Türkiye, ABD ile kurduğu stratejik ortaklık nedeniyle Esad'ın devrilmesini istemişti. Esad devrilecek ve 'stratejik ortaklık' kazanacaktı!
Esad'ın devrilmesinden en başta İsrail memnun olacaktı. Çünkü Esad yönetimindeki Suriye, İsrail için sürekli bir tehdit ve arzuladığı Arz-ı Mev'ud hayalindeki en büyük engeldi.
ABD de memnun olacaktı. Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçmesi için Suriye'nin parçalanması gerekiyordu ve bunun önündeki en büyük engel de Esad'dı.
İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayaline hizmet eden Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığını Türkiye'nin yapması ise ülke çıkarları açısından anlaşılır bir durum değildi. İsrail ve ABD'nin memnun olacağı bir projede Türkiye'nin menfaati ne olabilirdi? Bunu halen bilemiyoruz!
Bir hafta içerisinde Şam Emevi Camii'nde namaz kılacaklarını söyleyen idarecilerimizin yaptıkları şey; İslam düşmanlarıyla bir olup Müslüman Suriye halkını IŞİD, el Nusra, ÖSO ve YPG gibi terör örgütlerine yem etmek oldu.
Vatan cüda olup canlarını kurtarmak isteyenler ise Ege sularına gömülüp, bir mezar taşından bile mahrum kaldılar.
O dönem Şam fatihi olma hayali kuranlar, şimdi İstanbul'un fethini kutlamakla yetinmek zorunda kalıyorlar. Zira bugün İstanbul'u korumanın bile önemli olduğu günlerden geçiyoruz.
Adamların hayalindeki şey Fatih gibi Yavuz gibi fetihler yapmakken bize yaşattıkları Osmanlı'nın son dönemleri gibi olmak?
İsrail ve ABD'nin hedeflerinde her hangi bir değişiklik yok. Şu an Suriye'de işler istedikleri gibi yürümeye devam ediyor. Zira Suriye parçalara ayrılmış durumda. Terör örgütlerinin tıkandıkları noktada ABD askerleri hemen yardıma koşuyor. Kollarına terör örgütünün simgesini iliştiriyorlar. Her türlü silah ve eğitim yardımı yapılıyor.
Irak ve Suriye'nin bölünüp, Yahudi asıllı Barzani'ye teslim edilme çalışmaları devam ederken, Türkiye'nin güneydoğusu da ateş çemberi içerisine alındı. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi yani Arz-ı Mev'ud'un gereğini yerine getiriyorlar.
Yoksa bu projeye eş başkan olanlar bunun böyle olacağını bilmiyorlar mıydı?
Hiç kimse "Biz böyle olacağını bilmiyorduk, bizi kandırdılar!" demeye falan kalkmasın. Sıranın eninde sonunda Türkiye'ye geleceği biliniyordu ama 'Şam fatihi' olma hayali o kadar ağır bastı ki, tüm ikazların önüne geçti. Gözleri, kulakları, kalpleri hiçbir duyu organları çalışmaz oldu.
İkaz edenlerin en başında Prof. Dr. Haydar Baş gelmektedir. Yeni Mesaj'ı takip edenler iyi bilirler, bu gazetede defalarca Türkiye'nin yanlış yolda olduğu yazıldı, çizildi. İkaz edenlerin, uyaranların gördüğü karşılık ise hakaret oldu! Bugün kimin haklı kimin yanlış yolda olduğu çıktı ortaya.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Diyarbakır'dan ABD'ye seslenerek 'sizi kınıyoruz' dedi. ABD ile 'stratejik ortaklık'tan bugün geldiğimiz noktanın 'sizi kınıyoruz' olması sizce ibretlik değil mi?
İdarecilerimizin ne kadar "öngörülü", ne kadar "basiret" sahibi olduklarının takdirini sizlere bırakıyorum.
Esad'ın devrilmesinden en başta İsrail memnun olacaktı. Çünkü Esad yönetimindeki Suriye, İsrail için sürekli bir tehdit ve arzuladığı Arz-ı Mev'ud hayalindeki en büyük engeldi.
ABD de memnun olacaktı. Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçmesi için Suriye'nin parçalanması gerekiyordu ve bunun önündeki en büyük engel de Esad'dı.
İsrail'in Arz-ı Mev'ud hayaline hizmet eden Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığını Türkiye'nin yapması ise ülke çıkarları açısından anlaşılır bir durum değildi. İsrail ve ABD'nin memnun olacağı bir projede Türkiye'nin menfaati ne olabilirdi? Bunu halen bilemiyoruz!
Bir hafta içerisinde Şam Emevi Camii'nde namaz kılacaklarını söyleyen idarecilerimizin yaptıkları şey; İslam düşmanlarıyla bir olup Müslüman Suriye halkını IŞİD, el Nusra, ÖSO ve YPG gibi terör örgütlerine yem etmek oldu.
Vatan cüda olup canlarını kurtarmak isteyenler ise Ege sularına gömülüp, bir mezar taşından bile mahrum kaldılar.
O dönem Şam fatihi olma hayali kuranlar, şimdi İstanbul'un fethini kutlamakla yetinmek zorunda kalıyorlar. Zira bugün İstanbul'u korumanın bile önemli olduğu günlerden geçiyoruz.
Adamların hayalindeki şey Fatih gibi Yavuz gibi fetihler yapmakken bize yaşattıkları Osmanlı'nın son dönemleri gibi olmak?
İsrail ve ABD'nin hedeflerinde her hangi bir değişiklik yok. Şu an Suriye'de işler istedikleri gibi yürümeye devam ediyor. Zira Suriye parçalara ayrılmış durumda. Terör örgütlerinin tıkandıkları noktada ABD askerleri hemen yardıma koşuyor. Kollarına terör örgütünün simgesini iliştiriyorlar. Her türlü silah ve eğitim yardımı yapılıyor.
Irak ve Suriye'nin bölünüp, Yahudi asıllı Barzani'ye teslim edilme çalışmaları devam ederken, Türkiye'nin güneydoğusu da ateş çemberi içerisine alındı. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi yani Arz-ı Mev'ud'un gereğini yerine getiriyorlar.
Yoksa bu projeye eş başkan olanlar bunun böyle olacağını bilmiyorlar mıydı?
Hiç kimse "Biz böyle olacağını bilmiyorduk, bizi kandırdılar!" demeye falan kalkmasın. Sıranın eninde sonunda Türkiye'ye geleceği biliniyordu ama 'Şam fatihi' olma hayali o kadar ağır bastı ki, tüm ikazların önüne geçti. Gözleri, kulakları, kalpleri hiçbir duyu organları çalışmaz oldu.
İkaz edenlerin en başında Prof. Dr. Haydar Baş gelmektedir. Yeni Mesaj'ı takip edenler iyi bilirler, bu gazetede defalarca Türkiye'nin yanlış yolda olduğu yazıldı, çizildi. İkaz edenlerin, uyaranların gördüğü karşılık ise hakaret oldu! Bugün kimin haklı kimin yanlış yolda olduğu çıktı ortaya.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Diyarbakır'dan ABD'ye seslenerek 'sizi kınıyoruz' dedi. ABD ile 'stratejik ortaklık'tan bugün geldiğimiz noktanın 'sizi kınıyoruz' olması sizce ibretlik değil mi?
İdarecilerimizin ne kadar "öngörülü", ne kadar "basiret" sahibi olduklarının takdirini sizlere bırakıyorum.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022