Türkiye'nin sağlığı IMF'nin elinde!
02.06.2006 00:00:00
Türk SağlıkSen Genel Başkanı Önder Kahveci, IMF'in hükümetten sağlıkta tasarruf isteğinde bulunmasının ardından sağlıkta bir dizi kısıtlamalara gidildiğini öne sürdü
Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, sağlıkta IMF reçetelerinin çözüm olmadığını belirterek, "Dünyanın hiçbir yerinde IMF'in ülke halkları lehine yaptığı bir uygulama yoktur. IMF hükümete cari açığı kapatmak için sağlıkta tasarruf yapın, yeşil karta son verin, kısıtlamalara gidin, yoksulu ölüme terk edin diyerek bu niyetini bir kez daha göstermiştir. Hükümet IMF reçetelerine Türkiye'nin sağlığını teslim etmemelidir" dedi. Sağlık üzerinde karzarar ilişkisiyle hareket etmek, sağlık hizmetlerinden kısıtlama yapmak, bazı tedavileri kapsam dışına çıkarmak ve insanlara ilaç vermemekle sorunun çözülemeyeceğini ifade eden Kahveci, "Sağlık hizmetlerin de yapılmak istenen bu tür uygulamalarla Türkiye'de vatandaşların sağlığı hiçe sayılıyor. Hasta insanlar adeta ölüme terk ediliyor. Hükümet yaptığı yanlışların faturasını halka kesmemeli, IMF'in değil, bu ülkenin hükümeti olduğunu artık hatırlamalıdır" görüşünü savundu. Sağlık politikası yeniden gözden geçirilmeliSağlık harcamalarının da yaşanan artışa yanlış uygulamaların neden olduğunu belirten Kahveci, şunları kaydetti: "Yılın ilk 4 ayında sağlık harcamalarının geçen yıla göre yüzde 251.5 artmasının nedeni sağlıkta uygulanan yanlış politikaların sonucudur. Hükümet sağlıkta 'reform' adı altına bir takım uygulamalara geçti. Alt yapıdan yoksun bir gecede hayata geçirilmek istenen bu uygulamaların faturası ne yazık ki devlete millete çıktı. SSK'ların devri, ilaç sektörünün tekellerin eline geçmesi, özel hastanelerde tedavinin özendirilmesi sonucunda sağlık harcamalarında patlama yaşandı. Bu uygulamalar sonucunda sağlık sosyal bir hak yerine, para kazanma aracı olarak görülmeye başlandı. 4 ayda sağlık harcamalarının geçen yıla göre 1.2 milyar dolar artması sağlığın nasıl piyasalaştığının bir göstergesidir. Ne yazık ki bu dönemde vatandaş kaliteli bir sağlık hizmetine kavuşmazken, birileri devletin sırtından ceplerini doldurdu.Vatandaş, temel ve koruyucu sağlık hizmeti bekliyor Tasarruf, sağlık politikalarında yapılması gerekir. Hükümet sağlıkta tasarrufu sağlık politikasını yeniden gözden geçirerek yapmalıdır. Ülkemizde sağlık politikasının temel eksenini tedavi hizmetleri oluşturmaktadır. 2006 bütçesinde yatırımlarla ilgili bir kalem yok. Temel Sağlık hizmetlerine ayrılan payın yüzde 90'ını personel giderleri oluşturuyor. Hükümetin bu politikası sonucunda sağlık kuruluşları işletmelere dönüştü. Sağlık hizmetleri ticari bir meta haline geldi. Hükümet bir an önce bu yanlış politikadan vazgeçerek, temel ve koruyucu sağlık hizmetleri ve toplum sağlığın korunması ve geliştirilmesi sağlık politikamızın ana ekseni olmalıdır. Öncelikle insanımızın hasta olmaması sağlanmalıdır. İnsan sağlığı üzerinden tasarruf yapılması doğru bir uygulama değildir. Ancak sağlık hizmetlerinde etkin bir denetim sağlanmalıdır"
Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, sağlıkta IMF reçetelerinin çözüm olmadığını belirterek, "Dünyanın hiçbir yerinde IMF'in ülke halkları lehine yaptığı bir uygulama yoktur. IMF hükümete cari açığı kapatmak için sağlıkta tasarruf yapın, yeşil karta son verin, kısıtlamalara gidin, yoksulu ölüme terk edin diyerek bu niyetini bir kez daha göstermiştir. Hükümet IMF reçetelerine Türkiye'nin sağlığını teslim etmemelidir" dedi. Sağlık üzerinde karzarar ilişkisiyle hareket etmek, sağlık hizmetlerinden kısıtlama yapmak, bazı tedavileri kapsam dışına çıkarmak ve insanlara ilaç vermemekle sorunun çözülemeyeceğini ifade eden Kahveci, "Sağlık hizmetlerin de yapılmak istenen bu tür uygulamalarla Türkiye'de vatandaşların sağlığı hiçe sayılıyor. Hasta insanlar adeta ölüme terk ediliyor. Hükümet yaptığı yanlışların faturasını halka kesmemeli, IMF'in değil, bu ülkenin hükümeti olduğunu artık hatırlamalıdır" görüşünü savundu. Sağlık politikası yeniden gözden geçirilmeliSağlık harcamalarının da yaşanan artışa yanlış uygulamaların neden olduğunu belirten Kahveci, şunları kaydetti: "Yılın ilk 4 ayında sağlık harcamalarının geçen yıla göre yüzde 251.5 artmasının nedeni sağlıkta uygulanan yanlış politikaların sonucudur. Hükümet sağlıkta 'reform' adı altına bir takım uygulamalara geçti. Alt yapıdan yoksun bir gecede hayata geçirilmek istenen bu uygulamaların faturası ne yazık ki devlete millete çıktı. SSK'ların devri, ilaç sektörünün tekellerin eline geçmesi, özel hastanelerde tedavinin özendirilmesi sonucunda sağlık harcamalarında patlama yaşandı. Bu uygulamalar sonucunda sağlık sosyal bir hak yerine, para kazanma aracı olarak görülmeye başlandı. 4 ayda sağlık harcamalarının geçen yıla göre 1.2 milyar dolar artması sağlığın nasıl piyasalaştığının bir göstergesidir. Ne yazık ki bu dönemde vatandaş kaliteli bir sağlık hizmetine kavuşmazken, birileri devletin sırtından ceplerini doldurdu.Vatandaş, temel ve koruyucu sağlık hizmeti bekliyor Tasarruf, sağlık politikalarında yapılması gerekir. Hükümet sağlıkta tasarrufu sağlık politikasını yeniden gözden geçirerek yapmalıdır. Ülkemizde sağlık politikasının temel eksenini tedavi hizmetleri oluşturmaktadır. 2006 bütçesinde yatırımlarla ilgili bir kalem yok. Temel Sağlık hizmetlerine ayrılan payın yüzde 90'ını personel giderleri oluşturuyor. Hükümetin bu politikası sonucunda sağlık kuruluşları işletmelere dönüştü. Sağlık hizmetleri ticari bir meta haline geldi. Hükümet bir an önce bu yanlış politikadan vazgeçerek, temel ve koruyucu sağlık hizmetleri ve toplum sağlığın korunması ve geliştirilmesi sağlık politikamızın ana ekseni olmalıdır. Öncelikle insanımızın hasta olmaması sağlanmalıdır. İnsan sağlığı üzerinden tasarruf yapılması doğru bir uygulama değildir. Ancak sağlık hizmetlerinde etkin bir denetim sağlanmalıdır"
