logo
07 MAYIS 2024

Yarın çok geç olabilir

11.05.2005 00:00:00
Milletimizi ve milletimize yön verme noktasında olan kişi, kurum ve kuruluşları, Türkiye'nin nasıl bir kuşatma altına alındığı hususunda yıllardır ikaz eden ve uyarıları bir bir gerçekleşmekte olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kuşatma konusundaki uyarısını tekrar etti. Kuşatmanın sanki bir kadermiş gibi dayatıldığına da dikkat çekerek böyle bir ortamdan çıkış yolu hakkında bilgiler verdi.

Şark Meselesi projesi yürürlükte

Türkiye'nin kuşatılması, bölünme sürecine taşınması, Türk coğrafyasının milletimizin elinden alınması veya Türk milletinin Batının projesi olan Şark Projesi ile Anadolu'dan çıkartılmasının, Cumhuriyet dönemini kapsayan bir proje olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Adım adım maalesef bu noktaya gelinmiştir. Bugünkü iktidar, daha önce bizim de yakın arkadaşlığımız olan bu arkadaşlarımız maalesef çok ciddi bir yanılgı, yanlış icraatlar içerisindeler. Burada asıl mesele olarak önce Türk insanını hem Türklüğünden, milliyetinden, hem de manevi kimliğinden koparmak gibi bir düşünce ile yola çıkıldı. Onu dininden, milliyetinden koparabilmek için de gerekli olan ne ise bunların tamamını hayata geçirme sürecini başlattılar. Mesela bu iktidar döneminde Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 221. ve 265. maddesi ile birlikte esasen yapılmak istenilen, Türk insanını İslam'dan koparmaktır. Bahanesi ne olursa olsun bu iki madde ile yapılmak istenen Türk insanını dininden koparmaktır. Tâbiî dini bilgilerden, dini eğitimden, dini kültürden mahrum kalan ferdin sağa sola sarkması, bir arayış içerisine girmesi, bir bunalım dönemi yaşaması çok tabiîdir. Bu dini açlık onu mutlaka bir kimlik bunalımına sürükleyecek, bu arada yanlış da olsa bulduğu şeylerin doğru olduğuna kanaat getirerek kimlik değişikliği otomatikman vücuda gelecektir."

Afyon yutmuş gibiyiz

"Bu hususta epey zamandır Dinlerarası Diyalog denilen mesele gündem edilmiştir. Onu bazı sivil insanlara ihale ettiler. Dikkat edilirse bu Dinlerarası Diyalog, İslam dünyasına uygulanan bir projedir. Avrupalı, Amerikalı, Afrikalı herhangi bir insana uygulanan bir proje değildir. Özellikle Asya coğrafyasına, ve özellikle de Türk coğrafyasına, bu coğrafya üzerinde yaşayan Türk insanına uygulanan bir projedir. Peki bize uygulanmasının sebebi nedir? Niçin bütün coğrafyalardan vazgeçiliyor, Anadolu coğrafyasının insanı öne çıkartılıyor? Bu, Şark projesinin hayata geçirilmesi için yapılıyor. 'Siz isterseniz kendi isteğinizle, arzunuzla ülkenizi terk edin. Veya terk etmek istemiyorsanız bizim gibi olun. Bizim gibi olursanız zaten sorun kalmayacak. Onun için de biz size yol gösteriyoruz' denilmek isteniyor. Yani Dinlerarası Diyalog'un amacı Müslümanı Hıristiyan kimliğine büründürmektir. Siz Hıristiyan kimliğine büründüğünüzde yarın topraklarınızın işgalinde, Müslüman Türk kimliği sahibi vatandaşımız 'Yahu! Sizin bu ülkede ne işiniz var?' demesin, 'hoş geldiniz, safa geldiniz, ne kadar da iyi ettiniz' desin diye bu faaliyetlere başladılar. Kıbrıs elimizden çıktı, nerede ise çıkıyor. Ege elimizden çıkıyor, nerede ise çıktı. Kuzey Irak diye bir davamız, bir meselemiz kalmadı. Artık bundan sonrası, İstanbul Suriçinde ekümenik patriğe bir toprak tahsisi ile suriçinde bir devletin kurulması söz konusu. Bütün bunlar artık çok tabiî hale gelen konular oldu. Dikkat ederseniz, bütün bunlar oluyor, Güneydoğu'nun parçalanması, Karadeniz'in parçalanması hesapları var, hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor. Sanki afyon yutmuşuz. Kurbağa hikayesi misalini maalesef bugün millet olarak yaşıyoruz. Vatan bölünüyor, devlet yıkılıyor, demokratik-laik cumhuriyetimiz elimizden çıkıyor, insanımız maalesef manen katledilip kimliğinden uzaklaştırılıyor; hepimiz sarhoş bir halde olan bitenlere bigane kalıyoruz. 50 sene evvel bunların %1'i yapılmış olsaydı millet sokağa, caddelere dökülür, 'ne yapıyorsunuz? Kendinize gelin!' diye siyasi iradeyi ayıktırırdı. Şu anda ise maalesef sivil irade haklarından vaz geçmiş vaziyette. 'Adam sende! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' mantığıyla hareket ediyor."

