Memleketimizin yetiştirdiği güzide şahsiyetlerden Baki Bektaş Bey, Dar'ül Bekâya rıhlet etmiştir. Câmia olarak bizleri derin bir kedere gark eden acı haberi aldığımız saatler Pazar, öğleden sonralarıydı.
Memleketimiz bir vatan evladını kaybetmiştir. Geride kalanlar Allah'a sığınarak bu acıya tahammül etmektedirler.
II. Kuvay-ı Milliye bayrağının açıldığı günlerde, bayrağı en ön saflarda taşıyan insanların içinde gördük Baki Hocamızı. Merhum, ömrünü vakfettiği misyon içerisinde nadide bir yere sahip idi. Zira, "Kamil insandan kamil topluma ulaşılmalı ve önce kendine daha sonra da tüm insanlığa hizmet etmelidir" görüşünün sahibi büyük ufuk ve fikir babası Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile okul sıralarında başlayan dostluğu, ömrünün sonuna kadar devam etmişti.
Bu görüşün işaret ettiği istikamet çerçevesinde devam eden bir hayat yolculuğu, neticede insanlığın özlem duyduğu kemâl vasıflarla donanmış insanı doğurmuş, memleketimize Baki Bektaş gibi bir simayı kazandırmıştı.
İnsanı kainatın ana unsuru, toplumun çekirdeği olarak gören Prof. Dr. Haydar Baş, ulaştığı her insanı bu yolculuğa teşvik etmiş, milletine ve devletine faydalı fertlerden oluşan bir toplum için çalışmıştır. Bu yolda yetiştirmiş olduğu Baki Bektaş Bey de özlenen bu toplumun bir örnek şahsiyeti idi.
"İnanıyorum ki, dünyadaki bütün problemler içersinde problemin başlangıcını insanın kendisi teşkil etmektedir. Çünkü insan, iç dünyasında, içersinde bulunduğu toplumun gölgesini taşır. Bir toplumda gündeme gelen problemler, mevcut iyilikler, hastalıklar, toplumsal dayanışma, birbirini sayma ve koruma, kıskançlık, gıybet, anarşi, kavga, barış ve huzur vs. hep insanın ruh hali ile doğrudan ilgili durumdadır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'ın yüklediği tarihî misyonu en iyi şekilde anlamış ve hayatına geçirmiş olan merhum Baki Bektaş Bey, bu sayede Türk Milletine hizmette en önde yerini almış, büründüğü 'Kâmil İnsan' hali ile Türk gençliğine en güzel ve de etkili bir şekilde örnek olmuştur.
En son, II. Kuvay-ı Milliye bayrağını açan BTP saflarındaki hizmetleriyle de milletine olan hizmet borcunu bir kez daha ödemiştir.
Bu millet kendisinden razıdır. Bu hizmetlerine bütün Türk Milleti şâhittir. Taşıdığı bayrağı, bıraktığı yerden yetiştirmiş olduğu diğer insanlar taşımaya devam edecekler ve duaları her zaman kendisine ulaşacaktır.
Merhuma Allah'tan rahmet, hayatı boyunca kendisi için her zaman en önde olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
Memleketimiz bir vatan evladını kaybetmiştir. Geride kalanlar Allah'a sığınarak bu acıya tahammül etmektedirler.
II. Kuvay-ı Milliye bayrağının açıldığı günlerde, bayrağı en ön saflarda taşıyan insanların içinde gördük Baki Hocamızı. Merhum, ömrünü vakfettiği misyon içerisinde nadide bir yere sahip idi. Zira, "Kamil insandan kamil topluma ulaşılmalı ve önce kendine daha sonra da tüm insanlığa hizmet etmelidir" görüşünün sahibi büyük ufuk ve fikir babası Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile okul sıralarında başlayan dostluğu, ömrünün sonuna kadar devam etmişti.
Bu görüşün işaret ettiği istikamet çerçevesinde devam eden bir hayat yolculuğu, neticede insanlığın özlem duyduğu kemâl vasıflarla donanmış insanı doğurmuş, memleketimize Baki Bektaş gibi bir simayı kazandırmıştı.
İnsanı kainatın ana unsuru, toplumun çekirdeği olarak gören Prof. Dr. Haydar Baş, ulaştığı her insanı bu yolculuğa teşvik etmiş, milletine ve devletine faydalı fertlerden oluşan bir toplum için çalışmıştır. Bu yolda yetiştirmiş olduğu Baki Bektaş Bey de özlenen bu toplumun bir örnek şahsiyeti idi.
"İnanıyorum ki, dünyadaki bütün problemler içersinde problemin başlangıcını insanın kendisi teşkil etmektedir. Çünkü insan, iç dünyasında, içersinde bulunduğu toplumun gölgesini taşır. Bir toplumda gündeme gelen problemler, mevcut iyilikler, hastalıklar, toplumsal dayanışma, birbirini sayma ve koruma, kıskançlık, gıybet, anarşi, kavga, barış ve huzur vs. hep insanın ruh hali ile doğrudan ilgili durumdadır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'ın yüklediği tarihî misyonu en iyi şekilde anlamış ve hayatına geçirmiş olan merhum Baki Bektaş Bey, bu sayede Türk Milletine hizmette en önde yerini almış, büründüğü 'Kâmil İnsan' hali ile Türk gençliğine en güzel ve de etkili bir şekilde örnek olmuştur.
En son, II. Kuvay-ı Milliye bayrağını açan BTP saflarındaki hizmetleriyle de milletine olan hizmet borcunu bir kez daha ödemiştir.
Bu millet kendisinden razıdır. Bu hizmetlerine bütün Türk Milleti şâhittir. Taşıdığı bayrağı, bıraktığı yerden yetiştirmiş olduğu diğer insanlar taşımaya devam edecekler ve duaları her zaman kendisine ulaşacaktır.
Merhuma Allah'tan rahmet, hayatı boyunca kendisi için her zaman en önde olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
Ali Haydar Aktaş / diğer yazıları
- IMF'nin kurban listesi / 05.11.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002