BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB Raporu'nun Türkiye'mizi tam bir tasfiye projesi olmasına rağmen, politikacı ve medya işbirliğiyle bu vahim tablonun milletimizden saklanmaya çalışıldığını belirtti

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB raporunda Türkiye'ye teklif edilen müzakere şartlarının, Lozan anlaşmasını tamamen askıya alarak ülkemizin parçalanmasına yol açacak ve aziz milletimizin birlik ve bütünlüğünü darmadağın edecek vahim tavizler olduğunu söyledi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş "AB raporundaki gerçekleri gizleyenler ya da çarpıtıp pembe gösterenler milletimize iyilik yapmıyor, aksine milletimize oyun kuruyor demektir. Milletimizin, yarın karşı karşıya kalacağı tehlikeleri gizleyenler, kimin aklıyla kime hizmet ediyorlar? Aşağıda kamuoyuna arz edeceğim AB raporundan bazı başlıkları görenler, kim kendi milletine ve ülkesine böyle bir tuzak kurabilir diye hayrete düşüyorlar" şeklinde konuştu.

Tam bir tasfiye projesi

AB raporunun tam bir tasfiye projesi olduğuna dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Şimdi bu vahim teklif ve tavizlerin bir kısmına göz atalım; hangi vatan evladı böyle bir projeye evet diyebilir?" diyerek, AB raporunun temel başlıklarını bizzat rapor metninden aktardı.

İşte BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın kamuoyunun dikkatlerini sunduğu AB raporundaki bazı vahim şartlar:

"1- AB her alanda kısıtlamalar getiriyor. Brüksel, Türk işçilerinin serbest dolaşımı ve Türk tarım ürünlerinin serbestçe Avrupa'ya satışı dahil önemli bulduğu her konuda sınırlandırma getirecek. AB, domatesin ekimine bile karışacak.

2- Ekonomide IMF düzeni devam edecek. Kamu bankaları ve KİT'ler satılacak.

3- Gümrük duvarları tümüyle kaldırılacak

4- AB, Türkiye'yi etnik olarak da, dini olarak da bölüyor. Aleviler azınlık haline getirilecek. Raporda "Aleviler azınlık olarak tanınmalı" deniyor.

5- AB açıkça Lozan'daki azınlık hükmünün değiştirilmesini istiyor. Amaç: Türkiye Cumhuriyeti devletini kökten sarsmak. AB, Lozan'da belirtildiği gibi Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler dışında Kürtleri, Katolikleri, Protestanları, Süryanileri, Keldanileri, Alevileri, Bahaileri de azınlık olarak değerlendiriyor ve Türkiye'den bu görüşü benimsemesini talep ediyor.

6- Yabancı okullara getirilen tehditler kalksın! Yahudi, Rum ve Amerikan okullarına Milli Eğitim tarafından atanan müdür yardımcılarının geri çekilmesi isteniyor. Yine Lozan'daki "azınlık" kavramının değiştirilmesi amaçlanıyor. Osmanlı'yı yıkan yabancı ve azınlık okullarının canlandırılması amaçlanıyor.

7- AB, Boşnakça, Kürte, Arapça yayınların yanı sıra Ekmenice, Rumca ve Lazca yayınların yapılmasını da talep ediyor.

8- AB, Patriğin EKÜMENİK sıfatını kamusal alanda kullanmasının önünün açılmasını açıkça talep ediyor. .

9- AB, papazların azınlık okullarında ders vermesini istiyor. Bu uygulamanın devlet okullarında da başlatılması talep ediliyor.

10- AB, kiliselere uygulanan idari kısıtlamaların kaldırılmasını ve yurtdışından papazların getirilip kiliselere atanabilmesini istiyor.

11- Azınlıklara her türlü serbestiyet getirilsin. Azınlıklar istedikleri gibi mülk edinsin, istedikleri gibi kendi okullarını, vakıflarını kursunlar.

12- Katolikler ve Protestanlar da azınlık olarak kabul edilsin.

13- Heybeliada PAPAZ okulu açılsın

14- Bahailer de azınlık olarak kabul edilsin

15- Türkiye Ermeni soykırımını tanısın. Ermeni sınırı açılsın. Türkiye Ermenistan ile diplomatik ilişki kursun!

16- Fırat ve Dicle suları ile bölgedeki barajlar AB yönetimine devredilsin.

17- 500 bin Çingene'nin Türkiye'ye dönmesi sağlansın. Çingeneye özgürlük talep eden AB'nin kitabında Müslümanın adı yok.

18- KÜRTLER azınlıktır. Kürtçe eğitim ve yayın alanlarındaki tüm tahditler kaldırılsın.

19- Askerin etkisi savunma bütçesi dahil olmak üzere kısıtlansın! Askerler halka açık mekanlarda konuşma yapmasın, basına demeç vermesin; dış politika, sosyal ve siyasi konularda açıklama yapmasınlar."

Milletimiz ikaz etmeli

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "AB, müzakere sürecinde Türkiye'den talep ettiği bu işlerle, adeta Lozan'nın intikamını almaktadır. AB'nin peşinden koşuşturan medya ve politikacılarımız ise Avrupa'nın milletimize yönelik bu intikamına taşeronluk yapmaktadırlar. Milletimiz bu oyunu bozmak için seferber olmalıdır. Seçtiği vekillere siz kimin aklıyla iş yapıyorsunuz, kime hizmet ediyorsunuz, diye ikaz ederek kendine döndürmelidir. Aksi halde bu AB projesinin neticesi bölünmek, parçalanmak ve yok olmaktır" şeklinde konuştu.