Gafletten uyanmak şart

"5-6 tane yabancı firma Anadolumuzun 400 bin km2'sinde yer altı kaynaklarımızı ellerine geçirdiler. Bu kadar madenler talan edilirken devletimizin bütçesine 3 milyar dolar dahi girmiş değil. Bu madenlerin rezerv olarak tutarı 3 katrilyon dolardır. 3 katrilyon dolarlık kıymeti olan bütün bu madenlerimiz elimizden çıkıyor, hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor. 3 katrilyon dolarlık rezerv sadece Türkiye'yi değil bütün dünyayı en az 500 sene bakar. Bu şirketlerin isimlerini vereceğim. Vatandaşımız artık siyasilerin yakasına mı yapışacak, eline mi yapışacak, nasıl hesap soracaksa lütfen sorsunlar, gafletten uyansınlar."

Coğrafyamız talan ediliyor

"Rio Tinto adlı İngiliz şirketi, binlerce km2 toprağımızı satın almış durumda. Daha ziyade trona, bakır, altın, çinko gibi ruhsatları topluyor. Bilhassa başkent Ankara merkezli ruhsatları hayli fazla. Kazan, Güdül, Sincan, Eryaman'da 500 km2'lik ruhsatla dünyanın en zengin trona (doğal soda) yataklarına çöreklenmiş durumda. Anglo Amerikan adlı ABD şirketi tam 20 ruhsat almış. Cominro (Kanada şirketi) 191 ruhsat almış. Eldorado Gold (ABD şirketi) 150 ruhsat almış. Krupp (Alman şirketi) 59 ruhsat almış. Omga'nın (İsviçre şirketi) 85 ruhsatı var. Oysa merhum Atatürk döneminde Köy Kanununa yapılan bir ilave ile ne topraklarımız, ne madenlerimiz yabancılara satılamıyordu. Ama 2003'te bu iktidarın yaptığı değişiklikle artık Anadolu toprağı, Türk'ün coğrafyası talan edilme noktasına geldi.

Eldorado Gold, binlerce km2 toprağımızı içine alan bölgede çalışma yapıyor. Anatolia maden şirketi 50 bin km2 toprağımızı tasarrufuna almış. Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Bursa vs.de faaliyet gösteriyor. Anatolia Mineral Şirketi Karadeniz Bölgesi için 'İncil'deki Altın Ülke' diye söz ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bahsederken de federal cumhuriyet diyor. Bizi takip edenler, 'bu kadar bilgiyi siz nereden aldınız? Meclis kayıtlarında, Bakanlık kayıtlarında bunlar yok' diyebilirler. Hakikaten de yok. Vermiyorlar. Saman altından su yürütmek tarzından bu işler yapılıyor. Ama kaynak var. Bu kaynağı hazırlayan Mustafa Çınkı beye milletimizin huzurunda teşekkür ediyorum. Rant Lordları adlı kitabının 548, 556, 557, 561, 583 sahifelerinde bu bilgi var. Bu kaynak elimizden çıkan toprakların 400 bin km2'yi aştığını söylüyor."

