'10 reçetenin üçünde antibiyotik var'
Antibiyotik direncine ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotiklerin, bakterilerin neden olduğu hastalıkları iyileştirmek için kullanılan ilaçlar olduğunu ifade ederek, "Türkiye, OECD ülkeleri arasında kişi başına antibiyotik tüketiminin en çok olduğu ülke" diye konuştu.
Prof. Dr. Önder, "10 reçetenin en az üçünde antibiyotik olduğu biliniyor. Bu yoğun tüketimin sonucu olarak da direnç oranlarımız oldukça yüksek. Örneğin idrar yolu enfeksiyonu geçirmekte olan hastaların yaklaşık üçte birinde tablet şeklinde ağızdan bir antibiyotik veremiyoruz. Bu durum, alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, cilt enfeksiyonları için de benzer" diyerek, hastanede yatan hastalarda gelişen enfeksiyonlar için ise durumun daha da önemli olduğunu vurguladı.
Antibiyotik tüketimini azaltmak gerekiyor
Mevcut tüm antibiyotiklere dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlarla karşılaştıklarına dikkati çeken Önder, şunları kaydetti:
"Benzer tabloyla gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde karşılaşmak mümkün. Dünyadaki eğilim, antibiyotik kullanımını mümkün olduğunca uygun hale getirerek antibiyotik tüketimini azaltmak yönünde. Çünkü direnç doğrudan antibiyotik tüketimiyle ilişkili. Antibiyotiklerin reçetesiz verilmemesi, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmak için çok önemli ve gerekli. Sadece direnç gelişimi açısından değil ilaçların yan etkileri, gereksiz maliyet gibi sıkıntıları azaltmak açısından da önemli. Direncin azalmasına ilişkin sonuçları kısa vadede değilse bile orta vadede görülecektir. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarla bu kanıtlanmıştır."
Dirençli bakteriler her geçen gün artıyor
KLİMİK Antibiyotik Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap da günümüzde onlarca antibiyotiğe dirençli bakterilerle karşılaştıklarına işaret ederek, "Bu bakterilerin neden olduğu hastalıklar için kullanılabilecek antibiyotik sayısı da giderek azalmakta. Çünkü bakteriler kullanılan antibiyotiklerin her birine hızla direnç geliştirebilmektedir" dedi.
Prof. Dr. Azap, günümüzde dirençli bakteriler nedeniyle yılda yaklaşık 700 bin kişinin hayatını kaybettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu kayıpların önemli bir bölümü de gelişmekte olan ülkelerde olmakta ve her geçen gün artmaktadır. Örneğin Hindistan'da her yıl 56 bin yenidoğan bebek, mevcut antibiyotiklere dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlar nedeniyle ölüyor. Kısaca ifade etmek gerekirse dirençli bakteriler her geçen gün artmakta yeni geliştirilen antibiyotik sayısı ise her yıl daha da azalmaktadır. Antimikrobiyal direnç sorununa ilişkin olarak geçten yıl İngiltere'de yayımlanan bir raporda 2050'de en sık görülen ölüm nedeninin antimikrobiyal direnç olacağı belirtiliyor. Hatta her üç saniyede bir kişinin direnç nedeniyle kaybedilebileceği ve 2050'de toplam 10 milyon kişinin bu nedenle kaybedilebileceği ifade ediliyor."
Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle birlikte enfeksiyonların tedavisi konusunda çığır açıldığını fakat direncin hızla artmasıyla birlikte yine zorluklarla karşı karşıya olunduğunu söyledi.
AA