Yılmaz, hükümetin kendi içinde, hem de kamuoyu tarafından yapılan niteleme ile bir uzlaşma hükümeti olduğunu vurgulayarak, "hükümetin en önemli özelliğinin, en karmaşık konularda bile sonunda uzlaşmayı sağlayabilmesi olduğunu" savundu.
Derviş sadece teknokrat ve bağımsız bir bakanmış
Başbakan Yardımcısı Yılmaz şöyle devam etti:
"Ama görüyoruz ki, sayın Kemal Derviş'in bu hükümette görev almasından sonra hükümetin bu uzlaşmacı niteliği gölgelenmeye çalışılmaktadır. Sayın Derviş, bağımsız bir bakandır, teknokrat bir bakandır, siyasetin gerekleri konusunda yeterli duyarlılığı göstermesi kendisinden beklenemez. Ama hükümetimiz çeşitli kesimlerin çok ciddi taleplerine muhataptır. Bu hükümette yer alan hiçbir siyasi parti bu taleplere kayıtsız kalamaz.
Onun için sadece koalisyona mensup siyasi partilerden birine muhatap değil, koalisyona mensup üç parti ile de sayın Kemal Derviş'in zaman zaman görüş ayrılıkları olabilmektedir. Çünkü sayın Derviş, meseleyi haklı olarak sadece ekonomik açıdan değerlendirmektedir. Oysa biz ekonomi ile siyaset arasındaki bu uzlaşmayı da siyasi partiler olarak mutlaka gözetmek zorundayız."