Vergi değil Çin işkencesi
06.03.2010 00:00:00
Peş peşe yapılan artışlarla milleti iyice bezdiren vergileri Çin işkencesine benzeten Prof. Dr. Haydar Baş, bu işkencelerden Türk milletini ancak Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurtarabileceğini söyledi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada vergilerin milletin belini büktüğünü söyledi. Hükümetin uyguladığı yüksek vergi politikasını Çin işkencesine benzeten Prof. Dr. Haydar Baş, Türk milletini bu işkenceden sadece Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurtarabileceğini söyledi. Vatandaşların yeri geldiğinde devleti için canını vermeyi bile göze aldığına dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı, "buna karşılık devletin vatandaşının geçimini garanti altına almaya mecburdur" dedi. "Türkiye'nin zenginliklerini yabancı şirketlere bedava satanlar hiçbir sorunu çözemedikleri gibi vergilerle milletin sırtına binerler" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin kaynakları milletin emrine tahsis edilirse devlet olarak bu kadar yüksek oranda vergi almak zorunda kalınmayacağını dile getirdi.
Vergiden milleti biz kurtaracağızBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş her zaman olduğu gibi yine çarpıcı tespitlerle Türkiye'nin ekonomik durumunu analiz etti. Vergi konusuna değinen BTP Lideri alınan yüksek vergileri Çin işkencesine benzetti. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Çinliler işkence yapmasını çok iyi bilirler. Şimdi bizim iktidar da sağ olsun işkencenin çeşitlerini Çin'den alarak vergi yoluyla milleti işkenceye tabi tutuyor. O vergi bu vergi? Bunun adı vergi değil, işkence. Bu işkencenin tamamından bu milleti ben kurtaracağım. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Devlet vatandaşının geçimini garanti etmeliDevlet ne güne duruyor? Devlet niçin var? Sorularını yönelten BTP Genel Başkanı devletin vatandaşının geçimini sağlamaya mecbur olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Ne demek vergi? Devlet ne güne duruyor? Devlet niçin var? Devlet babadır. Baba, evlendirir, yuvayı kurar, bakar, okutur ve karnını doyurur. Devletin görevi de budur. Evladın görevi babanın sağlığını, sıhhatine, onun hayatını teminat altına almaktır. Oğlu dışarıdan babayı bir zırh gibi koruyacak, baba da bu evlada bakacak, bey gibi geçinip gidecekler. Devlet babanın görevi elindeki evladını yetiştirmek, onun karnını doyurmak, sırtını giydirmektir. Vergiyle elindekini almak değildir. Ben devletimi ayakta tutmak için asker oluyor yeri geldiğinde canımı ortaya koyuyorum. Benim canımın mukabili olan geçimi devlet bana temine mecburdur. Devlet budur. Buna sosyal devlet denir. Bizim hayata geçireceğimiz şey budur."
Millete hizmet eden başkasına muhtaç olmazTürkiye'nin kaynaklarının yabancılara bedava denecek fiyatlarla satıldığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "siyasiler bütün imkânları ecnebilere verdikleri için milletin sırtına vergiyle binmeye devam ediyorlar" diye konuştu. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Efendim ben bu işi beceremiyorum. Tabi beceremezsin. 3 katrilyon dolarlık sermayeyi sen batının iki-üç tane şirketine bedava verirsen elbette yapamazsın. Milletlin sırtına binersin. Elindeki bütün imkânları ecnebiye veriyorsun. Millete milletin emrine tahsis edersen görürsün ki, devlet olarak senin hiçbir kuruşa ihtiyacın olmaz. Biz vergisiz bir Türkiye projesi geliştirdik. Hiç mi vergi veren olmayacak? Elbette olacak. Ama biz tuzu kuru olandan biz vergi alacağız. İşçiden, memurdan, emekliden, tarım köylüsünden vergi almayacağız. Yılda 100 bin lira ve bunun üstünde kazanan insan ancak vergiye tabi olacak. 99 milyar kazandıysa vergi yok. Anasının sütü gibi ona helal olsun.
Vergisiz Türkiye'de iş olur"Onlar zannediyor ki sen halktan vergi topladığın zaman iş yapacaklar" diyen BTP Genel Başkanı, "ancak vergisiz Türkiye'de iş olur" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Siz devlete yüzde 40 vergi veriyorsunuz. Bu parayı vergi olarak vermeseniz de cebinizde kalsa pazara gittiğiniz zaman onunla istediğiniz mamulü alır mısınız? Alırsınız. O zaman iş sirkülâsyonu devreye girer. Yani pazarcı bir satıyorsa iki satacak. Asgari ücreti 3 bin lira seviyesine çıkardığınız zaman pazarcı iki değil on satacak. Böyle bir piyasada iş olur mu olmaz mı? Esnaf kardeşim müşteri bulur mu bulmaz mı? Bulur değil mi? İşte biz bu sistemi ortaya koyacağız. Beni dinledikten sonra kalkıp sizin cebinizde ne var ne yoksa alanların arkasından giderseniz vergi üstüne vergi ödemeye mecbur kalırsınız. Bu da devlete ve millete vatana hizmet değil onların cebine hizmet olur."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada vergilerin milletin belini büktüğünü söyledi. Hükümetin uyguladığı yüksek vergi politikasını Çin işkencesine benzeten Prof. Dr. Haydar Baş, Türk milletini bu işkenceden sadece Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurtarabileceğini söyledi. Vatandaşların yeri geldiğinde devleti için canını vermeyi bile göze aldığına dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı, "buna karşılık devletin vatandaşının geçimini garanti altına almaya mecburdur" dedi. "Türkiye'nin zenginliklerini yabancı şirketlere bedava satanlar hiçbir sorunu çözemedikleri gibi vergilerle milletin sırtına binerler" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin kaynakları milletin emrine tahsis edilirse devlet olarak bu kadar yüksek oranda vergi almak zorunda kalınmayacağını dile getirdi.
