logo
28 MART 2024

Suriyeliler dönecek mi?

6 milyona yakın Suriyeli, Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkelerde sığınmacı durumunda. Yaklaşık 4 milyon sığınmacı Türkiye'de bulunuyor. Suriye'de kısmen istikrar sağlanınca diğer ülkeler, Şam'la diyalog halinde sığınmacıları ülkelerine göndermek için adımlar atmaya başladı. Türkiye ise geri dönüş konusunda uzmanların başarılı olmayacağını düşündüğü çok farklı bir yol izliyor

23.11.2019 18:00:00
Suriyeliler dönecek mi?
Suriyeliler dönecek mi?
YENİ MESAJ / DETAY HABER

Yaklaşık 9 yıldır süren Suriye'deki iç savaşın sonucu olarak milyonlarca Suriyeli komşu ülkelere yerleşti.

Bu süreçte kapılarını en fazla Suriyeliye açan ülkeler Türkiye, Lübnan ve Ürdün oldu. Ancak son yıllarda bu ülkelerin kamuoyunda yoğun mülteci nüfusunun, ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunlara neden olduğu yönündeki eleştiriler artmaya başladı.

Suriye'de meşru hükümetin kazanımları sonucu çatışma yaşanan bölgelerin azalmasıyla, özellikle 2018'den itibaren bölge ülkelerindeki Suriyelilerin geri gönderilmesi yönündeki çağrılar daha da yoğunlaştı. Ancak bu çağrıları sığınmacı Suriyelilerin nasıl değerlendirdiği tam olarak bilinmiyor.

En çok Suriyeli Türkiye'de

Birleşmiş Milletler'in (BM) en son 7 Kasım'da güncellediği verilere göre, bölge ülkelerinde kayıtlı 5 milyon 718 bin 489 Suriyeli mülteci yaşıyor.

Göçmen sayısının, kayıtlı olmayanlarla daha da yüksek olduğu tahmin ediliyor. Suriye'nin komşularından Türkiye 3 milyon 744 bin 926 kişiyle en fazla Suriyeli mülteciyi barındıran ülke konumunda. Bu, bölge ülkelerindeki Suriyeli mültecilerin yüzde 65.5'ine denk geliyor. Nüfusa oranla yoğunluk açısından ise birinci sırada Lübnan bulunuyor.

Ülkede 918 bin 974 Suriyeli mülteci yaşıyor ve bu da ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 25'ine denk geliyor. Ürdün'de ise 654 bin 266 Suriyeli mülteci bulunuyor. Bu ülkeleri daha düşük rakamlarla Irak (231 bin 831) ve Mısır (129 bin 779) takip ediyor.

Ülkelerine dönmek isteyenler var

Yapılan araştırmalar, güvenliğin sağlanması, hizmetlere erişim, konut imkânı, askerlikten muafiyet ve iş imkanı gibi olanakların sağlanması durumunda Suriyelilerin ülkelerin dönebileceklerini gösteriyor.

BM'nin Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'da yaşayan Suriyelilerle yaptığı ve Mart 2019'da yayımlanan araştırmasına göre Suriyelilerin yüzde 75.2'si bir gün Suriye'ye dönmeyi umuyor. Dönmeyi düşünmeyenlerin oranı yüzde 19.3 iken, yüzde 5.5 de kararsız olduğunu söylemiş.

Ancak ankete katılanların sadece yüzde 5.9'u 12 ay içinde Suriye'ye dönme eğiliminde olduğunu belirtmiş. Araştırmaya katılan Suriyelilere "Suriye'nin neresine dönmek istersiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 93'ü "kendi şehrimize" cevabını vermiş.

Ya Türkiye'deki Suriyeliler?

Türkiye'de son dönemde yapılan kamuoyu araştırmalarının tamamı, "Suriyeliler" konusunun hem ekonomik hem de toplumsal nedenlerle ülkenin "en önemli sorunlarından biri" olarak algılandığını gösteriyor.

Bu olgunun bu yıl yapılan yerel seçimlere de etkisini ağır bir şekilde hisseden hükümet, Suriyeli sığınmacıların denetimi ve bir bölümünün geri gönderilmesi politikasına daha fazla eğildiği görülüyor. Türkiye'de, Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi'nin Ocak 2019'da Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te yaptığı anket de Suriyelilerin yüzde 56.1'inin ülkelerine dönmek istediğine işaret ediyor.

Türkiye'nin geri dönüş politikası farklı

Suriye'nin komşusu ülkelerden Lübnan, sığınmacıların geri dönüş politikasını Suriye yönetimi ile birlikte yürütüyor. Ürdün'den Suriye'ye dönüşler ise iki ülke arasındaki Nasib sınır kapısının üç yıl aradan sonra açılması ardından artmış durumda.

Geçen yıl, Rusya'nın aracılığıyla Suriye devleti ve silahlı muhalif gruplar arasında bir anlaşma imzalanmış ve güney bölgesi yeniden Suriye yönetimine geçmiş, daha sonra ise kapı açılmıştı. Kapının açılması, Şam ve Amman arasındaki normalleşme sürecinin ilk adımı olarak görülüyor.

