Farenjit yaz ayların da görülebilir
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, farenjitin kış aylarının hastalığı olarak bilinse de yaz aylarında da kendini gösterebildiğini belirterek, faranjitten korunmanın yollarını ve tedavi yöntemlerini anlattı
18.08.2018 00:00:00
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, dondurma gibi soğuk tüketilen gıdaların veya soğuk içeceklerin genelde kişinin vücut direncini etkileyerek boğazda pasif durumda bekleyen virüs ve bakterilerin aktif hale gelerek kuvvetli enfeksiyonların harekete geçebileceğini belirtti.
Çoğunlukla kış aylarının hastalığı olarak bilinen farenjitin, yaz aylarında da kendini gösterebildiğine dikkat çeken Aydoğan, serinleyebilmek adına tüketilen soğuk ve buzlu içecekler, dondurmalar, sabaha kadar çalışan klimalı odalar, deniz veya havuza girdikten sonra uzun süre ıslak saç ve kıyafetle kalmanın hastalığa davetiye çıkarabildiğini ifade ederek, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğünün farenjitin en sık görülen belirtileri olduğunu kaydetti.
Klima düşmanınız olabilir
Aydoğan, sıcak havaların etkisiyle gece düşük seviyelerde çalıştırılan, filtresi uzun zamandır yenilenmemiş olabileceğinden pek çok bakteriye ev sahipliği yapabilen klimaların, uyku sırasında fark edilmese de etkisinin büyük olduğunu söyledi. Farenjitin bulaşıcı bir hastalık olduğunu, özellikle de hasta kişinin tükürük veya burun salgısından bulaştığını belirten Aydoğan, "Bu hastalık otobüs, uçak gibi kalabalık ortamlarda daha kolay yayılabiliyor.
Tozlu ve kirli ortamlardan, kapalı yerlerden ise uzak durmak gerekiyor. Kişilerin kendilerine ait olmayan eşyaları mecbur kalmadıkça kullanmamaları gerekiyor. Ellerin sık sık sabunla yıkanması, evlerde ortak bir el havlusu kullanmaktan ziyade herkesin kendine ait olan bir havluyu kullanması faydalı olacaktır" dedi.
Akut farenjit tedavi edilmediğinde ise ses telleri ve soluk borusunda da enfeksiyona yol açtığını kaydeden Dr. Aydoğan, "Enfeksiyon alt solunum yollarına, bronşlara da ilerleyebiliyor. Kronik farenjitin ise hastanın yaşam şeklinden reflü sorununa, burun eğriliğinden burun etlerine veya kişinin yüksek sesle ve çok uzun süreli konuşmasına dek birçok nedeni bulunuyor" diye konuştu.
Aydoğan, hafif şiddette farenjit geçiren hastaların doğal ve bitkisel tedavilerden özellikle antiseptik özelliği kanıtlanmış adaçayı içilebileceğini, diğer bitkisel çaylara bal, limon veya taze nane eklendiğinde boğazı rahatlattığı için tedaviye yardımcı olacağını belirtti. Tedavi yöntemlerine de değinen Aydoğan, farenjitin, sadece streptokoklar için yapılan boğaz kültürü testi pozitifse uygun dozda antibiyotik ile tedavi edilebildiğini belirterek, "Hastalığın şiddetine göre iğne veya serum tedavisi uygulanabiliyor. Yakınmaların arttığı dönemde boğaz pastilleri ve spreyler yardımcı olabiliyor. Ayrıca stres ve reflü gibi etkenler de yakınmaları artıran başka faktörler arasında sayılıyor" ifadelerini kullandı.
İHA
Çoğunlukla kış aylarının hastalığı olarak bilinen farenjitin, yaz aylarında da kendini gösterebildiğine dikkat çeken Aydoğan, serinleyebilmek adına tüketilen soğuk ve buzlu içecekler, dondurmalar, sabaha kadar çalışan klimalı odalar, deniz veya havuza girdikten sonra uzun süre ıslak saç ve kıyafetle kalmanın hastalığa davetiye çıkarabildiğini ifade ederek, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğünün farenjitin en sık görülen belirtileri olduğunu kaydetti.
Klima düşmanınız olabilir
Aydoğan, sıcak havaların etkisiyle gece düşük seviyelerde çalıştırılan, filtresi uzun zamandır yenilenmemiş olabileceğinden pek çok bakteriye ev sahipliği yapabilen klimaların, uyku sırasında fark edilmese de etkisinin büyük olduğunu söyledi. Farenjitin bulaşıcı bir hastalık olduğunu, özellikle de hasta kişinin tükürük veya burun salgısından bulaştığını belirten Aydoğan, "Bu hastalık otobüs, uçak gibi kalabalık ortamlarda daha kolay yayılabiliyor.
Tozlu ve kirli ortamlardan, kapalı yerlerden ise uzak durmak gerekiyor. Kişilerin kendilerine ait olmayan eşyaları mecbur kalmadıkça kullanmamaları gerekiyor. Ellerin sık sık sabunla yıkanması, evlerde ortak bir el havlusu kullanmaktan ziyade herkesin kendine ait olan bir havluyu kullanması faydalı olacaktır" dedi.
Akut farenjit tedavi edilmediğinde ise ses telleri ve soluk borusunda da enfeksiyona yol açtığını kaydeden Dr. Aydoğan, "Enfeksiyon alt solunum yollarına, bronşlara da ilerleyebiliyor. Kronik farenjitin ise hastanın yaşam şeklinden reflü sorununa, burun eğriliğinden burun etlerine veya kişinin yüksek sesle ve çok uzun süreli konuşmasına dek birçok nedeni bulunuyor" diye konuştu.
Aydoğan, hafif şiddette farenjit geçiren hastaların doğal ve bitkisel tedavilerden özellikle antiseptik özelliği kanıtlanmış adaçayı içilebileceğini, diğer bitkisel çaylara bal, limon veya taze nane eklendiğinde boğazı rahatlattığı için tedaviye yardımcı olacağını belirtti. Tedavi yöntemlerine de değinen Aydoğan, farenjitin, sadece streptokoklar için yapılan boğaz kültürü testi pozitifse uygun dozda antibiyotik ile tedavi edilebildiğini belirterek, "Hastalığın şiddetine göre iğne veya serum tedavisi uygulanabiliyor. Yakınmaların arttığı dönemde boğaz pastilleri ve spreyler yardımcı olabiliyor. Ayrıca stres ve reflü gibi etkenler de yakınmaları artıran başka faktörler arasında sayılıyor" ifadelerini kullandı.
İHA
