Son yıllarda yapılan araştırmalar, anne ve babaların "Kahvaltını bitirmeden okula gitme!" sözlerine yansıyan endişelerinde haklı olduğunu ve okula tok giden çocukların daha iyi öğrendiklerini göstermektedir.
Prof. Dr. Şükrü HATUN / Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı
Çocuğun ev ödevlerini düzenli yapması için pozitif bir ev atmosferi sağlanmalı; dağınıklıktan, televizyon gibi ilgisini başka yöne çekecek nesneler olabildiğince çocuktan uzaklaştırılmalıdır.Ev ödevlerine destek olunÇocuk açısından anne ve babasının ev ödeviyle ilgilendiğini bilmek güven vericidir. Bu nedenle gerektiğinde okuldan verilen görevler tekrar tekrar açıklanmalı ve ev ödevini bitirip bitirmediği kontrol edilmelidir. Çocuklar ödev yapmak için zaman bulamıyorsa oyun saatleri biraz azaltılmalıdır. Eğer çocuk herhangi bir konuyla cebelleşiyorsa ve anne baba olarak ona yardım edilmediği hissedilirse özel bir öğretmenden yardım almak iyi bir çözüm olabilir. Okul döneminde anne ve babanın davranışları daha da önem kazanır. Çocukla konuşurken bolca yapıcı sözcük kullanılmalı, bir işi iyi yaptığında onu överek kendine güven ve benlik saygısı kazanmasını sağlanmalı ve söylediklerine ilgi gösterilmelidir. Onunla konuşurken heves kırıcı sözcükler kullanılmamalıdır; sinirli, tartışmaya niyetli ve kötü bir ruh halinde ise ona sarılmak, yanına sokulmak, okşamak veya onun sevdiği diğer davranışları göstermek genellikle onu rahatlatacaktır.Çocuğa karşı da nezaket...Ona bir şeyler okumak için zaman ayırılmalı, evde ve toplum içinde iyi örnek olmak için çaba gösterilmelidir. Konuşurken "özür dilerim", "lütfen" ve "teşekkür ederim" gibi sözcükler seçilmelidir. Çocuğun başarısız olduğu konular sürekli konuşma konusu yapılmamalı ve en önemlisi hangi yaşta olursa olsun ona "seni seviyorum" demek unutulmamalıdır. Bu nedenle yeniden söylüyorum; okul çağı, anne ve babalar için yalnızca sıkıcı görevler dönemi değil, emeklerinin karşılığının yaşam sevinci olarak onlara geri döndüğü bir dönemdir. Kabına sığamayan, yeni arkadaşlar edinen, bütün vaktini sokakta geçirmeye çalışan, kümeleşip oyunlar oynayan, okuma yazma öğrenir öğrenmez anne ve babasının ismini defterine yazan, günlük tutmaya başlayan çocukların ev içlerine taşıdığı sevincin yerini hiçbir şey tutamaz...
Prof. Dr. Şükrü HATUN / Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı
Çocuğun ev ödevlerini düzenli yapması için pozitif bir ev atmosferi sağlanmalı; dağınıklıktan, televizyon gibi ilgisini başka yöne çekecek nesneler olabildiğince çocuktan uzaklaştırılmalıdır.Ev ödevlerine destek olunÇocuk açısından anne ve babasının ev ödeviyle ilgilendiğini bilmek güven vericidir. Bu nedenle gerektiğinde okuldan verilen görevler tekrar tekrar açıklanmalı ve ev ödevini bitirip bitirmediği kontrol edilmelidir. Çocuklar ödev yapmak için zaman bulamıyorsa oyun saatleri biraz azaltılmalıdır. Eğer çocuk herhangi bir konuyla cebelleşiyorsa ve anne baba olarak ona yardım edilmediği hissedilirse özel bir öğretmenden yardım almak iyi bir çözüm olabilir. Okul döneminde anne ve babanın davranışları daha da önem kazanır. Çocukla konuşurken bolca yapıcı sözcük kullanılmalı, bir işi iyi yaptığında onu överek kendine güven ve benlik saygısı kazanmasını sağlanmalı ve söylediklerine ilgi gösterilmelidir. Onunla konuşurken heves kırıcı sözcükler kullanılmamalıdır; sinirli, tartışmaya niyetli ve kötü bir ruh halinde ise ona sarılmak, yanına sokulmak, okşamak veya onun sevdiği diğer davranışları göstermek genellikle onu rahatlatacaktır.Çocuğa karşı da nezaket...Ona bir şeyler okumak için zaman ayırılmalı, evde ve toplum içinde iyi örnek olmak için çaba gösterilmelidir. Konuşurken "özür dilerim", "lütfen" ve "teşekkür ederim" gibi sözcükler seçilmelidir. Çocuğun başarısız olduğu konular sürekli konuşma konusu yapılmamalı ve en önemlisi hangi yaşta olursa olsun ona "seni seviyorum" demek unutulmamalıdır. Bu nedenle yeniden söylüyorum; okul çağı, anne ve babalar için yalnızca sıkıcı görevler dönemi değil, emeklerinin karşılığının yaşam sevinci olarak onlara geri döndüğü bir dönemdir. Kabına sığamayan, yeni arkadaşlar edinen, bütün vaktini sokakta geçirmeye çalışan, kümeleşip oyunlar oynayan, okuma yazma öğrenir öğrenmez anne ve babasının ismini defterine yazan, günlük tutmaya başlayan çocukların ev içlerine taşıdığı sevincin yerini hiçbir şey tutamaz...