Vatandaşların gelir seviyesini yükselteceğiz
27.01.2009 00:00:00
"Vatandaşlarımızın gelir seviyesini Milli Ekonomi Modeli'yle yükselteceğiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Gelir seviyesi arttıkça dalga dalga iyileşme başlayacaktır" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı açıklamada, artık batılı ekonomi sistemlerinin tamamen çöktüğünü ifade ederek, tek çarenin Milli Ekonomi Modeli olduğunu söyledi. BTP olarak milleti ayağa kaldıracak bir modeli ortaya koyduklarını hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, MEM'in kendi kaynaklarımızı harekete geçiren, insanımızın emeğini devreye koyan bir model olduğunu belirtti. Haydar Baş, söz konusu modelin Venezüella'dan Brezilya'ya; Rusya'dan ABD'ye kadar pek çok ülkeden övgü aldığını ve uygulamaya konulduğunu tekrarladı. Prof. Dr. Baş, "Liberal kapitalizm tıkanmıştır, sosyalizm zaten iflas etti. Ne kaldı geriye? Milli Ekonomi Modeli. Biz bu modelle birlikte sadece bölgemizin değil, bütün dünyanın problemlerini çözeceğiz, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.
Tüketicide mecal kalmadıÜlke ekonomisinin düzlüğe çıkması için tüketim endeksli bir ekonomi modelinin uygulanması gerektiğini dile getirerek, ülke ekonomisinin gelişmesi için tüketicinin alım gücünün arttırılması gerektiğine işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Cebinde parası olmayan tüketici olamaz. Tüketici kimdir? Tüketici memurdur, işçidir, gençtir, yaşlıdır ve ev kadınıdır. Kısaca 7'den 70'e toplumun tüm fertleridir. AKP iktidarı, toplumu ne ile destekliyor ki, bu saydığımız kesimler tüketici olabilsin? Dolayısıyla mevcut şartlarda esnaf, dükkân sahibi malını kime, nasıl satacak?" dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Bir pazar düşünün. Bu pazarda her şey var. Her türlü tüketim maddesi var. Pazara giren, çıkan da çok, ama ceplerinde para yok. Eğer bu insanların cebinde para olsa, gerek kendisine gerekse başkalarına ihtiyacı olanı alabilir. Bu durumdan esnaf da etkilenir. Dükkanına giren çıkan çok ama alan yok. Bu yüzden hamalımızdan, işçimizden ve çiftçimizden başlayacağız. Bu insanların gelir seviyesini uygulayacağımız Milli Ekonomi Modeli'yle yükselteceğiz. Bu insanların gelir seviyesi arttıkça dalga dalga iyileşme başlayacaktır" dedi.
Yegâne kalkınma modeliBu yönüyle modelin ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin de adı olduğunu Belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşın yaşandığı günümüz dünyasında yegane kalkınma modelidir. Maksat, ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığıdır. Ekonomik bağımsızlıktan kasıt, Türkiye'nin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini borçlanmadan temin etmesidir."
Vatandaşa görev düşüyor"Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması için de vatandaşa büyük görev düştüğüne işaret eden BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Halk kendisini destekleyene yüzde 100 destek vermeli. Bütün dünyada halkların uyanışı kabilinden ciddi değişimler yaşanıyor. Bizde bu biraz yavaş cereyan ediyor. Türkiye'de karartma basın bunu engelliyor. Medya her dönem Türk milletinin önüne bir takım isimleri koyuyor. Vatandaş da medyaya uyarak onları destekliyor ve ardından da 'aldandık' diyor. Bu sefer vatandaş küresel güçlerle haşir neşir olan medyanın önüne getirdiği isimleri elinin tersiyle itmeli. Bunları ayıktıracak olan Türk milletidir."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı açıklamada, artık batılı ekonomi sistemlerinin tamamen çöktüğünü ifade ederek, tek çarenin Milli Ekonomi Modeli olduğunu söyledi. BTP olarak milleti ayağa kaldıracak bir modeli ortaya koyduklarını hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, MEM'in kendi kaynaklarımızı harekete geçiren, insanımızın emeğini devreye koyan bir model olduğunu belirtti. Haydar Baş, söz konusu modelin Venezüella'dan Brezilya'ya; Rusya'dan ABD'ye kadar pek çok ülkeden övgü aldığını ve uygulamaya konulduğunu tekrarladı. Prof. Dr. Baş, "Liberal kapitalizm tıkanmıştır, sosyalizm zaten iflas etti. Ne kaldı geriye? Milli Ekonomi Modeli. Biz bu modelle birlikte sadece bölgemizin değil, bütün dünyanın problemlerini çözeceğiz, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.
Tüketicide mecal kalmadıÜlke ekonomisinin düzlüğe çıkması için tüketim endeksli bir ekonomi modelinin uygulanması gerektiğini dile getirerek, ülke ekonomisinin gelişmesi için tüketicinin alım gücünün arttırılması gerektiğine işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Cebinde parası olmayan tüketici olamaz. Tüketici kimdir? Tüketici memurdur, işçidir, gençtir, yaşlıdır ve ev kadınıdır. Kısaca 7'den 70'e toplumun tüm fertleridir. AKP iktidarı, toplumu ne ile destekliyor ki, bu saydığımız kesimler tüketici olabilsin? Dolayısıyla mevcut şartlarda esnaf, dükkân sahibi malını kime, nasıl satacak?" dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Bir pazar düşünün. Bu pazarda her şey var. Her türlü tüketim maddesi var. Pazara giren, çıkan da çok, ama ceplerinde para yok. Eğer bu insanların cebinde para olsa, gerek kendisine gerekse başkalarına ihtiyacı olanı alabilir. Bu durumdan esnaf da etkilenir. Dükkanına giren çıkan çok ama alan yok. Bu yüzden hamalımızdan, işçimizden ve çiftçimizden başlayacağız. Bu insanların gelir seviyesini uygulayacağımız Milli Ekonomi Modeli'yle yükselteceğiz. Bu insanların gelir seviyesi arttıkça dalga dalga iyileşme başlayacaktır" dedi.
Yegâne kalkınma modeliBu yönüyle modelin ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin de adı olduğunu Belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşın yaşandığı günümüz dünyasında yegane kalkınma modelidir. Maksat, ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığıdır. Ekonomik bağımsızlıktan kasıt, Türkiye'nin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini borçlanmadan temin etmesidir."
Vatandaşa görev düşüyor"Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması için de vatandaşa büyük görev düştüğüne işaret eden BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Halk kendisini destekleyene yüzde 100 destek vermeli. Bütün dünyada halkların uyanışı kabilinden ciddi değişimler yaşanıyor. Bizde bu biraz yavaş cereyan ediyor. Türkiye'de karartma basın bunu engelliyor. Medya her dönem Türk milletinin önüne bir takım isimleri koyuyor. Vatandaş da medyaya uyarak onları destekliyor ve ardından da 'aldandık' diyor. Bu sefer vatandaş küresel güçlerle haşir neşir olan medyanın önüne getirdiği isimleri elinin tersiyle itmeli. Bunları ayıktıracak olan Türk milletidir."
