Uzmanlar, sigaranın dumanında bulunan zehirli maddelerin mobilyalar, yer döşemeleri ve hatta duvara işleyerek solunan her hava ile akciğerleri etkilediğine dikkat çekiyor
06.04.2016 00:00:00
İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Melikşah Ertem, kanser türlerinden korunmada ve kanserlerin yaygınlığının azaltılmasında bilinçli olunması gerektiğini ifade etti. Önemli bir ayrıntıya dikkat çeken Ertem, evlerde birçok kanser türüne neden olan ürünlerle iç içe yaşandığını söyledi. Sigaranın ev eşyalarına bulaştığını dile getiren Ertem, "Gerekli şartlara uymadan hazırlanan gıda, mobilyalardaki yapıştırıcı madde, yer döşemeleri ve temizlik malzemeleri ile evde içilen sigara sağlığı tehdit ediyor. Kanser türlerinden korunmada ve kanserlerin yaygınlığının azaltılmasında hepimiz bilinçli olmalıyız. Yapabileceklerimiz kanser nedeniyle yaşanan ölümlerin üçte ikisini engelleyebilir" dedi.
Evde içilen sigaranın olumsuz etkisinin uzun süre devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Ertem, "Ev içinde sigara içmek büyük zarar veriyor. Sigara başka bir odada içilse bile dumanda bulunan zehirli etken perdelere, mobilyalar ve hatta duvara tesir ediyor. Evi havalandırsanız bile etkisi geçmiyor. Sigarayı bırakarak kanser türlerinin birçoğundan korunabilirsiniz. Yol kenarında bulunan binalar, araba egzozundan çıkan karbonmonoksit gazına ve yanmamış yakıt etkisine maruz kalıyor. Bunlar kanserojen etki göstermektedir" diye konuştu.
Bu uyarılara dikkat
Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Melikşah Ertem, toplumumuzda gıdaların bir kısmının kurutularak tüketildiğini belirterek şunları söyledi:
"Biber, patlıcan, incir, pul biber ve kayısı gibi ürünler eğer uygun şartlarda kurutulmamış ise oluşan mantar, zehirli aflatoksin maddesini ortaya çıkarıyor. Bu da karaciğer kanserine neden oluyor. Bu tür besinler mutlaka yerden 40 santim yüksekte ve nemsiz ortamda kurutulmalı. Fabrikalarda uygun şartlarda kurutulan ürünlerin tüketilmesini öneriyoruz. Son yıllarda evlerimiz çok daha izole şekilde yapılıyor. Bu nedenle evimiz nefes almıyor. Toprakta bulunan radon gazı, evlerin tabanlarındaki ya da duvarlarındaki çatlaklardan ve boşluklardan içeri sızabiliyor. Bu madde önemli kanserojenlerden biri. Soluyarak akciğer kanseri olunmaz. Ancak yapılan araştırmalar ışığında endişe verici bir durum olarak niteliyoruz. Etkiyi azaltmak için evlerin mutlaka her gün havalandırılmasını öneriyoruz."
Prof. Dr. Melikşah Ertem, kanserden korunmanın bir yolunun da düzenli kanser taramalarına katılmak olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Meme kanseri, rahim ağzı kanseri, deri kanseri ve kolon kanseri için tarama programları vardır. Bu konu ihmal edilmemeli, herhangi bir olumsuzluk yaşanmasa bile kontrol yaptırılmalıdır. Erken tanı hayat kurtarır, yaşam kalitesini yükseltir. Amacımız toplumu kanserler konusunda bilinçlendirmektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Bu devlet ve bu millet için ne yapmak istediniz de mevcut anayasa engel çıkardı?
Kartal finale uçtu
Maçın tek golünü Muci attı
İmamoğlu ekibi tepki gösterdi, Özel geri adım attı
Adaylık kavgası şimdilik yatıştı!
Adaylık tartışmalarına noktayı koydu
'Kendi adaylığımı dayatmam'
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Kadın cinayetleri, dünya genelinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve birçok ülkede kadınlar, cinsiyetlerinden kaynaklanan şiddetin kurbanı olmakta
07.05.2024 16:34:00 Önder Yılmaz
Kadın cinayetleri, dünya genelinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve birçok ülkede kadınlar, cinsiyetlerinden kaynaklanan şiddetin kurbanı olmakta. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayımlanan 2024 Nisan ayı veri raporuna göre, Türkiye'de 32 kadın öldürüldü ve 13 kadın ölümü şüpheli olarak kaydedildi. Kadın cinayetleri sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de önemli bir sorun. Dünya genelinde kadın cinayetleri oranlarına bakıldığında, Orta Afrika Cumhuriyeti 10.60 ile en yüksek orana sahip durumda. Bu ülkede kadınlar, cinsiyetlerine dayalı şiddetin en yüksek seviyelerine maruz kalıyor.
