Merhum Sayın Turgut Özal Cumhurbaşkanı, Sayın Mehmet Ali Yılmaz Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Senez Erzik Futbol Federasyonu başkanıyken futbolumuzla ilgili çok önemli bir yasa çıkardılar. Yani özerkleştik. Dolayısı ile bu yasanın sonuçları olarak da Türkiye iki kez Avrupa Şampiyonası'na gitti. Şimdilerde de iki 90 dakika sonra yarım asra yakın bir zaman diliminden sonra Allah'ın izni ile dünya kupası finallerine gideceğiz. Özellikle son dört yılın Federasyon Başkanı Sayın Haluk Ulusoy, milli takımlarımızın ve kulüp takımlarımızın Dünya ve Avrupa arenasında önemli başarılara imza atmasında çok büyük katkıda bulunmuştur.
A ve Ümit millilerimiz kalite itibariyle Dünyanın ilk on, Avrupa'nın ilk sekiz arasına girmeyi başarmıştır. Ulusal takımımızın kadro yapısına baktığımızda yenilgiyi zor kabul eden agresif, dayanıklılığı, devamlılığı ve bireysel teknik kalitesi yüksek oyunculardan kurulu olduğunu görüyoruz.
Kalede Rüstü, savunmada Fatih, Alpay, Hakan Ünsal, orta alanda Tayfur, Tayfun, Ergün, Yıldıray, Ümit Davala, Emre, Okan, Tugay gibi forvette ise Nihat, Hakan Şükür, İlhan, Ümit Karan, Hasan Şaş ve Oktay gibi çok önemli üst düzey futbolculara sahibiz.
Genç ve tecrübeli futbolculardan oluşan bu kaliteli kadronun Şenol Güneş ve Ünal Karaman ile hakettiği yerlere ulaşacağına inanıyorum.
Medyanın bir kısmı tarafından hocalarımız beğenilmesede, Hollanda gibi Avrupa ve dünya şampiyonu bir takımın finallere gidememesi, Almanya gibi bir takımın bizim gibi baraj maçı oynayacak olması unutulmamalı. Bir tek isveç maçında yaşadığımız şanssızlığın hocalarımıza maledilmesi yanlıştır.
Ve bana göre çok zor bir gruptan çıkarak baraj maçı oynama hakkı elde etmiştir. Bu takım dünya kupası finallerine gitmeyi de başaracaktır.
Tüm ulus olarak Avusturya maçlarını oynarken, bizlerin de ekran başında Allah'a dua ederek onlara katkıda bulunmamız gerekiyor. Bunu üzerimize düşen kutsal bir görev olarak kabul ediyorum.