Aşılama oranı beklenenin altında
21 Aralık 2012 tarihi itibari ile Dünya Sağlık Örgütü'nün 87 ülkeden 308 tane domuz gribi bildirdiğini kaydeden Prof. Dr. Yalçın, 2012 yılında bu virüse özellikle Kanada, Amerika, İngiltere, Kuzey İrlanda, Norveç ve Çin'de rastlandığını belirtti.
Grip virüsleri değişime yatkın
Grip virüslerinin kendi özel yapılarından ötürü değişime yatkın virüsler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yalçın, şunları söyledi: “Bunların genleri zaman içerisinde bir takım değişikliğe uğruyor. Bu genler birbirine aktarılabiliyor. Bunun sonucunda da bir takım değişmeler oluyor. Bu yapısal değişimleri onaran malzemelerden de yetersiz iki önemli değişiklik oluyor. Bir antijenik kayma, diğeri antijenik kırılma dediğimiz iki husus var. Bunlar gerçekleştiği takdirde yeni mutasyonlar, değişime uğramış yeni virüsler ortaya çıkıyor” Antijenik kırılmanın değişik ülkelerde görülmeye başlayan yeni virüslere de sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu da yapısal anlamda değişmiş yeni bir virüsün karşımıza çıkmasına yol açıyor. Virüsün belli yerlerinde mutasyonlar gelişiyor. 2009 yılında ortaya çıkan domuz gribi virüsü 8 bin kişinin ölümü ile sonlanmıştı. Domuzlardaki ve insanlardaki bir takım genlerin bir araya gelmesi ile oluşmuştu. Bu virüs 2012-2013 kapsamında da var aslında.”
Aşının etkisizolduğu durumlar
Aşı yaptıran kişilerde bağışıklığın belli düzeyde oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Yalçın, zaman içerisinde gelişebilen mutasyonların ortaya çıktığı takdirde aşıların da etkisiz kalabileceğini söyledi. Türkiye'de domuz gribi virüsü ile ilgili henüz bir vakanın bildirilmediğini kaydeden Prof. Dr. Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama iklimin daha soğuk ve daha ağır geçtiği, kuzeyimizde yer alan kesimlerde biraz daha yoğun görülmektedir. Türkiye'de İstanbul Üniversitesi'nde yapılan çalışmalar var. Bu virüsün yaygınlığı ile ilgili şu ana kadar herhangi bir şey bildirilmiş değil”
Grip belirtileri
Gribin belirtileri ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: "38-40 derecelere ulaşan ateş çıkıyor. Ciddi baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları oluyor, iki ya da üç hafta süren ciddi yorgunluk, halsizlik, bitkinlik olabiliyor. Çok nadiren hapşırma ve boğaz ağrısı olabiliyor. Bizim en korktuğumuz şey gribin kendisi değil bundan sonra üzerine bakterilerin oluşturduğu süper enfeksiyonlardır. Bunlar zatürre ya da hastanın kronik bronşiti olabilir. Bunlarda gelişen ataklar bize sıkıntı çıkarıyor.”
Komplikasyonlar öldürücü
Gribin kendisinin değil ortaya çıkardığı komplikasyonların öldürücü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yalçın, Türkiye'de grip virüsüne karşı yapılan aşıların gerekenin çok altında olduğunu bildirdi. İlaçlarda da yüzde 10-20 civarında direnç oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu: “Bizim en çok korktuğumuz farklı virüslerle bu aşının kapsamında olmayan virüslerin bir araya gelmesi. Bu bir dönem kuşlarda olmuştu, 2005 yılında. Böyle bir risk bizim için çok daha sıkıntılı. Çünkü ona karşı şu anda aşı yok.”
Uluslararası Aşı Kılavuzları'nda artık grip için aşı yapılmasının önerildiğini belirten Prof. Dr. Yalçın şunları söyledi: “Kalp, akciğer, böbrek yetmezliği, şeker, kanser ve bunun gibi nedenle ilaç alan hastalarda sıkıntı yüksek oranda gerçekleşiyor ve ölümlerin birçok kısmı da bunun sonunca ortaya çıkmakta. Önemli olan bağışıklığı artıracak aşılanmaların yapılması. Çünkü aşılama oranları yüzde 10'nun altında gerçekleşiyor. Beklediğimizin altında. Şu an Türkiye'de grip aşısı yaptırması gereken, riskli gruplarda yer alan yaklaşık 20 milyon kişi var. Türkiye'de bu aşı yaklaşık 3-4 milyon kişiye uygulanıyor. Bu da büyük bir sıkıntı.”
Hekimler tavsiye etmeli
Yapılan çalışmalarda Antalya'da da grip aşısının yeteri kadar dikkate alınmadığını ifade eden Prof. Dr. Yalçın, sorunun büyük kısmının belki de hekimlerde olduğunu, sadece tedavi boyutu üzerinde durulduğunu belirterek, hekimlerin de bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Türkiye'ye değişik ülkelerden turist geldiğini ifade eden Prof. Dr. Yalçın, turistlerin özellikle tatil yörelerine seyahatleriyle virüsleri getirebileceği sıkıntısının olduğunu bildirdi. Domuz gribi aşısının yurt dışından ithal edildiğini belirten Prof. Dr. Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'de henüz aşı üretilmiyor ama yeteri kadar aşı sağlanabiliyor. Yeter ki insanlar aşılansın. Aşı özellikle riskli bireylere devlet tarafından ödeniyor. Sağlık Bakanlığı temin ediyor. Sadece herhangi bir sosyal güvence yoksa insanlar kendileri yaptırmak zorunda kalıyorlar. Çok da pahalı değil” (İHA)