Vergiden milleti biz kurtaracağızBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş her zaman olduğu gibi yine çarpıcı tespitlerle Türkiye'nin ekonomik durumunu analiz etti. Vergi konusuna değinen BTP Lideri alınan yüksek vergileri Çin işkencesine benzetti. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Çinliler işkence yapmasını çok iyi bilirler. Şimdi bizim iktidar da sağ olsun işkencenin çeşitlerini Çin'den alarak vergi yoluyla milleti işkenceye tabi tutuyor. O vergi bu vergi? Bunun adı vergi değil, işkence. Bu işkencenin tamamından bu milleti ben kurtaracağım. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Devlet vatandaşının geçimini garanti etmeliDevlet ne güne duruyor? Devlet niçin var? Sorularını yönelten BTP Genel Başkanı devletin vatandaşının geçimini sağlamaya mecbur olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Ne demek vergi? Devlet ne güne duruyor? Devlet niçin var? Devlet babadır. Baba, evlendirir, yuvayı kurar, bakar, okutur ve karnını doyurur. Devletin görevi de budur. Evladın görevi babanın sağlığını, sıhhatine, onun hayatını teminat altına almaktır. Oğlu dışarıdan babayı bir zırh gibi koruyacak, baba da bu evlada bakacak, bey gibi geçinip gidecekler. Devlet babanın görevi elindeki evladını yetiştirmek, onun karnını doyurmak, sırtını giydirmektir. Vergiyle elindekini almak değildir. Ben devletimi ayakta tutmak için asker oluyor yeri geldiğinde canımı ortaya koyuyorum. Benim canımın mukabili olan geçimi devlet bana temine mecburdur. Devlet budur. Buna sosyal devlet denir. Bizim hayata geçireceğimiz şey budur."
Millete hizmet eden başkasına muhtaç olmazTürkiye'nin kaynaklarının yabancılara bedava denecek fiyatlarla satıldığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "siyasiler bütün imkânları ecnebilere verdikleri için milletin sırtına vergiyle binmeye devam ediyorlar" diye konuştu. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Efendim ben bu işi beceremiyorum. Tabi beceremezsin. 3 katrilyon dolarlık sermayeyi sen batının iki-üç tane şirketine bedava verirsen elbette yapamazsın. Milletlin sırtına binersin. Elindeki bütün imkânları ecnebiye veriyorsun. Millete milletin emrine tahsis edersen görürsün ki, devlet olarak senin hiçbir kuruşa ihtiyacın olmaz. Biz vergisiz bir Türkiye projesi geliştirdik. Hiç mi vergi veren olmayacak? Elbette olacak. Ama biz tuzu kuru olandan biz vergi alacağız. İşçiden, memurdan, emekliden, tarım köylüsünden vergi almayacağız. Yılda 100 bin lira ve bunun üstünde kazanan insan ancak vergiye tabi olacak. 99 milyar kazandıysa vergi yok. Anasının sütü gibi ona helal olsun.
Vergisiz Türkiye'de iş olur"Onlar zannediyor ki sen halktan vergi topladığın zaman iş yapacaklar" diyen BTP Genel Başkanı, "ancak vergisiz Türkiye'de iş olur" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Siz devlete yüzde 40 vergi veriyorsunuz. Bu parayı vergi olarak vermeseniz de cebinizde kalsa pazara gittiğiniz zaman onunla istediğiniz mamulü alır mısınız? Alırsınız. O zaman iş sirkülâsyonu devreye girer. Yani pazarcı bir satıyorsa iki satacak. Asgari ücreti 3 bin lira seviyesine çıkardığınız zaman pazarcı iki değil on satacak. Böyle bir piyasada iş olur mu olmaz mı? Esnaf kardeşim müşteri bulur mu bulmaz mı? Bulur değil mi? İşte biz bu sistemi ortaya koyacağız. Beni dinledikten sonra kalkıp sizin cebinizde ne var ne yoksa alanların arkasından giderseniz vergi üstüne vergi ödemeye mecbur kalırsınız. Bu da devlete ve millete vatana hizmet değil onların cebine hizmet olur."