Adaylık tartışmalarına noktayı koydu
'Kendi adaylığımı dayatmam'
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Refah'a kara saldırısı başladı
20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak
20 bin öğretmen atanacak
Prof. Dr. Osman Bektaş'tan Doğu Karadeniz uyarısı
'3 riskli fay ortasında yer alıyor'
Tarlasını yola çevirenlere kızdı, tabelayı dikti
'Emlakçı geçemez vatandaşa helaldir'
'Tokadımı yersin' diyerek kadının üstüne yürüdü
Taksim'de 'göbeğime vurdun' tartışması
Almanya ve Japonya'da ortak tatbikat kararı
Çin'e gözdağı verecekler
'Kanada'nın Ontario eyaletinde de kaldırılmış'
Yeni müfredatta integral neden yok?
2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların yanında görev yapacaklar
Hakim ve savcı yardımcılığı başlıyor
Adaylık tartışmalarına noktayı koydu
'Kendi adaylığımı dayatmam'
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Refah'a kara saldırısı başladı
20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak
20 bin öğretmen atanacak
Prof. Dr. Osman Bektaş'tan Doğu Karadeniz uyarısı
'3 riskli fay ortasında yer alıyor'
Tarlasını yola çevirenlere kızdı, tabelayı dikti
'Emlakçı geçemez vatandaşa helaldir'
'Tokadımı yersin' diyerek kadının üstüne yürüdü
Taksim'de 'göbeğime vurdun' tartışması
Almanya ve Japonya'da ortak tatbikat kararı
Çin'e gözdağı verecekler
'Kanada'nın Ontario eyaletinde de kaldırılmış'
Yeni müfredatta integral neden yok?
2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların yanında görev yapacaklar
Hakim ve savcı yardımcılığı başlıyor

Eyüpsultan'da okul müdürünü vuran yabancı uyruklu öğrenci yakalandı

Eyüpsultan'da, özel bir lisenin müdürünü silahla ateş ederek yaralayan yabancı uyruklu öğrenci gözaltına alındı.
07.05.2024 19:39:00
Anadolu Ajansı
Eyüpsultan'da okul müdürünü vuran yabancı uyruklu öğrenci yakalandı
Eyüpsultan'da okul müdürünü vuran yabancı uyruklu öğrenci yakalandı
Alibeyköy Mahallesi Beste Sokak'taki özel lisede, yabancı uyruklu öğrenci, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan'a (74) silahla ateş etti.
Odasında uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanan Oktugan, hastaneye kaldırıldı.

Olayın ardından kaçan öğrenci polis ekiplerince yakalandı.

Gözaltına alınan şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor.
Görgü tanıklardan Sevil Küçük, bahçede çay içtikleri sırada bağırma sesi duyulmasıyla dışarıya çıktığını söyledi. Bir kadının, "Ne olur, ambulansı çabuk arayın, ölüyor." diye bağırdığını ifade eden Küçük, ardından ambulans ve polisin geldiğini, yaralının sedyeyle çıkarılarak ambulansa alındığını anlattı.

Küçük, şöyle devam etti:

"Olay yeri inceleme ekipleri geldi, öğrencileri dağıttı. Kimisi evine gitti, kimisinin velisi geldi aldı. Öğrenciler dağıldıktan sonra kapıyı kilitlediler, hastaneye gittiler. Durumu ağırmış."
Yunus Emre Tüynüklü de müdürün bir öğrenciyi okuldan kovduğunu duyduğunu belirterek, "Okula silahla gelmiş, müdürü bacağından ve karnından vurmuş." dedi.

Başıboş köpekler sorunu çözüm bekliyor

Dünya genelinde milyonlarca başıboş köpek, şehirlerde ve kasabalarda yaşıyor ve sık sık istenmeyen olayların çıkmasına sebep oluyor. Türkiye’nin üç büyük şehri İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplamda 669 bin başıboş köpek bulunuyor
07.05.2024 16:02:00
Yenal Arman
Başıboş köpekler sorunu çözüm bekliyor
Başıboş köpekler sorunu çözüm bekliyor
Dünya genelinde milyonlarca başıboş köpek, şehirlerde ve kasabalarda yaşıyor ve sık sık istenmeyen olayların çıkmasına sebep oluyor. Türkiye'nin üç büyük şehri İstanbul, Ankara ve İzmir'de toplamda 669 bin başıboş köpek bulunuyor. İzmir'de 450 bin, İstanbul'da 129 bin, Ankara'da ise 90 bin başıboş köpek olduğu ifade ediliyor. Türkiye henüz bu sorunlar nasıl baş edebileceğini netleştirebilmiş değil. Ancak birçok ülke bu sorunu çözmüş durumda. Nu ülkelerden biri de Hollanda. Hollanda, başıboş köpek sorununu çözen ilk ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Ülke, bu sorunu çeşitli adımlar atarak başarıyla aştı. Öncelikle Hollanda hükümeti, köpek sahiplenme kültürünü teşvik eden ve hayvan haklarına saygıyı artıran bir dizi yasa ve düzenleme hayata geçirdi. Ayrıca, kapsamlı bir kısırlaştırma ve aşılama programı uygulayarak köpek popülasyonunun kontrol altına alınmasını sağladı. Hollanda'da uygulanan kısırlaştırma ve aşılama programları, başıboş köpek sayısının azalmasında önemli rol oynadı. Bu programlar, köpeklerin üremesini kontrol altına alarak sokaklardaki köpek sayısını azalttı. Bunlarla da yetinmeyen Hollanda hükümeti, toplum bilincini artırmak için eğitim programları düzenledi. Vatandaşlar, sorumluluk sahibi evcil hayvan sahipliği ve hayvan hakları konusunda bilgilendirildi.

