Tüm beyin tümörlerini ne olursa olsun ameliyat edebileceklerini söyleyen Prof. Dr. Cengiz Kuday, “Çok kötü bir tümör cinsi olduğunu gördüğümüz halde, bildiğimiz halde niye ederiz? Çünkü ameliyat sonucu, en kötü tümörde bile kişiden kişiye değişir. Bugün çıkaramayacağımız tümör yok. Ama hangi tümörü çıkarıp çıkaramayacağımızı biz karar veririz” dedi.
Tıp teknolojisindeki gelişmelerden nöroşirürjinin de nasibini aldığını belirten Prof.Dr. Kuday, “Beyin cerrahisi alanında kullanılan gelişmiş MR'lar var. Beyinin yapısını, bölümlerini ve tümörün yerini görebiliyoruz. Bu sayede ameliyatta nereye dokunup nereye dokunmayacağımızı biliyoruz ve çok az zararla ameliyatlardan çıkabiliyoruz. Bu teknoloji ülkemizde var. Değişik bir MR şeklidir bu. Yakın bir zamanda da sadece şekline bakarak, biyopsi almadan tümörün cinsini söyleyebileceğiz” şeklinde konuştu. Günümüzde sadece teşhiste değil tedavide de önemli aşamalar kat edildiğini ifade eden Prof. Dr. Kuday, bunun da hastaların yaşam süresine önemli katkı sağladığını söyledi.

Her gün bir gelişme oluyor
Prof. Dr. Kuday, sözlerine şöyle devam etti: “Bu alanda her gün bir gelişme olduğunu söylesek yanlış olmaz. Günümüzde farklı tedavi şekilleri, tedavi modeliteleri var. Eskiden çok kötü dediğimiz tümörlerin içinde bile kendi aralarında sınıflandırma var, bu sınıflandırmalara göre de tedavi neticeleri farklı. Eskiden 8 ay yaşayacak dediğimiz hastalar, tümörlerin kendi içinde sınıflandırması olduğu için bazı ilaçlara cevap veriyorlar ve uzun yaşayabiliyorlar. Henüz deneme safhasında olan beyin tümörlerine aşı geliştirme çalışmaları da yapılıyor. Aşı her tümör cinsi için geçerli değil. Dünyada büyük merkezlerde belli türlerde henüz birinci faz aşamasında kullanılıyor. Bazı kök hücre çalışmaları da yapılıyor. Çok düşük sayıdaki hastada olumlu neticeleri var. Beyin cerrahisinde ameliyatların artık mikroşirürji denilen özel mikroskoplarla yapılıyor. Beyin ameliyatları beynin hiçbir hücresine zarar vermemek için çok ufak yapılar üzerinde çalışmayı gerektiriyor. Bu çalışmaya imkan veren mikroskoplar ve özel aletler var artık. Ayrıca ameliyatlarda navigasyon kullanıyoruz. Navigasyon derin tümörlerde, tümörün yerini bulmak için kullanılıyor. Tıpkı araçlarda bulunan ve yön gösteren navigasyon gibi bu da bize yol gösteriyor.”
Teknolojiler sayesinde beyin tümörlerinde yaşam süresinin uzadığını belirten Prof. Dr. Kuday, “Bazı tümörler var ki glial tümörler diyoruz genel bir başlık altına koyduğumuzda bu tümörlerin bulunduğu kişiler kısa yaşar. Yani en fazla 8 ay, bilemediniz 2 sene. Ama şimdi onların içinde bile bazı tümörler var ki hastalar uzun yaşatılabiliyor. Çünkü bu tümörlerin de kendi içinde farklı türevleri, farklı yapıları hassasiyetleri var ve buna yönelik ümmin sistemi geliştiren ilaçlar bazı reseptörler bulundu. Buna uygun ilaçlar verilerek yaşam süresi biraz daha uzatıldı” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)