Ergun Gürsoy, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in suçlamalarına haftalar sonra çok sert bir yanıt vererek "Beşiktaş fakir edebiyatı yapıyor!" dedi ve ekledi: "Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ikinci bir Souness vakası olur"

 

Ergun Gürsoy, Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye transfer olunca "Ben küçükken Fenerbahçeliydim" diyen Emre Belözoğlu'na, Bülent Korkmaz'dan Lincoln'e  ve UEFA Finaline kadar bir çok konuda gündeme bomba gibi düşün açıklamalar yaptı. İşte Gürsoy'un uzun süre konuşulacak sözleri:

Bülent'i Hagi'ye tercih ederim"Bülent Korkmaz'ın göreve gelmesini olumlu karşılıyorum. Çünkü gençlere fırsat vermek lazım. Deneyimi var. Antrenörlük deneyimi çok fazla olmasa bile futbolculuk ve kaptanlık deneyimi var. Futbolculuk döneminde çok kupalar görmüş. Hagi bana göre futbolcu olarak fevkalede ama teknik direktörlüğünün öyle ahım şahım olmadığını düşünüyorum. Hagi'nin takıntıları var. Yani illa iyi bir futbolcu iyi bir teknik direktör olacak diye bir kaide yok. Bana göre Bülent Korkmaz'ın tercih edilmesi daha doğru."

Galatasaray'da yıldız yok"Arda dün bir bugün iki. Lincoln'ün yaptığı çok özel bir şey yok. Geçen sezon biraz oynadı, bu sene yine bocaladı. Devamlılığı olmayan bir oyuncu. Baros daha Galatasaray'da parlamaya başladı. Bunlar yıldız falan değil, yıldız yok yani. Bana göre Arda, altyapıdan yetişmiş başarılı bir futbolcu, çok büyük bir yıldız değil. Ama inşallah olacak. Ayrıca profesyonel hayatta parayı bulduğun zaman, değerini bulduğun zaman Arda değil babanın oğlunu satarsın. Yerine yenisini alırsın, yollarsın durumunu düzeltirsin yolladığın yerden geri alırsın. Bunlar olmayacak şeyler değil."

Lincoln'ün nazını çekeceksin"Yıldızlar ister tiyatro yıldızı olsun, ister film artisti olsun, ister futbolcu olsun; bunların her zaman nazları, kaprisleri, bir takım değişik yaşam tarzları olur. Bir yanlış hareket yaptığı zaman senin gözüne çok fazla batmıyorsa bunları da böyle görmek lazım. Ben yöneticiyken böyle düşünürdüm. Hırpalardım ama yine de iyi olmaları için elimden geleni yapardım. Çok adamla uğraştım. Tanju'yla uğraştım, Tugay'la uğraştım hepsi de çok başarılı oldular. Lincoln'ün de nazını çekeceksin. Eğer başarılı olmak istiyorsan yöneticinin yapacağı iş bu, ağabeyin yapacağı iş bu. Futbol öğretmek değil, takım yapmak değil sadece."

Emre G.Saray'a üye olabilirErgun Gürsoy Emre Belözoğlu ile ilgili de görüşlerini belirterek şunları söyledi: "Emre Fenerbahçeliyim demiş. Ne olmuş, Amerikalıyım mı diyecekti, şu anda Fenerbahçe'de. Bu vazife anlayışı, ekmek parası. Giydiğin formanın hakkını vereceksin ki ben buralıyım diyeceksin. Futbolu bıraktıktan sonra, formanı astıktan sonra istediğin takımdan olabilirsin. Tanju da gitti Fenerbahçe'de oynadı. Galatasaray'a bir maçta 3 gol attı. İyi futbol oynadı her zaman bize gol attı ama futbolu bıraktıktan sonra dedi ki 'Ben Galatasaraylıyım'... Geldi kulübe, üye yaptık. Belki yarın Emre de futbolu bıraktığı zaman, diyebilir ki ben Galatasaraylıyım, Galatasaray'a üye olmak istiyorum. Ama futbol oynuyorsa bunu kabul etmek lazım. Emre iyi bir futbolcu. Galatasaray parası olmadığı için alamadı, Fenerbahçe'nin daha iyi imkanları vardı aldı. Fenerbahçelilerin çoğu da kıskançlıktan, Galatasaray'ı çok sevmediklerinden Emre'yi kabul etmez oldular."

Beşiktaş fakir edebiyatı yapıyor"Şampiyonluklarımız çalındı diyorlar... Yalan! Beşiktaş'ın o fakir edebiyatı her zaman vardır.Şerefli ikincilikler, bilmem ne bilmem ne! Bunlar hikaye, bunları geçelim... Bunlar fakir edebiyatı, hoş şeyler değil. Bu iş bir yarış, bu maratonun sonunda ipi kim önde göğüslerse başarıyı o elde eder, millet alkışlar. Yenilen, öbür sene için uğraşmaya başlar. Yani böyle ufak tefek konuşmalar hoş değil. Olmadığım dönemlerde belki yanlarına kaldığı olmuştur. Lafa bak! Araba almışsın, getirmişsin. Taş devrinde mi yaşıyoruz bunlar nedir yani! Neymiş teşvik verilmiş bilmem ne... Bana kimse cesaret edip de bunu soramadı. Bana ne rakiplerim, ne zamanın federasyonu birşey diyemedi... Bıraksınlar bu işleri."

İşi gücü bıraksınlar UEFA Kupası'na odaklansınlar"Fenerbahçe Stadı'nda UEFA finalinin oynanacak olması bile bana şeref veriyor, gurur veriyor. Yöneticilerini tebrik ediyorum. Onları aşağılamayı hiçbir zaman düşünmemişimdir. Kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi olmaz. Nihayet bizim neslimiz tükeniyor. Biz artık faal yöneticilikten koptuk. Bundan sonra da olacağını zannetmiyorum ama gerektiği zaman gerektiği yerde söylenecek lafların söylenmesini bilecek kadar irademiz, aklımız ve yüreğimiz var. Galatasaray işi gücü bıraksın UEFA Kupası'na odaklansın demekle de iş olmuyor ama olursa ikinci bir Souness vakası olmuş olur."