Obstrüktif uyku apnesi sendromu, sürekli yorgunluk halinden trafik kazalarına, sürekli uykusuzluktan uykuda ölüme kadar onlarca tehlikenin habercisi. Öyle ki uyku apnesi hastalarının iş veya trafik kazası yapma olasılığı ise diğerlerinden 4 - 7 kat fazla. Uyku bozukluğunun belirtileriObstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) uyku sırasında havayolumuzda çeşitli seviyelerde gelişen tıkanıklıklara bağlı ortaya çıkar. Yüz kemikleri, çene yapısı, büyümüş geniz eti ve bademcikler, uzamış ve kalınlaşmış küçük dil, sarkık yumuşak damak veya burun tıkanıklığı gibi anatomik bozukluklara ve aşırı kiloya bağlı olarak görülür. Uyku apnesinin başlıca belirtileri; horlama, uykuda 10 saniyeyi aşan nefes kesilmesi ve gündüz aşırı uyku hali. Uykuda nefesin durması ile kalp ve beyin için hayati önemi olan oksijen düzeyi kanda düşerken karbondioksit düzeyi artıyor. Beyin bu durumu ciddi bir tehdit olarak görerek 3-5 saniyelik uyanıklık ile nefes alması için hastayı uyarıyor. Nefes kesintisini takip eden derin gürültülü bir horultu ile tekrar nefes almaya başlanıyor. Bu şekilde bir gecede onlarca hatta yüzlerce defa uyanan kişi ertesi sabah yorgun uyanıyor. Gündüz aşırı uyku hali, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik, kişilik değişikliği ile kendini gösteriyor. Vücut sağlığı bozuluyorDiğer belirtiler ise şunlar: Sabah baş ağrısı, yaygın kas ağrıları, uykuya dalma veya uykuyu sürdürme sorunları, huzursuz uyku, uykuda aşırı hareketli uyuma, ensede ve göğüs önyüzde aşırı terleme, ağız kuruluğu, ağız açık uyuma, gece sık idrara kalkma, aşırı kilo alımı ve kilo verme güçlüğü. Yıllar içinde sinsi bir şekilde ilerleyen ve yerleşen obstruktif uyku apne sendromu, vücutta metabolik değişikliklere de neden olarak kilo vermeyi zorlaştırıyor. Ayrıca zaten kalitesiz, kötü bir uyku yüzünden yorgunluk hisseden kişi daha hareketsiz hale geliyor. Giderek daha fazla kilo aldıkça apnelerin şiddeti de artıyor. Ağırlıklı olarak 40 yaş üstünde görülmekle birlikte bebeklikten itibaren her yaşta rastlanabilen bir sorun olduğu akıllardan çıkarılmamalı.Çocuklarda erişkinlerden farklı olarak uyku hali ve enerji eksikliği yerine dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülür. Bu nedenle 'Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu' tanısı alan ve ilaç tedavisi planlanan tüm çocuklar uyku bozuklukları açısından değerlendirilmelidir. Hastalık tanısı alan çocukların %25'inde altta yatan esas sorun uykuda solunum bozuklukları, periyodik kol bacak hareketleri ve huzursuz bacak sendromudur.