logo
25 NİSAN 2024

Toplumun yüzde 24'ü diyabetli

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ramis Çolak, Türkiye'de diyabetin son 10 yılda yüzde 90 artış göstererek, bilinen diyabetli sayısının 7 milyonu aştığını ve prediyabetik nüfusla beraber toplumun yaklaşık yüzde 24'ünün
29.01.2013 00:00:00
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ramis Çolak yaptığı açıklamada, diyabet hastalığının kişide başladığı andan itibaren ve hatta preklinik dönemde bile kalp hastalığından böbrek hastalığına, göz hastalığından sinir hastalığına kadar birçok hastalığı bünyesinde barındırdığını, zamanla etkisini gösterdiğini söyledi.
Yeterli ve uygun tedavi edilmeyen diyabetik hastalar nedeniyle günümüzde diyabet körlük nedenleri arasında 1. sırada yer alırken, diyabetik hastalarda kalp hastalıklarının 2-4 kat, kalp krizinin 2.5 kat artışa neden olduğu, son dönem böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedeni haline geldiğini, diyabetik hastaların yüzde 60-70'inde vasküler ve sinir sisteminde hasarlara yol açtığını vurgulayan, Prof. Dr. Ramis Çolak, diyabetin tanısından itibaren uygun ve etkili bir tedaviyle diyabetin olumsuz etkilerinin oluşumlarının engellenebileceği veya oluşmuş ise ilerlemesinin mümkün olabileceğinin uzun dönem çalışmalar ile tespit edildiğini vurguladı.

Çocukluk ve ergenlik döneminde ciddi tehlike
Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde diyabet hastalığının ciddi bir tehlike olduğunu, hamburger gibi hazır gıdalar ve kola tüketen çocuk ve gençlerin diyabet için bir risk olduğunu anlatan Çolak, anne ve babasında diyabetli, göbek çevresi şişman olanların da risk grubunda bulunduğuna, diyabetin genetik ve çevresel faktörlerin aynı anda tetiklediği bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
“Sosyal refah düzeyinin artması da diyabetli hasta sayısını artırdı” diyen Çolak, hareketsizlik ve spor yapma alışkanlığının olmaması ve yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle artan obezitenin diyabeti artıran etkenler arasında bulunduğunu ve son 10 yılda Türkiye'de yüzde 44'lük obezite artış oranın yüzde 90 oranında diyabette artışa neden olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de diyabetin en önemli toplum sağlığı sorunları arasında yer aldığını ifade eden Çolak, yakın akrabalarında diyabetli birey olanlar, normalden fazla kiloya sahip olanlar, çabuk kilo alanlar, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı olanlar, çok su içme ve idrara çıkma, ağız kuruluğu olanlar, 4 kilonun üzerinde çocuk doğurma hikayesi olanların diyabet riski olduğunu ve bu kişilerin diyabetin erken dönemde tanı konulması için diyabet taramaları yaptırmalarının yaralı olacağını kaydetti. (İHA)

Hastaların yapması gerekenler
Diyabet tanısı olan hastaların ise düzenli ve sistemli kan şekeri kontrolü yaptırmalarını, doktorlarının önerdiği insulin veya ağızdan alınan haplarla tedavilerini aksatmamalarını, uygun beslenme programını özenle sürdürmelerini, her gün düzenli egzersiz yapmalarını, diyabetle birlikte yaşamayı öğrenmelerinin sağlıklı ve uzun yaşma demek olduğunu ifade eden Çolak, diyabet hastalığını önlemek için dengeli beslenilmesi, mutlaka spor yapılması, şekerli yiyeceklerden uzak durulması ve günlük ihtiyaç kadar beslenilmesi gerektiğini anlatarak, hayata hareket katılması gerektiğini bildirdi.

İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Kara Yolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldığı iddialarını yalanlayarak, uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyet alamayacağı ve ehliyetini yenileyemeyeceği iddiasının manipülasyon içerdiğini bildirdi.
25.04.2024 13:48:00
İhlas Haber Ajansı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiğ hatırlatılarak, 'Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir' denildi.


Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Grip vakaları arttı, servisler doldu

Trabzon'da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi.
25.04.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, 'Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte' dedi.

Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, 'Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza'nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs'ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye'den Çin'e giden de var, Çin'den Türkiye'ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor' diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.