Vücudun tazelenmesi için sauna
Geleneksel Fin Hamamı ya da bilenen adıyla Saunanın hastalıklardan koruyucu ve birçok sağlık sorununu tedavi edici özellik taşıdığı belirtildi. Sauna sıcaklığında geçirilecek 15 dakikalık sürenin, günün yorgunluğundan kurtularak vücudun tazelenmesini sağl
02.03.2013 00:00:00
Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, saunanın, terleme yoluyla vücuttan toksik maddelerin atılmasını ve ciltteki gözeneklerin temizlenmesini sağladığını belirterek, "Saunadaki sıcak ve kuru hava ile aniden karşılaşmanın doğrudan etkisi, kalp ve dolaşım sistemine olmaktadır. Sauna ortamında cildin kan dolaşımında yüzde 5-10, kalp kan atımında yüzde 60-70 oranında artma olmaktadır. Bunun yanı sıra kas gevşeyerek rahatlar, yorgunluk ve stres ortadan kalkar" dedi.
Saunanın sağladığı stres azaltma özelliğinin yanı sıra vücuttaki antikor üretimi de artarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini anlatan Prof.Dr. Aydın, astım, kronik bronşit, cilt hastalıkları, hormonal bozukluklar, uykusuzluk ve depresyonun tedavisinde de yararlı olan sauna banyosu sayesinde, özellikle romatizmal hastalıklarda eklem ağrısı ve hareket kısıtlığının, yüzde 40-70 oranında azaldığını ifade etti.
Doğru uygulanmalı
Doğru uygulanan sauna banyosunun, kas ve eklem hastalıklarında sıcak tedavisi olarak kullanıldığını anlatan Aydın, şöyle konuştu: "Kas ağrıları, krampları ve eklem kireçlenmeleri olan hastalarda, yumuşak doku ve eklemlerde yaptığı yumuşatma etkisi ile yararlıdır. 2010 yılında İtalya’da yapılan ve Amerikan Fizik Tedavi Derneği’nde yayınlanan bir yazıda; düzenli sauna sıcak tedavisinin eklem ağrısını azalttığı, hareketi artırdığı ve hastanın daha az ilaç kullanmaya başladığını ortaya koymuştur."
Aydın, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için sauna süresinin kısa olması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Saunadan maksimum düzeyde faydalanabilmek için belirli ortamsal koşulların sağlandığından emin olunmalıdır. Örneğin saunanın nem ve havalanmasının optimum olabilmesi için ideal büyüklüğü 3 metrekare olmalıdır. İyi bir saunada yüz seviyesinde 80-100 derece ve ayaklar seviyesinde 30 derece ısı sağlanmalıdır. Nem en az (yüzde 10-20) olmalı ve hava sirkülasyonu da (3-8 kez) sık sağlanmalıdır. Saunada kalış süresi kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak ideal kalış süresi 10-20 dakikadır. Yaşlılar, hamileler ve çocuklar düşük ısıda (70 derece) ve daha kısa sürelerde kalmalıdır. Saunada sıcak periyot, soğuk su banyosu ve dinlenme periyotları (en az 30 dakika) ile birlikte iki saatlik süre yeterlidir. Bu işlem haftada en az iki kez tekrarlanabilir.
Dikkatli olması gerekenler
Saunanın erişkinler için uygun olduğunu ancak 65 yaşın üzerindeki kişilerin dikkatli olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, şunları söyledi: "Ancak, iki yaşından sonra yaklaşık 70 derece ısıda ve ebeveynlerinin refakatinde haftada bir kez olmak ve 10 dakikayı geçmemek kaydıyla çocuklar da saunaya girebilir. Hipertansiyon, kalp hastalığı, aşırı şişmanlığı ve damar hastalığı olanlar saunadan kaçınmalıdır. Alkollü olarak girmek çok tehlikelidir, ani tansiyon düşmelerine neden olur. Hamilelerin kaçınmaları konusunda toplumda bir yargı olmasına rağmen döllenme ve hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olmamaktadır." (İHA)
Saunanın sağladığı stres azaltma özelliğinin yanı sıra vücuttaki antikor üretimi de artarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini anlatan Prof.Dr. Aydın, astım, kronik bronşit, cilt hastalıkları, hormonal bozukluklar, uykusuzluk ve depresyonun tedavisinde de yararlı olan sauna banyosu sayesinde, özellikle romatizmal hastalıklarda eklem ağrısı ve hareket kısıtlığının, yüzde 40-70 oranında azaldığını ifade etti.
Doğru uygulanmalı
Doğru uygulanan sauna banyosunun, kas ve eklem hastalıklarında sıcak tedavisi olarak kullanıldığını anlatan Aydın, şöyle konuştu: "Kas ağrıları, krampları ve eklem kireçlenmeleri olan hastalarda, yumuşak doku ve eklemlerde yaptığı yumuşatma etkisi ile yararlıdır. 2010 yılında İtalya’da yapılan ve Amerikan Fizik Tedavi Derneği’nde yayınlanan bir yazıda; düzenli sauna sıcak tedavisinin eklem ağrısını azalttığı, hareketi artırdığı ve hastanın daha az ilaç kullanmaya başladığını ortaya koymuştur."
Aydın, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için sauna süresinin kısa olması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Saunadan maksimum düzeyde faydalanabilmek için belirli ortamsal koşulların sağlandığından emin olunmalıdır. Örneğin saunanın nem ve havalanmasının optimum olabilmesi için ideal büyüklüğü 3 metrekare olmalıdır. İyi bir saunada yüz seviyesinde 80-100 derece ve ayaklar seviyesinde 30 derece ısı sağlanmalıdır. Nem en az (yüzde 10-20) olmalı ve hava sirkülasyonu da (3-8 kez) sık sağlanmalıdır. Saunada kalış süresi kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak ideal kalış süresi 10-20 dakikadır. Yaşlılar, hamileler ve çocuklar düşük ısıda (70 derece) ve daha kısa sürelerde kalmalıdır. Saunada sıcak periyot, soğuk su banyosu ve dinlenme periyotları (en az 30 dakika) ile birlikte iki saatlik süre yeterlidir. Bu işlem haftada en az iki kez tekrarlanabilir.
Dikkatli olması gerekenler
Saunanın erişkinler için uygun olduğunu ancak 65 yaşın üzerindeki kişilerin dikkatli olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, şunları söyledi: "Ancak, iki yaşından sonra yaklaşık 70 derece ısıda ve ebeveynlerinin refakatinde haftada bir kez olmak ve 10 dakikayı geçmemek kaydıyla çocuklar da saunaya girebilir. Hipertansiyon, kalp hastalığı, aşırı şişmanlığı ve damar hastalığı olanlar saunadan kaçınmalıdır. Alkollü olarak girmek çok tehlikelidir, ani tansiyon düşmelerine neden olur. Hamilelerin kaçınmaları konusunda toplumda bir yargı olmasına rağmen döllenme ve hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olmamaktadır." (İHA)