Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Osman Çilsal, "Vatandaşlar oy pusulasında hiç diğer taraflara bakmadan ya ülkeyi bölünmeye götürenlere oy verecek ya da kendisini bu tehlikelerden kurtaracak olan Kırat'ın üstüne mührünü vuracak" dedi
BÖLÜNMEYE HAYIR DİYECE?İZOy pusulasında birinci sırada AKP, ikinci sırada ise Demokrat Parti olduğunu söyleyen Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Osman Çilsal, "millet bölünmeye hayır diyecek ve DP logosunun altına mührü vuracak" diye konuştu. Çilsal şunları söyledi: "Bakın kurada çektiğimiz sıra, ikinci sıra... Yanımızda AKP var. Vatandaşlar hiç diğer taraflara bakmadan tercihte bulunacak ve diyecek ki; 'ya başkanlık sistemi, federasyon diyen ülkeyi bölünmeye götürenlere oy verecek ya da tutacak kendisini bu risklerden bu tehlikelerden kurtaracak olan hemen yanındakine 'hayır ben sana mahkûm değilim ben tekrar vatanımı bayrağımı istiyorum' diyerek Kırat'ın üstüne mührünü vuracak. Parlamento içerisindeki partiler sadece oyunun bir parçası olarak kaldılar ve duyarsız kaldılar insanlarımız bunu görmeli. Parlamento dışındaki partilerin çırpınışını kendi koltuklarını sağlama alma sevdasıyla görmemezlikten geldiler. İnsanlarımız mutlaka bunun idrakindedir, çünkü bu milletin asil kanında, asil tabiatında ve geçmişinde bu idrak mevcut."
Kayseri eski milletvekili DP Genel Başkan Yardımcısı Osman Çilsal, DP-BTP ittifakıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. DP-BTP ittifakının ülkenin bölünmesini engellemek için yola çıktığını söyleyen Osman Çilsal şunları söyledi: "İnşallah biz Bağımsız Türkiye Partisi ile beraber kıymetli hocamız Sayın Haydar Baş Beyefendinin kadroları ve bizim kadrolarımızla beraber bir kutlu yola çıktık. Ben seçim ve seçimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım, aynı zamanda Kayseri eski milletvekiliyim. 15 Ocakta kongremizi yaptıktan sonra Sayın Zeybek'in önderliğinde biz bir konuya dikkat çektik. Ülkenin durumu malum, memleket bölünmenin eşiğine gelmiş, birilerinin bunu; bedenini, elini, avucunu, vücudunu siper ederek koruması ve bu bölünmeyi engellemesi lazım. Bunun idrakinde olan insanları bir araya gelmeye davet ettik. İttifak görüşmelerini diğer siyasi partilerle de ben yürüttüm partim adına. Ama baktık bazı partilerde maalesef kendilerinin geçmişten geldikleri misyonuyla ilgili bilahare parçalanmışlıkları ve bir hesaplaşması var. Bu seçimde de o hesaplaşmanın bir zemini olacağı düşüncesi var."
Memleket aşkıyla yola çıktıkAyrı ayrı partilerle seçime girmenin insan israfı, kaynak israfı olduğuna dikkatleri çeken DP Genel Başkan Yardımcısı Çilsal şunları söyledi: "Biz dedik ki; 'Bakın ayrı ayrı siyasi partilerde insan israfı, kaynak israfı her türlü israf oluyor. Gelin bir araya gelelim, bir milli duruş sergileyelim, birbirimizle bilek güreşi yapmayalım.' Bu çağrımıza Sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ferasetli, liyakatli ve ehliyetli insanlardan oluşan kadrolarının iradesiyle beraber karar verdik. Değerli arkadaşlarımız dediler ki; 'yakışan, çatının Demokrat Parti olmasıdır, bu bayrakla seçime girilmesidir, Türkiye'ye demokrasiyi ilk getiren çok partili sisteme geçişte bu uğurda emek vermiş, bu uğurda şehitler vermiş Demokrat Parti'nin ayakta kalması küllerinden yeniden doğması ve memlekete Kırat'la hizmet götürülmesi lazım.' Biz bu işte varız diyerek bilek güreşi yapanlara karşı bu güzel insanlar, bir gönül kardeşliği bir gönül bağının o sıcak muhabbetini orta yere koydular. Bizim bu sıcak muhabbetimiz Allah aşkı, memleket sevdasıydı. Bu düşüncelerle yola çıktık İnşallah."
'Yeter söz milletindir'Toplumsal reflekslerimizin yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde buna; 'yeter söz milletindir', diye yeniden haykırmak için bir araya geldiklerini söyleyen Osman Çilsal şunları söyledi: "Milli Mutabakat İttifakı dediğimiz yapının iki hedefi vardır: Bir, milleti refaha, mutluluğa ve hak ettiği ehliyetli liyakatli ellerce yönetilmeye götürecek sürece önderlik etmek. İki, insanların yalnız olmadığını göstermek. Kendileri gibi olanları, kendilerinden olanları, kendilerinin her hakkını düşünenlerin kendileri için meydanlarda mücadele ettiğini göstermek. Toplumsal reflekslerimizin yok edilmeye çalışıldığı, toplumun mayasıyla, genetiğiyle oynandığı bir dönemde buna; 'yeter söz milletindir', diye yeniden haykırmak için bir araya geldik. Biz bu yolda ülkenin durumunu şöyle tespit ettik; ülke adeta Moğol istilasındaki döneme benziyor ve ittifakta da bütün partileri birer Anadolu Beyliği gibi kabul ederek her birini bu mücadeleye çağırdık. Ama bir Bey, bir Alim, bir Hoca bu sese cevap verdi. Ben tekrar Sayın Haydar Baş hocamıza çok teşekkür ediyorum, kadrolarındaki arkadaşlara çok teşekkür ediyorum bu beraber çıktığımız yolda yüce milletimizin de takdirini göstereceğini bu yolda bizimle beraber yürüyeceğine eminim."