Rusya bir at boyu önde

Rusya bu aralar kendini derlemiş toparlamış. Adeta yükünü hafifletmek adına geçmişteki SSCB'yi kendisi bilerek ayırmış gibi. Toparlanma sürecinde Milli Ekonomi Modeli'nin argümanlarını tercih ederek toparlanmayı hızlandırmış görünüyor. Rusya Ortadoğu'da çok akıllıca bir siyaset güdüyor.Rusya Ortadoğu'da ne yapıyormuş bir bakalım;Bakın şu işe ki koskoca Rusya, Suriye'yi koruyor. O Suriye ki, Hizbullah'ı kanatlarının altına almış. Şımarık İsrail, her canı sıkılıp caka sattığında, Hizbullah'a şöyle ufaktan bir çarpıp, yerine oturuyor.Yani buradan şu anlam da çıkar; Hizbullah, İsrail'e karşı Suriye'yi koruyor. Ya da Suriye Hizbullah'ı kanatlarının altına almış?Dünya haritasının bu noktasında, ABD emriyle Türkiye, araya maydanoz oluyor. Hem de ne maydanoz ama... Kraldan daha çok kralcı maşallah! Her seferinde "Ben, bu Esad'ı döverim" naraları atılıyor. Ama Erdoğan, İsrail ve ABD istemediği için karanlık kabadayılığından öteye gidemedi. Buna Erdoğan'ın beceriksizliğini de ekleyebiliriz. Bu uygulanan siyaset yanlış! Hadi işimize yarasa neyse? Bu karanlık kabadayılığı, Erdoğan'a pahalıya patladı. Obama, Suriye konusunda Erdoğan'ı yalnız bıraktığını açıkça ifade etti. Hatta Türkiye'ye, "benim alternatifim var, senin yok" demeyi de ihmal etmedi. Şimdi Erdoğan yalnızlığını anlamış bir şekilde, kızgın yaramaz çocuklar gibi Taksim'de Topçu Kışlası olmazsa olmazımızdır, diye mantıksız bir gerekçenin arkasına sığınıyor. Bugünlerde kendi medya organlarında Gezi Parkı olaylarından örnekler göstererek 'Ben masumum Abi' demeye çalışıyor. Malum yakın gelecekte seçim var.Güya, içeride mutabakata vardığı partiler onu destekliyor! Erdoğan'a hatırlatmada bulunalım. Sayın Erdoğan, güvendiğin partiler de ABD'nin güdümünde.Ama Erdoğan açısından bu işin sonu geldi diye düşünüyorum. Çünkü ABD, Erdoğan'ın alternatifini çoktan aramaya koyuldu bile. ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone AKP'nin MKYK toplantısına kadar girip şöyle bir kulak çekti. Hatta Gezi Parkı olaylarında her daim Erdoğan'ı uyaran açıklamaları da bunun şifrelerinin devamıydı. Erdoğan'ın bu yaptıklarıyla PKK ve mültecilere bile özgürlük verirken kendi halkını hiçe sayması, korkarım ki O'nun felaketini getirecek. Bunu bir kez daha hatırlatmış olalım.Bir de Bülent Arınç ile Abdullah Gül'ün bıyık altı demeçlerini de unutmayalım?Dilerseniz bıyık altı demecine bir örnek verelim. Bülent Arınç diyor ki: "O ilk olaydaki aşırı şiddet haksızdır, yanlıştır, o insanlarımızdan özür diliyorum, bunu rahatlıkla söylüyorum?"Amma duyarlı bir demeç! Tam da Tayyip Erdoğan'a destek veriyor değil mi? Bu olaylar olurken Türkiye'nin iç hali buydu. Bu noktada halkımızın uyanık olup bilinçsizce hareket etmemesi gerekiyor. Türkiye'nin dış hali de bundan farklı değil.Türkiye, İsrail ve ABD, Rusya, Suriye ve Hizbullah'a karşı açıktan savaş halindeler. Şanghay Beşlisini arkasına alan Rusya bu bölgede ABD'ye rağmen daha avantajlı konumda diye düşünüyorum. Çünkü Rusya siyasetini izlerken tamamen kendi menfaatlerinin gereği olarak Suriye'yi savunuyor. Türkiye ise gerek AB olayını gerekse NATO meselesini bahane ederek ABD'nin her söylediğini adeta yalaka mantığıyla yerine getirmeye çalışıyor. Komşularıyla 'sıfır' sorun söylemleriyle ortaya çıkan Erdoğan bütün komşularıyla kötü hale gelmiş ve maalesef 'sıfır' Türkiye gerçeği ortaya çıkmıştır. ABD, İSRAİL ve TÜRKİYE karşısına RUSYA, SURİYE ve HİZBULLAH'ı almış görünüyor, görelim bakalım bu durum nasıl şekilleniyor? Hani diyorlar ya siyaset güçlüden yana olmakmış, öyle değil ama hadi öyle kabul edelim. Şanghay Beşlisi'ni arkasına alan Rusya, bence daha güçlü... Bence Rusya bu yarışta bir at boyu önde. Araştırıldığı takdirde Şhanghay Beşlisi'nin Rusya'sının hem askeri hem siyasi olarak daha güçlü olduğu ortaya çıkacaktır.