Demokrasinin özünde vatandaşların yönetime, seçtikleri temsilciler aracılığı ile katılmaları vardır. Bunun yanında, fırsat eşitliğinin sağlanması da vazgeçilmezler arasındadır.
Bu, genel ve yerel seçimlerde her siyasi partinin eşit şartlarda seçime girmesini kapsamaktadır.
Seçim barajı, demokrasinin önündeki ciddi engellerden biri olarak gözükmektedir.
Tek bir seçmenin dahi farklı bir görüşü varsa ve bu meclise taşınabiliyorsa, burada meclise tam manası ile yansıyan bir demokrasiden bahsedilebilir.
Türkiye'de seçim barajı % 10'dur. Çeşitli dönemlerde bu barajın % 5'e inmesi konusu gündem edilse de, esas olan barajın kaldırılması, milli iradenin tam olarak yansımasıdır.
İngiltere'de, Belarus'da, Fransa'da, Portekiz'de, Malta'da, Lüksemburg'da, Bosna Hersek'de, Makedonya'da, İrlanda'da, Finlandiya'da, İsviçre'de seçim barajı yoktur.
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları çerçevesinde milli iradenin yargı vesilesiyle devri gündem edilmişti. Milli iradenin tam olarak meclise yansımasında samimi iseler, bunun temel yolu seçim barajının yok edilmesidir.
Aksi bir durum, barajın altında kalan partilerin oylarının, barajın üzerinde kalanlara eklendiği bir hesap tablosu ortaya çıkarmaktadır. %10 barajın olduğu ülkemizde son seçimi hatırlayın. AKP'ye oy verenlerin toplumun %50'si olmadığı konuşulmuştu.
%50 rakamına, barajın altında kalan partilere verilen oyların AKP'nin oyu imiş gibi değerlendirilmesi ile ulaşıldığı uzun süre tartışılmıştı. Yani aslında her bireyin iradesinin ortaya konduğu bir sistem maalesef bugün mevcut değil.
Prof. Dr. Haydar Baş, "İstikrar gerekçesiyle %10 barajında ısrar edenler, aslında demokratik krallığa özenenlerdir" derken bunu kastetmektedir. Ve çok doğrudur.
Mili irade ancak barajsız seçimlerle meclise taşınır.
* * *
Bir de Siyasi Partiler Kanunu uyarınca baraja bağlı olarak dağıtılan devlet yardımı konusu var.
Mevcut düzende %7 olarak belirlenen baraj, %7 oranında oy alan partilere yardım öngörüyor.
Buna göre, Türkiye'de bulunan 77 siyasi partinin sadece 3'ü devlet yardımı ile seçime girebiliyor.
İki buçuk ay sonra gerçekleşecek yerel seçimlere, AKP, CHP ve MHP alacakları seçim yardımı ile girecek. Bu haksız bir rekabet doğurmuyor mu?
Türk demokrasisinde, baraj nedeniyle milli irade tam olarak meclise yansımamakta, hem de devlet yardımına koyulan baraj sebebiyle haksız rekabete sebep olan bir durum ortaya çıkmaktadır.
Baraj meselesi hallolursa, ileri demokrasi adına iyi bir adım atılmış olacaktır.
Bu, genel ve yerel seçimlerde her siyasi partinin eşit şartlarda seçime girmesini kapsamaktadır.
Seçim barajı, demokrasinin önündeki ciddi engellerden biri olarak gözükmektedir.
Tek bir seçmenin dahi farklı bir görüşü varsa ve bu meclise taşınabiliyorsa, burada meclise tam manası ile yansıyan bir demokrasiden bahsedilebilir.
Türkiye'de seçim barajı % 10'dur. Çeşitli dönemlerde bu barajın % 5'e inmesi konusu gündem edilse de, esas olan barajın kaldırılması, milli iradenin tam olarak yansımasıdır.
İngiltere'de, Belarus'da, Fransa'da, Portekiz'de, Malta'da, Lüksemburg'da, Bosna Hersek'de, Makedonya'da, İrlanda'da, Finlandiya'da, İsviçre'de seçim barajı yoktur.
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları çerçevesinde milli iradenin yargı vesilesiyle devri gündem edilmişti. Milli iradenin tam olarak meclise yansımasında samimi iseler, bunun temel yolu seçim barajının yok edilmesidir.
Aksi bir durum, barajın altında kalan partilerin oylarının, barajın üzerinde kalanlara eklendiği bir hesap tablosu ortaya çıkarmaktadır. %10 barajın olduğu ülkemizde son seçimi hatırlayın. AKP'ye oy verenlerin toplumun %50'si olmadığı konuşulmuştu.
%50 rakamına, barajın altında kalan partilere verilen oyların AKP'nin oyu imiş gibi değerlendirilmesi ile ulaşıldığı uzun süre tartışılmıştı. Yani aslında her bireyin iradesinin ortaya konduğu bir sistem maalesef bugün mevcut değil.
Prof. Dr. Haydar Baş, "İstikrar gerekçesiyle %10 barajında ısrar edenler, aslında demokratik krallığa özenenlerdir" derken bunu kastetmektedir. Ve çok doğrudur.
Mili irade ancak barajsız seçimlerle meclise taşınır.
* * *
Bir de Siyasi Partiler Kanunu uyarınca baraja bağlı olarak dağıtılan devlet yardımı konusu var.
Mevcut düzende %7 olarak belirlenen baraj, %7 oranında oy alan partilere yardım öngörüyor.
Buna göre, Türkiye'de bulunan 77 siyasi partinin sadece 3'ü devlet yardımı ile seçime girebiliyor.
İki buçuk ay sonra gerçekleşecek yerel seçimlere, AKP, CHP ve MHP alacakları seçim yardımı ile girecek. Bu haksız bir rekabet doğurmuyor mu?
Türk demokrasisinde, baraj nedeniyle milli irade tam olarak meclise yansımamakta, hem de devlet yardımına koyulan baraj sebebiyle haksız rekabete sebep olan bir durum ortaya çıkmaktadır.
Baraj meselesi hallolursa, ileri demokrasi adına iyi bir adım atılmış olacaktır.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018