Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yaz mevsimiyle birlikte sıcaklığın artması, durgun hava ve aşırı nemin, insan vücudunda "termal stres" adı verilen özel bir durum meydana çıkardığını söyledi. Bu durumun, sıcak ortamlarda kalan insanların, vücutlarında biriken ve dışarı atılamayan ısıdan rahatsız olmaları sonucunda ortaya çıktığını belirten Tayar, bu rahatsızlığın, nefes sıklaşması, baş ağrısı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, çabuk sinirlenme veya geç algılama, bitkinlik, işe karşı ilgisizlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bunaltıcı sıcakların getirdiği aşırı terleme, sıvı kaybını daha da artırıp, termal stresin oluşturduğu bıkkınlık ve bezginliği çoğaltır. Sıcak havalarda vücut daha çok sıvı kaybeder. Termal stresinnedeni, havada yoğunlaşan rutubettir. Havadaki rutubet oranı yükseldikçe, kişinin vücut ısısını sabit tutmak için terleme yoluyla ısı kaybetmesi zorlaşır. Çevre ısısı arttığı zaman damarlar genişler, ayrıca terlemeyle tuz kaybedildiğinden tansiyon düşebilir. Vücut sıcakta terleyerek, su atıp serinlemeye çalışır. Aşırı miktarda su kaybetmesiyle oluşan durum giderilmezse, kişiyi ölüme götürebilir. Bunun üstesinden gelmek için, vücudun, kaybettiği sıvı ve minerali tekrar kazanması gerekir." Tayar, kaybedilen sıvının yerine konulmasının vücut sağlığı açısından büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, özellikle bebekler ve çocuklara, güneşe çıktıktan sonra değil, güneşe çıkmadan önce bol bol su içirilmesi gerektiğini bildirdi.