Bel ağrısı, tüm dünya nüfusunun % 85' e varan oranlarda, hayatlarında en az bir defa geçirdikleri ve tıpta çok sık rastladığımız bir sendrom; ve en çok gelimiş ülkelerde çok yaygın.
Uzmanlara göre, akut (ani ortaya çıkan) bel ağrısının % 80'e yakın bir oranında 6 8 hafta içinde tedaviye bağlı olmaksızın iyileşme olmaktadır. Ancak bunların yaklaşık % 40' ında bir yıl içinde ikinci atak gelişir.Kronik bel ağrılı olanların ise % 80' inde bir yıl içinde yeni atak gelişmektedir. Burada önemli olan, ilk akut atağı önleyebilmek ve bel ağrısında kronikleşmeye ve bunu izleyen sakatlığa mani olmak için ağrıyı başlatan ve kronikleştiren faktorleri tanımak ve önlem almaktır. Bu nedenle bel ağrısında risk faktörleri araştırılmıştır. Bunlar: Meslekle ilgili olanlar Sportif aktivitelerle ilgili olanlar Kişisel risk faktörleri Psikolojik faktörlerdir. Ağır kaldırma; dizleri bükmeden kaldırma, kaldırma sırasında eğilme ile beraber rotasyon, asimetrik kaldırma, hareketin devamlı tekrarı, bel ağrısında risk faktörleridir. Dizleri bükmeden ağır cisimleri kaldırmanın bel fıtığı riskini artırdığı gösterilmiştir.Vibrasyon: Araba, kamyon ve benzeri araç kullananlarda yüksek vibrasyona maruz kalmanın kas aktivitelerini artırarak kas yorgunluğuna yol açtığı, disk beslenmesini bozarak bel fıtığı görülme oranının artmasına yol açtığı ispatlanmıştır. En fazla vibrasyona maruz kalanların otobüs şöförlerinde olduğu tespit edilmiştir. Kamyon şöförlerinde şöför olmayanlara göre bel fıtığı görülme oranı 5 kat fazladır. Sportif aktiviteleri: Bel ağrısı rastlanma oranının en yüksek olduğu spor dalları jimnastik, futbol, halter, güreş ve kürektir. Futbol oynayan lise ögrencilerinin % 6' sında, üniversite öğrencilerinin % 30' unda bel ağrısı tesbit edilmiştir.Sigaranın etkileri: Sigara içme, risk faktörü olarak yılda 50 paketten fazla sigara içme öyküsü olanlarda ve bu kişiler 45 yaşın altında iseler önem kazanmaktadır. Sigaranın etkileri sık öksürme, omurlar arasındaki disklerde basınç artışı ve sağlıksız yaşam tarzına bağlanmıştır. Çeşitli meslek gruplarında sigara içme ve bel ağrısı arasındaki ilişki araştırılmış olup ilişkinin yalnız ağır bedensel aktivite yapanlarda görüldüğü tespit edilmiştir.İşini sevenler ve sevmeyenler: İşini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime baş vurma oranı sevenlere göre 2,5 kat fazladır. İşinden memnun olmama, takdir edilmeme bel ağrısında risk faktörüdür.
Uzmanlara göre, akut (ani ortaya çıkan) bel ağrısının % 80'e yakın bir oranında 6 8 hafta içinde tedaviye bağlı olmaksızın iyileşme olmaktadır. Ancak bunların yaklaşık % 40' ında bir yıl içinde ikinci atak gelişir.Kronik bel ağrılı olanların ise % 80' inde bir yıl içinde yeni atak gelişmektedir. Burada önemli olan, ilk akut atağı önleyebilmek ve bel ağrısında kronikleşmeye ve bunu izleyen sakatlığa mani olmak için ağrıyı başlatan ve kronikleştiren faktorleri tanımak ve önlem almaktır. Bu nedenle bel ağrısında risk faktörleri araştırılmıştır. Bunlar: Meslekle ilgili olanlar Sportif aktivitelerle ilgili olanlar Kişisel risk faktörleri Psikolojik faktörlerdir. Ağır kaldırma; dizleri bükmeden kaldırma, kaldırma sırasında eğilme ile beraber rotasyon, asimetrik kaldırma, hareketin devamlı tekrarı, bel ağrısında risk faktörleridir. Dizleri bükmeden ağır cisimleri kaldırmanın bel fıtığı riskini artırdığı gösterilmiştir.Vibrasyon: Araba, kamyon ve benzeri araç kullananlarda yüksek vibrasyona maruz kalmanın kas aktivitelerini artırarak kas yorgunluğuna yol açtığı, disk beslenmesini bozarak bel fıtığı görülme oranının artmasına yol açtığı ispatlanmıştır. En fazla vibrasyona maruz kalanların otobüs şöförlerinde olduğu tespit edilmiştir. Kamyon şöförlerinde şöför olmayanlara göre bel fıtığı görülme oranı 5 kat fazladır. Sportif aktiviteleri: Bel ağrısı rastlanma oranının en yüksek olduğu spor dalları jimnastik, futbol, halter, güreş ve kürektir. Futbol oynayan lise ögrencilerinin % 6' sında, üniversite öğrencilerinin % 30' unda bel ağrısı tesbit edilmiştir.Sigaranın etkileri: Sigara içme, risk faktörü olarak yılda 50 paketten fazla sigara içme öyküsü olanlarda ve bu kişiler 45 yaşın altında iseler önem kazanmaktadır. Sigaranın etkileri sık öksürme, omurlar arasındaki disklerde basınç artışı ve sağlıksız yaşam tarzına bağlanmıştır. Çeşitli meslek gruplarında sigara içme ve bel ağrısı arasındaki ilişki araştırılmış olup ilişkinin yalnız ağır bedensel aktivite yapanlarda görüldüğü tespit edilmiştir.İşini sevenler ve sevmeyenler: İşini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime baş vurma oranı sevenlere göre 2,5 kat fazladır. İşinden memnun olmama, takdir edilmeme bel ağrısında risk faktörüdür.