Türkiye'den kötü durumda olan ülkeler var
2021 yılı verilerine göre Türkiye'de 100.000 kadın başına düşen kadın cinayetleri oranı 1. Bu oran, Türkiye'nin kadın cinayetleri konusunda dünya genelindeki birçok ülkeden daha iyi bir durumda olduğunu gösterse de, her bir cinayetin arkasında yıkılan hayatlar ve aileler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Dünya Bankası verilerine göre 100.000 kadın başına düşen kadın cinayetleri oranı Jamaika'da 9.3, Günay Afrika'da 9, Meksika'da 6.2, Brezilya'da 3.5, Rusya'da 3.3, Irak'ta 3, Hindistan'da 2.5, Ukrayna'da 1.9, Kazakistan'da 1.5 ve Azerbaycan'da 1.3 seviyesinde. Kanada, Finlandiya, Kosova ve Lübnan Türkiye'yle aynı orana sahipğ ülkelerden.
Önleme için çabalar sürüyor
Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve farkındalığın artırılması için ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli çabalar sürdürülüyor. Türkiye'de ve dünya genelinde kadın hakları savunucuları, hükümetleri ve toplumları, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için daha etkili önlemler almaya çağırmakta. Ancak bu çabaların başarılı olabilmesi için yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekmekiyor. Sonuç olarak, kadın cinayetleri sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bir kadın cinayeti, toplumların bu konudaki duyarlılığını ve mücadelesini artırmak için bir çağrı niteliğinde Türkiye'de ve dünya genelinde kadın cinayetlerine karşı verilen mücadele, sadece kadınların değil, tüm insanlığın güvenliği ve refahı için hayati önem taşıyor.
Gazze için çadırda kalacaklar
Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde üniversite öğrencileri İsrail'in saldırısı altındaki Gazze için çadırlı eylem başlattı.
07.05.2024 14:15:00 / Güncelleme: 07.05.2024 14:17:32 İhlas Haber Ajansı
ABD'den destek alan İsrail'in aylardır saldırı düzenlediği Gazze için dünya genelinde direniş eylemleri sürüyor.
Tekirdağ'da üniversite öğrencileri üniversite alanında çadırlar kurarak Gazze için eylem başlattı. Öğrenciler çadırlarda kalarak Gazze'ye destek olabilmek amacıyla 10 gün boyunca eylem yapacak. Alandaki çadırların yanı sıra saldırılarda zarar gören insanların resimleri, oluşturulan mini mezarların üzerine kanlı kefenler bırakılarak acı dramın tablosu sergilenmeye çalışıldı.
Alandaki grup adına bir açıklama yapan Hukuk Fakültesi Öğrencisi Baran Dursun, 'Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze'de, yıllardır süregelen ve 7 Ekim'den beri had safhaya ulaşan katliam ve direniş, doğruyu yanlıştan, haklıyı zalimden, izzeti zilletten ayırt eden bir örnek olarak karşımızda duruyor.
İşgalci İsrail, Filistin'de sadece bir halkı değil, aynı zamanda insani tüm ilke ve değerleri sistematik bir şekilde katlediyor. Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde, insan hakları ihlallerinde sınır tanımayan İsrail'i açıktan desteklemeye devam ediyor. Zulümle, hasta, yaşlı, kadın, çocuk demeden insanları, hayvanları ve tabiatı katlederek abad olacağını zanneden İsrail'i soykırım silahlarıyla teçhiz eden ABD ve diğer batılı ülkeler, Gazze'deki zulmün bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor' dedi.
Rojda Altıntaş'tan kendisini işe çağıran DHA Genel Müdürü'ne yanıt: Her şeyden haberiniz vardı, dönmeyeceğim
"Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA’nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü. Ancak işe dönmeyeceğim."
07.05.2024 12:00:00 Haber Merkezi
Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur C.'nin karıştığı ve Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine neden olduğu kazadan sonra Demirören Ailesi'nin kazanın haber yapılmaması için DHA muhabirini arayarak devreye girdiği iddia edildi. İddiaların ve paylaşımların ardından DHA Genel Müdürü Celal Korkut'tan açıklama geldi.
Korkut, DHA'nın resmi hesabından yaptığı açıklamada muhabiri Rojda Altıntaş'ın iddialarından haberinin olmadığını ve kazayı başından bu yana tüm ayrıntıları ile verdiklerini iddia etti.
Korkut, "Meslektaşım Rojda Altıntaş'ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce işbaşı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum." diyerek muahbirine yeniden işine dönmesi çağrısı yaptı.
Rojda Altıntaş: Her şeyden haberiniz vardı
DHA Genel Müdürü Celal Kokut'un açıklamasına muhabir Rojda Altıntaş'tan yanıt geldi.
Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA'nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü. Ancak işe dönmeyeceğim. https://t.co/NNW6vFeHsS
Açıklamayı alıntılayarak sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Altıntaş, "Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA'nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü." dedi.
Altıntaş, Korkut'un çağrısına rağmen işe dönmeyeceğini de belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen ataması yapılacak
"20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak."
07.05.2024 09:43:00 / Güncelleme: 07.05.2024 11:41:44 Anadolu Ajansı
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.