Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla?
Epeyce bir aradan sonra yine birlikteyiz, şükrolsun.
Dünya adeta her an yeniden karılıyor.
Bir an içinde birden çok değişim yaşanıyor.
Ayık olanların, hislerini yitirmemişlerin adeta başı dönüyor.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız on-onbeş sene öncesinden uyarıyor, doğruyu gösteriyor, çözüm sunuyor; devlet, millet, memleket yanlışta inat ediyor.
Türkiye batağa saplandıkça saplanıyor.
Amerika, Türk ordusunu BOP'a batırıyor.
FETÖ'den PKK'ya içte ve dışta mücadele ettiğimiz cepheler yetmezmiş gibi, takatimizi tamamen kesecek sınır ötesi bir cephe daha açtık kendimize.
Hükümet, DAEŞ ile karadan savaş startı verdi; BM Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın Amerika'nın aklıyla komşu ülkenin topraklarına girdik.
Toprakların sahibi olan devletin yönetimi ile hiçbir iletişim ve koordinasyona tenezzül etmeden oralarda güya DAEŞ temizliği yapıyoruz. Temizlediğimiz yerleri ise, söz konusu ülkenin hukuka göre "silahlı isyancılar" olarak nitelendirilen ÖSO'ya teslim ediyoruz.
Üç-beş gün sonra da aynı ÖSO, er-Rai'de olduğu gibi o yöreleri tekrar DAEŞ'e kaptırıveriyor.
Aynı DAEŞ'e ise Türk askerini karadan oralara sokan Amerika silah yardımı yapıyor.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın BM zirvesi çerçevesinde ABD'ye yaptığı seyahat, AKP erkanının aynen FETÖ bağlamında iş işten geçtikten sonra kandırıldıklarını itiraf ettikleri gibi, Amerika tarafından da kandırıldıklarını gösteriyor?
Sizi Amerika da kandırıyor.
Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı J. Biden'le yaptığı konuşma, Türkiye'nin nasıl kandırıldığını anlatıyor.
Erdoğan, demiş ki Biden'e: Üç uçak dolusu silah indirdiniz. Silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye? Haberiniz var mı?
Biden, hiç istifini bozmamış, meğer haberi yokmuş!
Atalarımızın ruhu şad olsun, bu bağlamda ne demiş, biliyor musunuz:
Türkiye eşek olursa semer vuran çok olur!
Amerika, Türkiye ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.
Neden Prof. Dr. Baş'ın önceki günkü "ABD'nin geçmişi bugününe şahittir" başlıklı makalesine kulak vermiyorsunuz!
Türkiye, Amerikan aklıyla en iyi ihtimalle olsa olsa ölü bir Amerika eşeği olur? Şeyhî'nin Har-nâme'sindeki zâif ü nizâr eşeği bile olamaz.
Amerikan aklı, DAEŞ'i temizleme mavalıyla Türkiye'yi Suriye batağına sokuyor. Aynı gün aynı Amerika, DAEŞ'i uçak dolusu silahlarla donatıyor? Eşeklik bizde kalıyor.
PKK teröründe de yıllarca aynı Amerikan zokasını yutmadık mı?
Bu nasıl bir körlük!
Buradaki Amerikan oyununu dağdaki çoban bile fark eder; bu millet nasıl görmez, nasıl görmüyor!?
el-Kaide, el-Nusra, ÖSO, DAEŞ, YPG, PYD, PKK, Barzani ve FETÖ vs. hepsi Amerikan imalatı, Amerika'nın BOP maşaları değil mi?
15 Temmuz sonrası AKP erkanının itiraf ettiği üzere FETÖ ile Türkiye'yi içeride darbeden Amerika, sınırın berisinde PKK ile, batağa çektiği sınırın ötesinde ise DAEŞ ve YPG ile darb ediyor!
Amerika, Türkiye'nin celladı olmuş; Türkiye ayıkmıyor, adeta zevk alıyor.
Ankara bütün bu maşaları tutan ve kullanan el ile, yani Amerika ile elele-kolkola operasyon yapıyoruz diye öykünüyor? Buna celladına aşık olmak denir; bu hal, psikiyatride Stockholm Sendromu olarak adlandırılır.
Böyle bir sendroma tutulmuş bir memleket, şok üstüne şok yaşarsa, belki ayıkır, kurtulur.
Tercih milletin; ya Rusya ve BRICS ülkelerinde olduğu gibi Prof. Dr. Baş'ın modeli ile şahlanacağız.
Yahut Stockholm Sendromuna yakalanmış Türkiye'de darb üstüne darb edilmek ve darbe üstüne darbe yaşamak suretiyle kafayı bir o yana bir bu yana çarpa çarpa "yine aldandık, yine kandık" naraları atacağız? Eşekliğimize yanacağız!
