Prof. Dr. Haydar Baş'ı tanıyalım

ABD ? İran ? AB - Kuzey Kore ? Çin - Türkiye arasındaki ticari rekabet/savaş tüm hızıyla devam ediyor. Saydığım ülkelere bakarsanız aslında dünyanın genelinde ekonomiler üzerinden dünya savaşı çıktı ve devam ediyor demektir.
Bir hafta önce İran üzerinde yoğunlaşan yaptırım karaları ve devam eden süreçte İran ile alakalı olan herkesi ilgilendirecek bir konu haline geldi zira Trump İran ile iş yapan bizimle yapamaz şeklinde bir çıkışta bulundu. 
Hatırlayacak olursak 2015 yılında Viyana'da ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya, İran Kapsamlı Ortak Eylem Planı denilen ve nükleer şartları da içeren bir antlaşma yapmışlardı. Bütün ülkeler antlaşmaya bağlı olarak hareket ederken ABD kendi menfaatleri/çıkarları gereği ani bir kararla antlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini duyurdu. Fransa, İngiltere ve Almanya ise yine kendi menfaatler/çıkarları gereği ayrılmayı uygun bulmadılar. Menfaatler? Çıkarlar? Geçici de olsa faydacılık?
Diğer ülkelerin durumunu değerlendirmeyi bir kenara bırakarak kendi ülkemiz üzerinde uygulanan baskı/yıldırma/ekonomik ambargoya değinelim isterseniz.
Sizce ABD bize yaptırım uygulama/efelenme hakkını nerden buluyor? Bu cesareti nerden alıyor? Aslında sorunun cevabı gayet basit: 
1- ABD'nin dünyanın her yerine yayılmış ve geçerli olan parası ve 
2- Dünyanın her yerine yayılmış olan ordusu/askeri üsleri. 
ABD bu iki güce olan güveninden dolayı herkese sesini yükseltebiliyor. Nasıl olsa kurduğu sistem sayesinde bütün dünyanın emeğini sömürüp kendine transfer edebiliyor. Ses çıkarabilen de yok, çünkü çözümü olan yok. Bir kişi hariç: Prof. Dr. Haydar Baş.
Henüz Lozan Antlaşması daha imzalanmamış iken cephede yenik düşmüş devletler masa başında istediklerini almaya çalışırlarken Mustafa Kemal Atatürk duvarına çarptıkları için Lozan masasından kalkmışlardı. Atatürk bunun üzerine hemen harekete geçmiş ve İzmir'de İktisat Kongresi'ni toplamıştır. Kongreye tüccar, işçi, esnaf, çiftçi toplam 1135 delege katılmıştır. Atatürk'ün "Siyasi zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa devamlı olamaz söner gider" sözü burada söylenmiştir. Ekonomik ilerlemenin önemini çok iyi bilen Mustafa Kemal bu hamlesinin hemen ardından da yurt çapında askeri birlikleri denetlemeye çıkmıştır ve böylece herkese ben hem ekonomik olarak hem de askeri olarak mücadeleye hazırım hodri meydan mesajını vererek onları tekrar Lozan masasına oturmasını bilmiştir. 
Mustafa Kemal Atatürk'ü kendisine rehber edinen Prof. Dr. Haydar Baş, en başından beri problemleri tespit edip çözümleri sıralayan bir akademisyendir. Her şeyimizin yerli ve de milli olması gerektiğini daha önce birçok defa ifade etmiştim. Ayrıca Türkiye'de yerli ve de milli ne varsa Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in rahlei tedrisinden ya geçmiştir ya da sırada beklemektedir diye de birçok defa ifade etmiştim. Bunları tekrar tekrar hatırlatmakta fayda var. Zira özellikle son zamanlarda hafızamızı kaybetmeye doğru gittiğimizi görüyoruz. 
Bu millet/devlet/medeniyetle ilgisi ve alakası olmayanlar elbette yerli ve milli olanlarla kavgalı olabilirler. Okyanus ötesinden gelen öksürükle iş yapanlar ya da oradan gelen rüzgâra göre yelken açanlar eninde sonunda yalnızlık rıhtımına demir atmaya mahkûmdurlar. Üç kuruşluk dünyalık menfaati için doğruları bildiği halde yalan dolan ve iftira ile kalem oynatan veya TV'ye çıkanlar bilsinler ki rezil olmaya mahkûmsunuz. Kanalları, gazeteleri ile memleketin yerli ve milli insanlarının üzerine doğrultulmuş olsalar bile "geldikleri gibi gitmeye" mahkûmdurlar.
Millet olarak Haydar Hoca'nın yerli ve milli duruşunun arkasında durup ona sahip çıkmak ve sürekli devletine yol gösteren tutumunu takdir edip onu el üstünde tutmak her Müslüman-Türk evladının görevidir. 
Çünkü Haydar Hoca Müslüman-Türk medeniyetinin evladıdır. Onu tanımak isteyenler şehit kanıyla sulanmış olan memleket toprağından bir avuç alıp koklasınlar işte orada hissettiğiniz ruhtur Haydar Baş. Oğuz Kağan'ın duasıdır Haydar Baş. Hacı Bektaş-ı Veli'nin ruhudur Haydar Baş. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşayan halidir Haydar Baş. Orta Asya bozkırlarından gelen meltem rüzgârıdır Haydar Baş. On iki imamı kaleme alarak birliği kardeşliği sağlayan Ehl-i Beyt nefesidir Haydar Baş. Milli Ekonomi Modeli'ni yazıp Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini geliştirerek kapitalist düzeni darmadağın eden bilge adamdır Haydar Baş.
Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir, bu vatan bizimdir bizim kalacaktır diyen kişidir Haydar Baş.
Tanımayanlara duyurulur.