Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Tevfik Özlü, "Grip aşısı, eylül-kasım arasında yapılırsa grip salgınlarının başladığı kış ayları içerisinde bağışıklık en yüksek düzeyde olmuş olur" dedi.
Özlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gribin, solunum yollarında yerleşen influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş ve yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden, özellikle kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtti.
Nezle ve soğuk algınlığından farklı olarak gribin küresel salgınlara, toplu ölümlere, büyük oranda iş gücü kayıplarına yol açabildiğine işaret eden Özlü, "Kuşlar, atlar ve domuzlarda da hastalık görülebilmekte ve bunlardan insanlara bulaşabilmektedir. Ancak asıl olarak virüsü taşıyan hasta kişiler vasıtasıyla çok kolay bulaşmakta ve hızla yayılmaktadır. Özellikle okullar, yurtlar, kışlalar, kahvehaneler, huzur evleri ve toplu taşıma araçları gibi kalabalık ve topluca bulunulan ortamlar, hastalığın yayılmasında önemli rol oynar" diye konuştu.
Salgınlardan korunmanın toplumda aktif yaşayanlar için çok zor olduğunu vurgulayan Özlü, "Salgınlar sırasında ilk olarak genellikle arkadaşlarından mikrobu alan öğrenciler hastalanmakta daha sonra ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır" dedi.
Gribin özellikle bebekler, 65 yaşın üzerindeki yaşlılar, huzurevinde yaşayanlar ve kronik hastalığı olanlarda ağır seyrettiğini ve ölümlere neden olduğunu ifade eden Özlü, "Bu kişiler, grip belirtileri başlar başlamaz hekime başvurmalıdırlar. Sigara, alkol alımı, düzensiz yaşam ile soğuğa maruz kalma, hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır" diye konuştu.Grip için antibiyotiğin kullanılmayacağına ve faydasız olduğuna dikkati çeken Özlü, griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona bağlı ikincil olarak ortaya çıkan zatürre, kulak ve bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise antibiyotik kullanılması gerektiğini söyledi.
Özlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gribin, solunum yollarında yerleşen influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş ve yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden, özellikle kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtti.
Nezle ve soğuk algınlığından farklı olarak gribin küresel salgınlara, toplu ölümlere, büyük oranda iş gücü kayıplarına yol açabildiğine işaret eden Özlü, "Kuşlar, atlar ve domuzlarda da hastalık görülebilmekte ve bunlardan insanlara bulaşabilmektedir. Ancak asıl olarak virüsü taşıyan hasta kişiler vasıtasıyla çok kolay bulaşmakta ve hızla yayılmaktadır. Özellikle okullar, yurtlar, kışlalar, kahvehaneler, huzur evleri ve toplu taşıma araçları gibi kalabalık ve topluca bulunulan ortamlar, hastalığın yayılmasında önemli rol oynar" diye konuştu.
Salgınlardan korunmanın toplumda aktif yaşayanlar için çok zor olduğunu vurgulayan Özlü, "Salgınlar sırasında ilk olarak genellikle arkadaşlarından mikrobu alan öğrenciler hastalanmakta daha sonra ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır" dedi.
Gribin özellikle bebekler, 65 yaşın üzerindeki yaşlılar, huzurevinde yaşayanlar ve kronik hastalığı olanlarda ağır seyrettiğini ve ölümlere neden olduğunu ifade eden Özlü, "Bu kişiler, grip belirtileri başlar başlamaz hekime başvurmalıdırlar. Sigara, alkol alımı, düzensiz yaşam ile soğuğa maruz kalma, hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır" diye konuştu.Grip için antibiyotiğin kullanılmayacağına ve faydasız olduğuna dikkati çeken Özlü, griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona bağlı ikincil olarak ortaya çıkan zatürre, kulak ve bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise antibiyotik kullanılması gerektiğini söyledi.