İcmal Gençliği her yaz olduğu gibi bu sene de kampa gidiyor. 28 Temmuz'da düşüyoruz yollara haberiniz ola...
Bu kampın hem fiziksel, hem mental olarak insana çok şey kattığı yadsınamaz bir gerçek.
Henüz yolda başlayan muhabbetli atmosfer 3 gün boyunca peşinizi bırakmıyor ve gerek etkinlik yaparken, gerek dinlenirken sizi motive ediyor.
İnsan dinlenirken de kendine bir şeyler katmalı mottosu ile organize edilen bu kampta hem bilimsel, hem siyasi birçok seminer, dünyaca tanınmış bilimadamları tarafından veriliyor.
Bununla birlikte arkadaş çevrenizle yediğiniz yemekler ve spor etkinlikleri bir genç için hakikaten bulunmaz bir fırsat oluyor.
Bu etkinliği diğerlerinden ayıran ise İcmal Gençliği'nin samimi ve düzeyli birlikteliğinin verdiği haz oluyor.
Asıl sürprize gelmedim bile...
Bana kalırsa işin en güzel kısmı Prof. Dr. Haydar Baş ile geçirilen vakitler oluyor zira kendisinin siyasi hayatı dışındaki birçok yönü bu kamplarda keşfedilebilir.
Sosyal hayata ve eğitime ilişkin yaptığı konuşmaların her bir kelimesi altın değerinde.
Hele ki gençseniz ve tecrübeye ihtiyacınız var ise doğru adreste olduğunuzu her saniye hissediyor ve bu duyguyu yaşıyorsunuz.
Dahası da var...
Bu kampta yalnızca İstanbul, Ankara vs. büyük şehirden gelen gençler yok.
Türkiye'deki bütün İcmal Gençliği orada.
Dolayısıyla özlediğiniz arkadaşlarınızla hasret gidermek, ayrıca yepyeni ve dopdolu simalarla tanışmak için biçilmiş kaftan!
* * *
Türkiye ve dünyanın geleceğini inşa etmek için en nitelikli birey; eğitimli, kültürlü, vatanını seven, dinine bağlı, Mustafa Kemal Atatürk'ün tarif ettiği ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın oluşturduğu bir Türk gencidir. Biz de buna kısaca İcmal Genci diyoruz.
Anlayacağınız, "İcmal Genci" hem bir isim, hem de saygıdeğer bir unvandır.
Şimdi size bahsettiğim kampta böyle binlerce gencin bir araya gelip tek bir vücut olduğunu hayal edin.
Bu etkinliği överken mübalağa etmediğimi anlayacaksınız.
Özetle küçüğüm, akranım ve büyüğüm olan tüm Türk gençlerine sesleniyorum:
Bu kamptaki atmosfer ve saygın kadroyla birlikte bir tatili unutulmaz yapmış oluyorsunuz.
Bu kamp belli bir kitlenin kampı değil, bu kampta ırkınız veya mezhebiniz önemli değil, bu kamp bütün Atatürk sevdalısı gençlerin kampı.
Gelin bir olalım, beraber olalım, güçlü olalım!
Bu kampın hem fiziksel, hem mental olarak insana çok şey kattığı yadsınamaz bir gerçek.
Henüz yolda başlayan muhabbetli atmosfer 3 gün boyunca peşinizi bırakmıyor ve gerek etkinlik yaparken, gerek dinlenirken sizi motive ediyor.
İnsan dinlenirken de kendine bir şeyler katmalı mottosu ile organize edilen bu kampta hem bilimsel, hem siyasi birçok seminer, dünyaca tanınmış bilimadamları tarafından veriliyor.
Bununla birlikte arkadaş çevrenizle yediğiniz yemekler ve spor etkinlikleri bir genç için hakikaten bulunmaz bir fırsat oluyor.
Bu etkinliği diğerlerinden ayıran ise İcmal Gençliği'nin samimi ve düzeyli birlikteliğinin verdiği haz oluyor.
Asıl sürprize gelmedim bile...
Bana kalırsa işin en güzel kısmı Prof. Dr. Haydar Baş ile geçirilen vakitler oluyor zira kendisinin siyasi hayatı dışındaki birçok yönü bu kamplarda keşfedilebilir.
Sosyal hayata ve eğitime ilişkin yaptığı konuşmaların her bir kelimesi altın değerinde.
Hele ki gençseniz ve tecrübeye ihtiyacınız var ise doğru adreste olduğunuzu her saniye hissediyor ve bu duyguyu yaşıyorsunuz.
Dahası da var...
Bu kampta yalnızca İstanbul, Ankara vs. büyük şehirden gelen gençler yok.
Türkiye'deki bütün İcmal Gençliği orada.
Dolayısıyla özlediğiniz arkadaşlarınızla hasret gidermek, ayrıca yepyeni ve dopdolu simalarla tanışmak için biçilmiş kaftan!
* * *
Türkiye ve dünyanın geleceğini inşa etmek için en nitelikli birey; eğitimli, kültürlü, vatanını seven, dinine bağlı, Mustafa Kemal Atatürk'ün tarif ettiği ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın oluşturduğu bir Türk gencidir. Biz de buna kısaca İcmal Genci diyoruz.
Anlayacağınız, "İcmal Genci" hem bir isim, hem de saygıdeğer bir unvandır.
Şimdi size bahsettiğim kampta böyle binlerce gencin bir araya gelip tek bir vücut olduğunu hayal edin.
Bu etkinliği överken mübalağa etmediğimi anlayacaksınız.
Özetle küçüğüm, akranım ve büyüğüm olan tüm Türk gençlerine sesleniyorum:
Bu kamptaki atmosfer ve saygın kadroyla birlikte bir tatili unutulmaz yapmış oluyorsunuz.
Bu kamp belli bir kitlenin kampı değil, bu kampta ırkınız veya mezhebiniz önemli değil, bu kamp bütün Atatürk sevdalısı gençlerin kampı.
Gelin bir olalım, beraber olalım, güçlü olalım!
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018