Zafer ruhunu kaybetmemeliyiz

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Türk milleti, bitti dendiği anda büyük bir zaferle ayağa kalkmasını bilmiştir, tarih bir kez daha tekerrür edecek ve milletimiz bağımsızlığını koruyacaktır" dedi

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile ilgili bir mesaj yayınlayan BTP lideri Haydar Baş, "tarih boyunca hiç bir millete böylesine büyük oyunlar oynanmamıştır. Buna karşılık hiç bir millet, böylesine büyük oyunlara karşı Türk milleti gibi direnememiştir. Bu da milletimizin büyüklüğünü göstermektedir" dedi.

"Atatürk'ün önderliğinde Türk milletinin ve içinden çıkardığı kahraman Türk ordusunun kanları ve canlarını koyarak kazandıkları zaferin tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı olduğunu" söyleyen BTP lideri Baş şöyle devam etti:

"Milletin iradesi, imanı, kültürü, siyaseti Mustafa Kemal adı altında ortaya çıktı. Atatürk, Türk milletinin siyasetidir, iradesidir, kültürüdür, medeniyetidir.

26 Ağustos Mustafa Kemal riyasetinde Başkumandan olarak, dediğimiz bu irade, bu iman, bu kültür şahlandı, 9 Eylül'de Batı'yı denize döktü.

Olaya baktığımızda iki ordu değil, iki medeniyet çarpıştı.

AB hareketi Türk'ü yok etme hareketidir. Ama milletimiz üzerindeki emelleri, bu millet hiçe çıkaracaktır. Bu milletin bunlara bir sille atacağına eminim. Tarih bir kez daha tekerrür edecektir."

Prof. Dr. Baş, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi Savaşı'nın sadece Türk milleti için bir kurtuluş zaferi olmanın ötesinde mazlum milletler için sömürgeci işgallere karşı direniş modeli olduğunu belirtti.

"Dün Bağımsızlık mücadelesini zaferle taçlandıran Türk milletinin, bugün bağımsızlığını koruma mücadelesi verme durumuna düşürülmüştür" diyen BTP Lideri Baş şunları söyledi:

"30 Ağustos Zafer Bayramı'na bakarken, bu noktaya niçin gelindiğine dikkat ederek yola çıkmak lazım. Müslüman Türk'e Anadolu kapıları 1071 Malazgirt Meydan muharebesiyle açılmıştır.

Türk-İslam medeniyeti galip gelmiştir

Türklerin Anadolu'ya gelmesi herhangi bir kavmin Anadolu'ya girmesi manasına gelmez. Türkler Anadolu'ya bir medeniyetle geldiler. 1071 bir medeniyetin diğer bir medeniyete galip geldiği yıldır. Türk - İslam medeniyetinin Hıristiyan haçlıya galip geldiği gündür. 26 Ağustos Anadolu'nun her köşesinde, her kasabasında bu medeniyet gergef gibi dokunmuştur.

Müslüman Türk medeniyeti bu topraklarda yaşayan bütün milletlere güneş gibi doğmuştur.

Alparslan'ın 1071'de R. Diojen'i yenmesi bir savaş değil bir medeniyetin diğer medeniyete, bir siyasetin diğer siyasete galip gelmesi ve zaferini ilan etmesidir. O günden bu yana Anadolu bu kültürle, sanatıyla, medeniyetiyle dolmuştur. Yine o günden bu yana Batı'da öyle yürek acısı çekilmiştir ki hem onun hıncını ve öcünü almak için kendi dünyasında ve Türk-İslam dünyasında örgütlenmek ihtiyacını hissetmiştir. Ve Şark projesini ortaya atmışlardır.

Batı Türk'e karşı birleşir

Batı ayrı ayrı devlettir ama Türk- İslam medeniyeti dendiği zaman hepsi bir olur. Bu acı içlerindedir. Türk milleti hangi coğrafyada ise insanlık, medeniyet, kültür orada varolmuştur. İhtiras sahibi Batı, bu büyük milleti çekememiş, hile ve desiselerle Türk milletini çökertmeye çalışmıştır.

Ordu bir milletin ruhudur, kalbidir, aklıdır.

Osmanlı'nın ruhunu, kalbini ve aklını aldılar. Ege, Marmara, Akdeniz'e gönderdikleri işgal kuvvetleriyle ülkeyi parçaladılar. Bizi buradan çıkarmak isteyen Batı'nın gücü vardı ama bunlara kim karşı koydu? Milletin iradesi, imanı, kültürü, siyaseti Mustafa Kemal adı altında ortaya çıktı. Kimdir Atatürk? Türk milletinin siyasetidir, iradesidir, kültürüdür, medeniyetidir.

26 Ağustos Mustafa Kemal riyasetinde Başkumandan olarak, dediğimiz bu irade, bu iman, bu kültür şahlandı, 9 Eylül'de Batı'yı denize döktü.

Olaya baktığımızda iki ordu değil, iki medeniyet çarpıştı.

Kuva-yı Milliye ruhuyla birleşmeliyiz

82 yılın sonunda Türkiye maalesef içten ve dıştan kuşatılmıştır. Dün Haçlı seferlerine, emperyalist işgal güçlerine karşı verdiği mücadele ile örnek olan bir milletin bu gün Haçlı sömürge işgaline taşeron yapılmak isteniyor. İçten çökertilmek, dıştan kuşatılmakta olan Türk milletinin yeniden Kuva-yı Milliye ruhu ile kenetlenerek, devlet, millet, sivil-asker tek yürek, tek bilek olup milli bir duruşla ayağa kalkmak zorundadır. Aksi takdirde bağımsızlık için canlarını feda eden şehitlerimizin bıraktığı büyük emaneti muhafaza edememiş oluruz. Milletimiz üzerindeki emelleri, bu millet hiçe çıkaracaktır. Bu milletin bunlara bir sille atacağına eminim. Tarih tekerrür edecektir. emaneti muhafaza edememiş oluruz."