"Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." Hicretin ikinci yılında Medine-i Münevvere'de, nazil olan Bakara Suresi 183. ayeti kerimesi ile ramazan orucu farz kılınmıştır. Hicretin 18. ayında kıblenin Mescid-i Aksa'dan, Mescid-i Haram'a çevrilmesinden bir ay sonra.
İslam dininin üzerine bina olduğu beş şartından birisi ramazan orucudur. Ramazan orucu akil baliğ olup iman etmiş, kadın erkek herkese farz kılınmıştır.
Oruç, dilimize Farsçadan gelmiştir. Orucun Arapça karşılığı 'savm' kelimesidir. Savm kelimesinin lügat karşılığı; nefsin meylettiği şeylerden velev bir söz olsun kendini tutmaktır. (Elmalılı Hamdi Yazır Hak dini Kur'an dili tefsiri 1. Cilt 625. Sayfa)
Istılahı manası ise nefsin hoşuna giden yemek, içmek ve cinsi münasebetten, sahur vaktinden iftar vaktine kadar uzak durulmasıdır.
Oruç'un, insan bedenine sıhhat ile alakalı tıbbi olarak sayılamayacak kadar faydası vardır. Oruç, bedenin çeşitli hastalıklara veya felaketlere karşı dirençli olmasını sağlar. (A. g. e. 1. Cilt 628. Sayfa)
İnsanoğlunun terbiyesinde de oruç hem maddi hem de manevi büyük bir yer tutar. Tasavvuf yolunda nefsi emmarenin fenalığı emretmesi, kötülüğü istemesi, her türlü dünyevi hırsı, oruç ibadeti ile düzelir.
Orucun asıl tedavisi inandım diyen Müslümanın, manevi dünyasını, ahlakını güzelleştirmesi tekâmül ettirmesidir. (A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
Oruç şehveti kırar, nefsanî arzu ve istekleri mağlup eder, fuhşiyatı yasaklar, makam sevgisini ve üstünlük davalarını aşağılar. Kalbin Allah'a doğru çekilmesini (yönelmesini) artırır. Oruç ibadeti insana melek-i bir zevk-ü sefa bahşeyler, hayatın lezzetini tattırır.(A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
İnsanın nefsine hâkim olmasını sağlar. "Çünkü kişi iki deliği için koşar, karnı ve ferci" bilinen hükmünce insanları her derde sokan şehvetlerin esası, karın ve ferç şehvetidir. Oruç ibadeti ise ilk evvel bu ikisini kırar. Oruç tutanlar bilakis bunlara hâkim olur, kendini zapt etmesini ve nefsini de lüzumuna göre kullanmasını bilir. (A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
Aynı toplumda yaşayan açların ve muhtaçların hallerini, diğer ekonomik katmanlarda yaşayanlar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlar. Fıtır sadakası ve zekât ibadeti ile toplumsal dayanışmanın en canlı örneği oruçla ortaya çıkar.
Oruç baştan sona insanın kendi nefsi arzularıyla bir mücadeledir.
Ne diyelim Rabbimiz sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine bizleri, bu nefsi mücadelesini kazanan mü'minler zümresine dâhil eylesin.
İslam dininin üzerine bina olduğu beş şartından birisi ramazan orucudur. Ramazan orucu akil baliğ olup iman etmiş, kadın erkek herkese farz kılınmıştır.
Oruç, dilimize Farsçadan gelmiştir. Orucun Arapça karşılığı 'savm' kelimesidir. Savm kelimesinin lügat karşılığı; nefsin meylettiği şeylerden velev bir söz olsun kendini tutmaktır. (Elmalılı Hamdi Yazır Hak dini Kur'an dili tefsiri 1. Cilt 625. Sayfa)
Istılahı manası ise nefsin hoşuna giden yemek, içmek ve cinsi münasebetten, sahur vaktinden iftar vaktine kadar uzak durulmasıdır.
Oruç'un, insan bedenine sıhhat ile alakalı tıbbi olarak sayılamayacak kadar faydası vardır. Oruç, bedenin çeşitli hastalıklara veya felaketlere karşı dirençli olmasını sağlar. (A. g. e. 1. Cilt 628. Sayfa)
İnsanoğlunun terbiyesinde de oruç hem maddi hem de manevi büyük bir yer tutar. Tasavvuf yolunda nefsi emmarenin fenalığı emretmesi, kötülüğü istemesi, her türlü dünyevi hırsı, oruç ibadeti ile düzelir.
Orucun asıl tedavisi inandım diyen Müslümanın, manevi dünyasını, ahlakını güzelleştirmesi tekâmül ettirmesidir. (A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
Oruç şehveti kırar, nefsanî arzu ve istekleri mağlup eder, fuhşiyatı yasaklar, makam sevgisini ve üstünlük davalarını aşağılar. Kalbin Allah'a doğru çekilmesini (yönelmesini) artırır. Oruç ibadeti insana melek-i bir zevk-ü sefa bahşeyler, hayatın lezzetini tattırır.(A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
İnsanın nefsine hâkim olmasını sağlar. "Çünkü kişi iki deliği için koşar, karnı ve ferci" bilinen hükmünce insanları her derde sokan şehvetlerin esası, karın ve ferç şehvetidir. Oruç ibadeti ise ilk evvel bu ikisini kırar. Oruç tutanlar bilakis bunlara hâkim olur, kendini zapt etmesini ve nefsini de lüzumuna göre kullanmasını bilir. (A. g. e. 1. Cilt 627. Sayfa)
Aynı toplumda yaşayan açların ve muhtaçların hallerini, diğer ekonomik katmanlarda yaşayanlar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlar. Fıtır sadakası ve zekât ibadeti ile toplumsal dayanışmanın en canlı örneği oruçla ortaya çıkar.
Oruç baştan sona insanın kendi nefsi arzularıyla bir mücadeledir.
Ne diyelim Rabbimiz sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine bizleri, bu nefsi mücadelesini kazanan mü'minler zümresine dâhil eylesin.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023