Epeyce bir aradan sonra yine birlikteyiz, şükrolsun.
Dünya adeta her an yeniden karılıyor.
Bir an içinde birden çok değişim yaşanıyor.
Ayık olanların, hislerini yitirmemişlerin adeta başı dönüyor.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız on-onbeş sene öncesinden uyarıyor, doğruyu gösteriyor, çözüm sunuyor; devlet, millet, memleket yanlışta inat ediyor.
Türkiye batağa saplandıkça saplanıyor.
Amerika, Türk ordusunu BOP'a batırıyor.
FETÖ'den PKK'ya içte ve dışta mücadele ettiğimiz cepheler yetmezmiş gibi, takatimizi tamamen kesecek sınır ötesi bir cephe daha açtık kendimize.
Hükümet, DAEŞ ile karadan savaş startı verdi; BM Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın Amerika'nın aklıyla komşu ülkenin topraklarına girdik.
Toprakların sahibi olan devletin yönetimi ile hiçbir iletişim ve koordinasyona tenezzül etmeden oralarda güya DAEŞ temizliği yapıyoruz. Temizlediğimiz yerleri ise, söz konusu ülkenin hukuka göre "silahlı isyancılar" olarak nitelendirilen ÖSO'ya teslim ediyoruz.
Üç-beş gün sonra da aynı ÖSO, er-Rai'de olduğu gibi o yöreleri tekrar DAEŞ'e kaptırıveriyor.
Aynı DAEŞ'e ise Türk askerini karadan oralara sokan Amerika silah yardımı yapıyor.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın BM zirvesi çerçevesinde ABD'ye yaptığı seyahat, AKP erkanının aynen FETÖ bağlamında iş işten geçtikten sonra kandırıldıklarını itiraf ettikleri gibi, Amerika tarafından da kandırıldıklarını gösteriyor?
Sizi Amerika da kandırıyor.
Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı J. Biden'le yaptığı konuşma, Türkiye'nin nasıl kandırıldığını anlatıyor.
Erdoğan, demiş ki Biden'e: Üç uçak dolusu silah indirdiniz. Silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye? Haberiniz var mı?
Biden, hiç istifini bozmamış, meğer haberi yokmuş!
Atalarımızın ruhu şad olsun, bu bağlamda ne demiş, biliyor musunuz:
Türkiye eşek olursa semer vuran çok olur!
Amerika, Türkiye ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.
Neden Prof. Dr. Baş'ın önceki günkü "ABD'nin geçmişi bugününe şahittir" başlıklı makalesine kulak vermiyorsunuz!
Türkiye, Amerikan aklıyla en iyi ihtimalle olsa olsa ölü bir Amerika eşeği olur? Şeyhî'nin Har-nâme'sindeki zâif ü nizâr eşeği bile olamaz.
Amerikan aklı, DAEŞ'i temizleme mavalıyla Türkiye'yi Suriye batağına sokuyor. Aynı gün aynı Amerika, DAEŞ'i uçak dolusu silahlarla donatıyor? Eşeklik bizde kalıyor.
PKK teröründe de yıllarca aynı Amerikan zokasını yutmadık mı?
Bu nasıl bir körlük!
Buradaki Amerikan oyununu dağdaki çoban bile fark eder; bu millet nasıl görmez, nasıl görmüyor!?
el-Kaide, el-Nusra, ÖSO, DAEŞ, YPG, PYD, PKK, Barzani ve FETÖ vs. hepsi Amerikan imalatı, Amerika'nın BOP maşaları değil mi?
15 Temmuz sonrası AKP erkanının itiraf ettiği üzere FETÖ ile Türkiye'yi içeride darbeden Amerika, sınırın berisinde PKK ile, batağa çektiği sınırın ötesinde ise DAEŞ ve YPG ile darb ediyor!
Amerika, Türkiye'nin celladı olmuş; Türkiye ayıkmıyor, adeta zevk alıyor.
Ankara bütün bu maşaları tutan ve kullanan el ile, yani Amerika ile elele-kolkola operasyon yapıyoruz diye öykünüyor? Buna celladına aşık olmak denir; bu hal, psikiyatride Stockholm Sendromu olarak adlandırılır.
Böyle bir sendroma tutulmuş bir memleket, şok üstüne şok yaşarsa, belki ayıkır, kurtulur.
Tercih milletin; ya Rusya ve BRICS ülkelerinde olduğu gibi Prof. Dr. Baş'ın modeli ile şahlanacağız.
Yahut Stockholm Sendromuna yakalanmış Türkiye'de darb üstüne darb edilmek ve darbe üstüne darbe yaşamak suretiyle kafayı bir o yana bir bu yana çarpa çarpa "yine aldandık, yine kandık" naraları atacağız? Eşekliğimize yanacağız!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019