Uzmanlar, halk arasında yaygın adıyla "kalp krizi" ya da "kalp sektesi" olarak bilinen hastalığın, hekimler ve hastalar için oldukça ciddi klinik tablolarından birini oluşturduğunu kaydetti. Kalp krizinde, kalbin pompa görevini yerine getirmesini sağlayan kalp adalesinin, kısmen ve geri dönüşü olmayan bir biçimde hasar görüp canlılığını kaybettiğini belirten uzmanlar, hastaların genellikle yüzde 35 civarındaki kısmının ilk 1 saat içinde hayatını kaybettiğini ifade etti. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sabahattin Gül, kalp adalesinin kanlanmasını sağlayan koroner arterlerin içinde bulunan "Aterom plağı" ismi verilen plakların, damar cidarını daraltmak yoluyla "koroner yetmezliği" denilen kalp hastalığına yol açtığını belirtti. Ağrısı 30 dk. sürerDoç. Dr. Gül sözlerine şöyle devam etti: "Bahsi geçen damar sertliği plağının bir şekilde yırtılarak atar damar içini aniden tıkaması ile birlikte dayanılmaz bir göğüs ağrısı ortaya çıkar. Bu ağrı genellikle 30 dakikadan fazla sürer. Saatler boyu devam edebilen ağrı zaman zaman tahammül edilemez derecelerde görülebilir. Bazı hastalarda ise, omuzlara vuran, çeneye vuran ağrı söz konusu olmaktadır. Özellikle yaşlı hastalarda bu ağrı belirtisi yerine, enfarktüs sonrası yetersiz hale gelen kalbin pompa gücü dolayısıyla, ani kalp yetmezliği belirtileri olan nefes darlığı, terleme, bulantı, kusma, çarpıntı ön planda olabilir."İlk günler çok önemliAkut kalp krizi tedavisinin koroner bakım ünitelerinde yapıldığını belirten Dr. Gül, "Bu dönemin en önemli iki problemi ağrı ve buna bağlı gelişebilecek şok tablosu ve ritim bozuklukları ile başa çıkmaktır. Bu problemi giderilmiş ve rahatlatılmış hastanın ilk saatler içinde pıhtı eritici tedavi şansı ve gerekirse acil koroner by-pass alternatifleri olacaktır. Akut kalp krizi tedavisi mutlaka koroner bakım ünitelerinde yapılmalıdır. Özellikle kalp krizinin ilk 3-4 günlük takibi çok önem taşır. Hastalar durumlarına göre 1-2 hafta hastanede kalırlar ve sonrasında da düzenli takip ile hayatlarını devam ettirirler. Böylesi acil bir durumda kişinin hareketlerini azaltarak istirahata geçmesi, önceden bildiği hastalıkları ile ilgili ilaçlarını aksatmaması ve süratle ilk yardım istemesi dışında yapabileceği herhangi bir ilk ve acil müdahale bulunmamaktadır. İlk ve acil müdahale ilk yardım elemanları tarafından verilmelidir" dedi.