Türkiye de etkili adımlar atmalı

Türkiye'nin de benzer adımlar atılarak başıboş köpek sorunu yönetilebileğine dikkat çeken uzmanlar, kısırlaştırma ve aşılama programlarının yanı sıra, hayvan haklarına yönelik yasal düzenlemeler ve toplumun bilinçlendirilmesinin önem taşıdığını vurguluyor. Ayrıca, hayvan barınaklarının sayısının artırılması ve bu barınaklarda köpeklerin sağlık ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Sonuç olarak, başıboş köpek sorununun çözümü, devlet, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların iş birliği ile mümkün. Hollanda'nın başarılı örnekleri, Türkiye için de yol gösterici olabilir.

Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov Kahramanmaraş'ta

Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov, Kahramanmaraş'ta inşa edilen Azerbaycan Mahallesi inşaat alanında incelemelerde bulundu.
07.05.2024 14:35:00 / Güncelleme: 07.05.2024 14:39:22
İhlas Haber Ajansı
Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov Kahramanmaraş'ta
Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov Kahramanmaraş'ta
Azerbaycan Devleti ve TOKİ iş birliğiyle Hayrullah Mahallesi'nde yapımına başlanan konut ve iş yerlerinin inşası hummalı bir şekilde sürdürülüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in canlı bağlantıyla katılım sağladığı programla temeli atılan ve hızlı bir şekilde inşası devam eden inşaat alanında incelemelerde bulunan Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov, devam eden inşaatlar hakkında yetkilerden bilgi aldı.



'2025 Şubat ayında Azerbaycan Mahallesi inşa olacak'

İnşaat alanlarını gezen Asadov, çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Ali Asadov, 'Bizim Türkiye'ye ayın 7'si ve 8'inde seferimiz var, ilk seferi biz Kahramanmaraş'a yaptık. Kahramanmaraş'ta geçen yılın Şubat ayında olan depremin neticeleri Türkiye halkı ile beraber Azerbaycan halkı da sıkıntılardan beraber geçti. Azerbaycan halkı, bu depremin neticelerini sizlerle berabere yaşadı.Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'in anında talimatı ile Kahramanmaraş'ta Azerbaycan Mahallesi inşa edilsin. Bugün ben burada işlerin gidişatını görmek için Kahramanmaraş'a geldim. İşlerin gidişatını inceledik, işler normaldir ve verilen talimatlara uygun olarak icra ediliyor. Verilen talimatlara uygun olarak bizim MİDA kurumumuz ile TOKİ'nin beraber faaliyeti neticesinde işler yerine getiriliyor. 2025 yılının Şubat ayında Azerbaycan Mahallesi tam şekliyle inşa olacak' dedi.

Gaziantep'teki feci kazada ölen 9 kişi aynı köyde defnedildi

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde beton tankerinin karşı şeride geçerek yolcu minibüsünü biçtiği kazada hayatını kaybedenlerin cenazeleri İslahiye ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde defnedildi.
07.05.2024 14:07:00
İhlas Haber Ajansı
Gaziantep'teki feci kazada ölen 9 kişi aynı köyde defnedildi
Gaziantep'teki feci kazada ölen 9 kişi aynı köyde defnedildi
Kaza, İslahiye ilçesi Hassa karayolu Ağabeyi mevkiinde meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden Mehmet G. yönetimindeki 56 AAB 043 plakalı beton tankeri, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesi yönüne seyir eden Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.

Feci kazada 9 kişi hayatını kaybederken 1'i ağır 11 kişi de yaralandı.

Kazada hayatını kaybeden 8'i kadın 9 kişinin cenazeleri İslahiye ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde defnedildi.

Cenaze törenine, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.