarca Osmanlı camisi ve tarihi eseri, restorasyon için Türkiye'nin ilgisini bekliyor. Sosyalist Yugoslavya'nın parçalanmasından sonra bölgede ortaya çıkan Kosova, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan devletlerinin sınırları içerisinde kalan vakıf eserleri, tamirat için bu ülkelerin resmi izin vermeye başlamasına rağmen, Türkiye'nin ilgisine muhtaç durumda. Yeni devletler izin veriyorMakedonya'nın başkenti Üsküp'te doğan Bursa Milletvekili Niyazi Pakyürek, daha önce bu Osmanlı eserlerinin tamiri için Türkiye'ye müsaade verilmediğini ancak içinde bulunduğumuz şu günlerde yeni kurulan devletlerin 'Türkiye ile sıcak ilişkiler kurabilmek adına' bu eserlerin restorasyonuna izin verdiğini söyledi. Üsküp'te halen Arnavut ve Türk Müslümanlar tarafından kullanılan 8 açık Osmanlı camisi bulunduğuna işaret eden Bursa Milletvekili Niyazi Pakyürek, "Şu anda güvercin yetiştirilen Makedonya'nın başkenti Üsküp merkez çarşısındaki Aras Camii yeniden ihya edilmelidir. Buradaki tarihi camilerin bakımının Vakıflar tarafından yapılması, Türkiye'nin bölgedeki mirasına sahip çıkması anlamına gelecek; önemli bir moral ve güç gösterisi olacaktır. Bursa'daki hemşehrilerimizin gayretleri ile tamiratına başlanan Kebir Çelebi Mehmet Camii bile bölge halkına büyük moral kaynağı oldu. Kosova'nın Prizren Şehri'nde kalan Sinan Paşa Camii'nin içi de içler acısı halde. Bu caminin restorasyonu için de çalışmalar başlatıldı. Daha hızlı çalışmalarla bu eserler pırıl pırıl hale getirilerek, Türkiye'nin gücü vurgulanabilir" diye konuştu. XÖğrencilere burs verilmeliBölgedeki Türkler'in üniversite çağındaki çocuklarının Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki üniversitelerde sınırlı da olsa eğitim gördüğüne temas eden Niyazi Pakyürek, "Ancak bazı basit sınırlamalar sebebiyle, bu irtibat yeterli seviyede değildir. Dolayısı ile Türkiye'de okutamadığımız bu öğrenciler, başka ülkeler tarafından kabul ediliyor ve yabancı kültür edinerek Türk kültürüyle çelişki içinde kalabiliyor. Türkiye, Balkanlar'da fevkalade güçlü bir ülkedir. Balkanlar'da yaşayan tüm Müslümanlar, Türkiye'nin büyüklüğü ile öğünür. Ancak bu öğünç vesilesinin, yapılacak önemli çalışmalarla tescil edilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Üsküp tarihi eser açısından zengin Makedonya Kültür Bakanlığı Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanı Becüittin Mehmet, Osmangazi Belediyesi ile Üsküp'ün tarihi bölgesinin bulunduğu Çayır Belediyesi'nin kardeşlik anlaşmasından sonra, tarihi 2 caminin restorasyonuna başlanmasının büyük heyecan dalgası meydana getirdiğini söyledi. Becüittin Mehmet, Üsküp'ün tarihi eserler açısından çok zengin bir şehir olduğuna dikkat çekerek, "Bursa kadar tarihi Osmanlı vakıf eseri, son 100 yıldır hiçbir bakım görmemiş durumdadır. Bu eserlerin tamiratı, çok büyük bütçeler gerektirmiyor. Eserlerin büyük kısmı sağlam durumda. Ancak iç cephelerin boyası, genel bakımları yapılarak güzelleştirilebilir. Bu güzelleştirme sağlanırsa, Balkanlar'daki Müslüman halk Türkiye'nin gücünü yanında hissedecek ve büyük bir güven ile daha taze ilişkilere, dostluklara yelken açabilecektir" ifadelerini kullandı.