logo
19 NİSAN 2024

Türkler Anadolu'da önce gönülleri fethetti

12.01.2010 00:00:00
"Türkler Anadolu'yu fethettiğinde can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti teminat altına alınmıştır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün Türklerin Avrupa'da yaşadığı gibi zorla bir asimile asla söz konusu değil. Gönüllerin fethi söz konusudur" diye konuştu.

 

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş her hafta cumartesi günleri Meltem TV'de canlı olarak yayınlanan Ekoanaliz programına konuk oldu. Ekoanaliz programının bu haftaki çekimleri Almanya'nın Frankfurt kentinde gerçekleştirildi. Gurbetçilerin de stüdyoda seyirci olarak katıldıkları programda BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ekonomist Selim Kotil'in sunduğu programda Prof. Dr. Haydar Baş'a çeşitli sorular soruldu. Programın ilk sorusunu Türkiye'de son yıllarda devlet kavramının devre dışı bırakılmaya çalışıldığını bunun sonucunda da etnik ayrımcılık ve Türk kimliğinden uzaklaşmanın başladığını söyleyen Selim Kotil bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerini sordu. BTP Genel Başkanı Anadolu'nun Türkler fethetmeden önceki durumunu kısaca değerlendirdikten sonra Anadolu'da Türklerden önce bulunan çeşitli etnik kökene mensup halklar Türk milletinin medeniyetine hayran kaldıklarını söyledi. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "1071 Malazgirt meydan muharebesiyle Türkler Anadolu'ya girdiler. Anadolu coğrafyası o güne kadar Bizans ve Roma'nın tasarrufu altındaydı. Biliyorsunuz Anadolu'da çok sayıda Bizans ve roma tekfurları vardı. Ve bu o kadar yaygındı ki, bu topluluklar arasında bizim bildiğimiz Roma ve Bizans halkı değil, Keldanisi, Yazdanisi ve Süryanisi gibi hatırınıza ne geliyorsa çeşitli etnik gruplardan insanlar vardı. İşte bu çok karışık coğrafyaya dedemiz Alparslan bir Cuma günü Cuma namazını kıldıktan sonra fethe girişti ve fetih müyesser oldu. 200 bin kişilik Romen Diyojen ordusu, 50 bin kişilik bir Türk ordusuna mağlup olacaklarını asla beklemiyorlardı. Ama Cenabı Hakk'ın tecellisi haktan, haklıdan ve doğrudan yana oldu. Anadolu kapıları açıldı ve anahtarı yüce Türk milletine teslim edildi."

Türkler önce gönülleri fethetti"Türkler Anadolu'ya girdikten sonra burada yaşayanlar Türklerin medeniyet anlayışına hayran kaldılar" diye konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Türklerin ortaya koyduğu bu anlayışı tarihte hiçbir millet ortaya koyamamıştır" diye konuştu. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Bu fetih sonrası Türklere karşı duydukları hayranlık artı. 'Biz savaştık, esir olduk ama kılımıza kimse dokunmuyor. Kadının namusu korunuyor, erkeğin de can emniyeti korunuyor. Böyle bir şey olmaz' dediler. Yani bir savaş değil, sanki barış için elçiler gitmiş de karşılıklı oturup sohbet etmişler ve de birbirini kabul ederek anlaşmışlar. Savaş sonrası böyle bir durum yaşandı. Alparslan'ın ve de Türklerin Anadolu coğrafyasında o tarihten sonra var oluşu, hep bir anlayış üzere olmuştur. Hâkim oldukları coğrafya neresi olursa olsun, insanların can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti, din ve vicdan emniyeti teminat altına alınmıştır. Bunu insanlık tarihinde hiçbir millet yapamamıştır. Öyle ki, geçime muhtaç olanlar korunuyor, yardım eli uzatılıyor. Fakiri fukarası destekleniyor. Müthiş bir kültür, müthiş bir siyaset ve de büyük bir medeniyet olgusuyla bu Anadolu coğrafyası karşılaşıyor. İşte az önce söylediğim, Keldanisi, Yazdanisi ve Süryanisi -artık hatırınıza ne geliyorsa- hepsi bu medeniyetle iç içe olduktan sonra diyorlar ki; 'güzel de bizim medeniyetimiz ve kültürümüz çok farklı ama bu Türk İslam medeniyeti bizimkinden çok zengin, çok merhametli, çok şefkatli. Bizi izzet sahibi yapıyor, iffet ve namus sahibi yapıyor. " Bunları söyleyerek varlıklarından istekle ve gönül rızasıyla vazgeçiyorlar ve o tarihte Türk'ün varlığını kabul ediyorlar. Sizin Avrupa'da yaşadığınız gibi zorla kanun zoruyla bir asimile asla söz konusu değil. Gönüllerin fethi söz konusu?

