‘Savaş bakanı ülkemizden defol’

Yok, hemen heyecanlanmayın! Bu slogan ülkemizde atılmadı. 90'lı ve 68'li yıllarda çok geride kaldı.

Ama hatıralar canlandı gözümüzde değil mi? Özellikle Beyazıt Meydanı'ndaki birkaç gösteriye ben de tanık olmuştum. Bayağı heyecanlı ve maneviyat adrenalinin zirve yaptığı gösterilerdi.

Cuma Namazı çıkışında kalabalık ve yaş ortalaması 20 ile 30 arası kimisi sakallı-cübbeli, kimisi spor giyimli gençler, bir o kadar saçları örtülü bacılarımız Kıbrıs, Filistin, İslam başlıkları altında; 

"Katil İsrail, katil ABD, işbirlikçi hükümet"

"İsrail, akıttığı kanda boğulacak"

"ABD, İslam coğrafyasından defol"

"Emperyalist uşaklığına hayır" sloganları atılır. Her sloganın arkasında; 'Tekbir' çağrısına binlerce kişi, 'Allah-u Ekber' nidasıyla cevap verirdi. Maketler, bayraklar yakılırdı.

Kalabalıklar, aldıkları manevi adrenalinle sokaklara dağılır, zamanın hükümetlerini ABD'ci, AB'ci olmakla, İsrail ile ticaret yapmakla suçlar ve kendilerince çıkış yolunu gösterirlerdi!

68 kuşağını ise duymuş ama anlamamıştım. Daha doğrusu bizlere, 68 kuşağını Rusya yanlısı adeta ülkemizi Rusya'ya dahil etmek isteyen bir anlayış olarak anlatmışlar, daha doğrusu yutturmuşlardı.

(Allah razı olsun) Bu batılı da merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın vesilesiyle yıktık ve o güzel insanlara iftiradan uzak durduk. 

68 kuşağı, Deniz Gezmiş ve arkadaşları dünyanın beşten büyük olduğunu söz, fiil ve eylemleriyle güçleri yettiğinde ispata çalıştılar;

"Atatürk geliyor!"

"Akın var, güneşe akın. Güneşi zapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın" (Deniz Gezmiş)

"Geldikleri gibi gidecekler" 

"Emperyalizm ve yerli uşaklarına karşıyız" 

"Rezil coni bir daha gelme"

" Amerikan iti, toprağımızda havlayamaz"

"ABD ile tartışılmaz, savaşılır"

"İstanbul, Amerikan genelevi, Türk kızları, Amerikan cariyesi olamaz"

"Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye!" 

Gibi nice anlamlı sloganlarla emperyalizme karşı bir duruş, şahsiyet gösterileri yaparlardı.

Gerek Beyazıt ve gerekse 68 kuşağının bu söylem ve icraatlarını birçok siyasi parti, dernekler, kurumlar destekler, yardım ederlerdi.

Bu topraklarda ABD karşıtlığına en son 1 Mart (2003) tezkeresi öncesinde şahit olduk. AKP iktidarı, Irak'ın işgali için meclise tezkere sunmuştu. Ve 35 yıl sonra; 

"Kahrolsun ABD"

"Susma, haykır, savaşı durdur"

"Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo'yu unutmayın"

"Savaş bütçesine hayır"

"Irak halkı yalnız değildir" 

"Savaşa karşı genel grev genel direniş" sloganlarıyla Dolmabahçe'den ses gelmişti.

17 yıl geçti. ABD, AB, İsrail Ortadoğu'yu kana buladı, sınırları yeniden çizdi, çiziyor, 5 milyondan fazla insan katlettiler ve ülkemiz hedeflerinde. Mahvettik, dediler yine mahvederiz, diyorlar. Ülkemize de sık sık geliyorlar.

Ama ilginçtir! Ne AKP'nin dindar gençliğinden, ne CHP'nin emperyalizme karşı gençliğinden, ne MHP'nin milliyetçi gençliğinden ses gelmiyor.

Emperyalizme, emperyalistlerin talanına, katliamlarına karşı 18 yıldır tek ses var Türkiye'de ve o ses bugün Ankara'dan bir kez daha yükseliyor; 

"Türk Milleti ayağı kalkıyor"

"Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür. Milli bütünlüğümüzde dini bütünlüğümüzdür."

"Sünni, alevi, Caferi, Şii, Türk, Kürt, Laz, Çerkez... Bu topraklarda yaşayan ve Müslüman olan herkes kardeştir. Bir millettir. O milletin adı da Türk milletidir."

'Ne ABD, ne AB. Yaşasın tam bağımsız Türkiye'. 

Evet, bugün Bağımsız Türkiye Partisinin 5. Büyük kurultayı gerçekleştiriliyor. Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomik, sosyal, siyasal alanda yatlığı tam bağımsızlık meşalesini şimdi Avukat Hüseyin Baş Beyefendi eline alarak, 'tam bağımsız Türkiye' için var mısınız, çağrısı yapıyor. Var mısınız?

'Savaş bakanı ülkemizden defol'

Bu slogan iki yıldır ekonomisi çökmüş, halkı sokaklarda olan Yunanistan'da atılıyor. Kime karşı? ABD'ye karşı.

2019'da ve en son 29 Eylül 2020'de Yunanistan'a giden ABD Dışişleri Bakanı  Pompeo'yu, Yunan halkı günlerce protesto etti. ABD Konsoloslukları önünde; 'Savaş bakanı Pompeo evine git" şeklinde slogan atarak ABD bayrağını yaktılar.