Kansere karşı önlem: Erken teşhis
Türkiye'de her yıl 150 bin kişiye kanser teşhisi konulduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr.Cem Aykent, 2030 yılında bu sayının 500 bine çıkacağının tahmin edildiğini söyledi
29.04.2012 00:00:00
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr.Cem Aykent, kanserin en çok ölüme sebep olan hastalıkların başında gelmesi, tedavi maliyetlerinin çok yüksek olması, tedavisinin zor ve uzun olabilmesi ve bıraktığı sakatlıklar açısından yüzyılın en ciddi sağlık sorunları arasında yer aldığını belirtti. En sık görülen kanser türleri erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas kanserleri olarak sıralandığını kaydeden Op. Dr. Aykent, "Kanser kontrolünde başarılı olan ülke örnekleri incelendiğinde, kanserle mücadelenin uzun süreçte başarı göstereceği, özellikle tütün, obezite ve beslenme gibi faktörler üzerinde önleyici tedbirler alınması gerekliliği, meme, rahim ağzı ve bağırsak kanserlerinde de toplum tabanlı tarama programlarının ülke genelinde uygulanması gerekliliği görülüyor" dedi.
Kanser ölümlerinin yüzde 30'unun düzeltilebilecek davranışlardan kaynaklandığına dikkat çeken Op. Dr. Aykent, şöyle konuştu: "Kanserden korunmak için tetikleyen faktörleri bilmek ve bu davranışlardan uzak durmak da önemli. Bunlar, sigara ve alkol kullanımı, uzun süre ve tehlikeli saatlerde güneş altında kalma, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest gibi), bazı virüsler, hava kirliliği, radyasyona maruz kalma, kötü beslenme alışkanlığı."
Bazen hiç belirti ve bulgu vermeden kontrol muayenelerinde kanser tanısı konulabildiğini belirten Op. Dr. Cem Aykent, şunları söyledi: "Erken teşhis, kişilerin kendi kendini muayenesi, kontrol muayeneleri ve taramalar ile mümkün oluyor. Kanserin başlıca belirti ve bulguları dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler, uzun süren, iyileşmeyen yaralar, beklenmeyen kanama ve akıntılar, meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler, yutma güçlüğü veya hazımsızlık, siğil ve benlerde belirgin değişiklik, uzun süren ses kısıklığı ve öksürüktür. Bu bulgular her zaman kanser demek değildir. Ancak nedenlerinin belirlenmesi için mutlaka bir doktora başvurulması gerekir. Kanser bulaşıcı bir hastalık olmayıp, erken tanısı ve tedavisi mümkün olan bir hastalık grubudur." (İHA)
Kanser ölümlerinin yüzde 30'unun düzeltilebilecek davranışlardan kaynaklandığına dikkat çeken Op. Dr. Aykent, şöyle konuştu: "Kanserden korunmak için tetikleyen faktörleri bilmek ve bu davranışlardan uzak durmak da önemli. Bunlar, sigara ve alkol kullanımı, uzun süre ve tehlikeli saatlerde güneş altında kalma, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest gibi), bazı virüsler, hava kirliliği, radyasyona maruz kalma, kötü beslenme alışkanlığı."
Bazen hiç belirti ve bulgu vermeden kontrol muayenelerinde kanser tanısı konulabildiğini belirten Op. Dr. Cem Aykent, şunları söyledi: "Erken teşhis, kişilerin kendi kendini muayenesi, kontrol muayeneleri ve taramalar ile mümkün oluyor. Kanserin başlıca belirti ve bulguları dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler, uzun süren, iyileşmeyen yaralar, beklenmeyen kanama ve akıntılar, meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler, yutma güçlüğü veya hazımsızlık, siğil ve benlerde belirgin değişiklik, uzun süren ses kısıklığı ve öksürüktür. Bu bulgular her zaman kanser demek değildir. Ancak nedenlerinin belirlenmesi için mutlaka bir doktora başvurulması gerekir. Kanser bulaşıcı bir hastalık olmayıp, erken tanısı ve tedavisi mümkün olan bir hastalık grubudur." (İHA)