Saraybosna'ya Türk mührü vurulmuşBir süre önce Saraybosna'ya gittiğini ve orada gördüklerinden çok etkilendiğini söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Her tarafta Türk medeniyetinin izlerini görüyorsunuz" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Ben dört yıl evvel Saraybosna'ya gittim. Saraybosna'da öyle bir manzarayla karşılaştık ki, Baş Çarşısı diye bir çarşıya girdik, sevinçten ayaklarım yere basmıyor. Caddeleri, sokakları, dükkânları, işyerleri, camileri, hanları hamamları aman ya Rabbi, o Bosnalı kardeşlerim öyle bir Türkoğlu Türk olmuş ki, Allah Allah bu nedir dedim ben. Camisine gidiyorsunuz İslam Türk medeniyeti. Sokaklarında, lokantasında hep İslam Türk medeniyetini görüyorsunuz. Biliyorsunuz Sırplarla çok elim bir mücadele verdiler. O mücadele sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı yardımların dağıtıldığı ev müze oldu. O evin sahibiyle sohbet ediyoruz, ban ne söyledi biliyor musunuz? 'Ne olur gelin bizi şu Sırplardan kurtarın da bu ülkede beraber yaşayalım' dedi. İnşallah sizleri bu Sırp belasından biz kurtaracağız siz tek başınıza bu ülkede yaşayacaksınız dedim."

Amaç Anadolu'yu Türklerden almak"Biz Keldanisi, Yezdanisi, süryanisi, Laz'ı, Kürt'ü ve Çerkez'iyle öyle bir Türk İslam mayasıyla, suyuyla yoğruldu ki, bir kimlik ortaya çıktı" diyen BTP Genel Başkanı, "Bu kimlik, Müslüman Türk kimliğidir" diye konuştu. Prof. Dr. Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Rengi kokusu, örfü, âdeti, geleneği, hareket tarzı yani her şeyi aynı tıpatıp. Çerkez'i, Laz'ı, Türk'ü, Kürt'ü, Süryanisi, Keldanisi aynı. Erkeksen sen ona 'ben Laz'ım' diye bir şey söyle. Mümkün değil. O bir tek vücut oldu. İşte şu anda yapılmak istenen, 'tamam Anadolu coğrafyasında çok farklı insanlar vardır. Bunların tamamı Türk değil. Bunları asimile ettiler ve İslam yoluyla Türkleştirdiler. Şimdi gelin Müslümanlık yoluyla Türk kimliğine çevirdikleri insanları biz eskiden olduğu gibi tekrar Hıristiyanlaştıralım ve asıl kimliklerine bunları kavuşturalım. Yani bunlar biz Rumuz, Ermeniyiz, Süryaniyiz, Keldaniyiz desinler. Şimdi işte ılımlı İslam adına hem de Müslüman Türkleri kullanarak ortaya koydukları oyun Müslüman Türk kimliğini bozmak, yıkmak ve elimizdeki coğrafyayı ayağımızın altından almak seferberliğidir."

Bu oyunun karşısında yalnızca BTP duruyorTürk milleti üzerine oynanan oyunun çok büyük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu oyunun karşısında sadece Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının mücadele ettiğini dile getirdi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Bu oyun çok büyük bir oyundur. Global dünyanın merkezini vücuda getiren ülkeler başta olmak üzere çok yoğun bir kültü, bir maneviyat bombardımanına Anadolu tutuldu. Şimdi Anadolu insanı Necip Fazıl'ın deyişiyle 'öz yurdunda garipsin öz vatanında parya' durumunda kaldı. Öyle bir yalnızlık çekiyor ki, hiç kimse bu Anadolu insanının kolundan tutmuyor. Bunun tek istisnası Haydar Hoca ve arkadaşlarıdır. Bu elim zihniyetin karşısında, milleti yok etme, onun varlığını ortadan kaldırma savaşının karşısında duran inanır mısınız bu fakir ve arkadaşlarının dışında hiçbir irade kalmadı. Maalesef devlet adına, millet adına güvendiklerimiz de ne yaptıklarını bilmiyor olmanın yorgunluğu içerisinde ve de siyasilerin çok ciddi gaflet ve de manasız tavırları yüzünden Anadolu İslam kimliği, artık Türk milletini ayağının altından, gönlünden kaydırılıp bu zemini farklı coğrafyalardan gelen, insanlara teslim etmenin maalesef çanakçılığını yapıyorlar."
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.