Şam'la koordinasyon içinde hareket eden Lübnan ve Ürdün'ün aksine Türkiye, Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için tamamen farklı bir yol izliyor.

Ankara, sığınmacıların Suriye'nin kuzeyinde Barış Pınarı Harekâtı ve diğer operasyonlarla kontrol sağlanan bölgelere gitmelerini teşvik ediyor. Türkiye, bir yandan da Suriye'nin kuzeyinde milyonlarca Suriyelinin yerleşebileceği bir güvenli bölge kurmak için adımlar atıyor.

Ancak Türkiye'nin bu planı çok gerçekçi değil. Zira tarihte böyle bir örnek yok. Başarılı sayılabilecek güvenli bölge deneyimleri arasında Kuzey Irak sayılabilir. 1991'de Irak'ın başındaki Saddam Hüseyin'in ülkenin kuzeyine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar büyük bir göç dalgasına neden olmuş ve sonuçta burada bir güvenli bölge oluşturulmuştu.

Ancak burada önemli bir ayrıntı var. Irak'ın kuzeyindeki güvenli bölge Birleşmiş Milletler kararıyla kararlaştırılmış ve göç eden insanlar o bölgedeki kendi köylerine, kasabalarına geri dönüş imkânı elde etmişti.

Bu sayede bölgeye başarılı sayılabilecek seviyede bir geri dönüş mümkün olabilmişti. Ancak Türkiye'nin planladığı Suriye'nin kuzeyindeki bir güvenli bölgenin BM kararıyla kurulamayacak ve Suriyelilerin evlerinin olduğu yerlere dönmeyecek olması göz ardı edilmemesi gereken bir sorun.

Çünkü bu durum hem yeni bir göç hareketi başlatma potansiyeline sahip, hem de asıl önemlisi Suriyelilerin Türkiye'de kalmayı daha cazip görmelerine neden olacak gibi görünüyor. Uzmanlar da Lübnan ve Ürdün'ün yaptığı gibi Türkiye'nin de Suriye hükümetiyle, yani Beşar Esad yönetimiyle diyalog içerisinde geri dönüşleri planlamazsa, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşlerinin çok çok kısıtlı olacağını ifade ediyor.

Çelişkili rakamlar

Suriyelilerin geri dönüşlerinde BM'nin açıkladığı sayılar ile ülkelerin açıkladığı sayılar birbirleriyle çelişiyor. BM'nin 2016 ila 2019 yılları arasındaki verilerine göre Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'dan gönüllü olarak Suriye'ye dönen göçmenlerin sayısı 216 bin 719 oldu.

Ülkelerin kendi açıkladığı dönüş rakamlarıysa daha yüksek. Kısa süre önce bir açıklama yapan Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, 390 bin Suriyelinin ülkelerine döndüğünü söyledi. Ankara'dan yapılan resmi açıklamalarda, Türkiye'den ülkelerine dönen Suriyeli sayısının 360 bine ulaştığı belirtiliyor. Ürdün İçişleri Bakanlığı ise Eylül ayında yaptığı açıklamada, Nesib sınır kapısının açılmasından sonra 150 binden fazla Suriyelinin döndüğünü söyledi.



Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kalarak hayatlarını kaybetti.
27.03.2024 15:16:00 / Güncelleme: 27.03.2024 16:07:33
İhlas Haber Ajansı
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi.

Göçük altında kalan müteahhit firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Öte yandan Balaban Merkez mahallesinde yeni yapılan içme suyu şebekesi hattına test amaçlı su verilmesi sonucu yaşanan kazada 3 işçinin tazyikli suyun oluşturduğu heyelan sebebiyle toprak altında kaldığı iddia edildi.

Cenazeler Adli Tıp'a gönderildi

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçinin cansız bedenleri Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan taşeron firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonrasında 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Hayatını kaybeden işçilerin isimlerinin Mehmet Mahmut Allahverdi, İbrahim Keskin ve Dinçer Uzunosmanoğlu olduğu öğrenilirken, işçilerin cansız bedenleri otopsi için cenaze aracı ve ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili açıklama yapan Hayrat Belediye Başkanı Mehmet Nuhoğlu, 'İller Bankası'nın yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (TİSKİ) içme suyu ana ishale hattında çalışan 3 işçimiz boruya kaynak yaparken üzerine gelen heyelanın altında kaldılar. Buraya daha önce hat döşenmişti. Borularda tekrar arıza olunca yeniden hat döşüyorlardı. Olay duyulur duyulmaz zaten burada ekskavatör-kato vardı. Hemen müdahale ettiler. 3 işçimiz rahmetli oldular. Cesetleri çıkartıldı. Üzerlerinde fazla da toprak yoktu ancak takdiri ilahi böyleymiş' dedi.

Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Aydın'ın Efeler ilçesinde yer alan özel bir kreşte çocuklara uygulanan şiddet pes dedirtti. Kreş görevlilerinin çocukları iterek yere düşürdüğü, uygunsuz sert davranışlarda bulunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
27.03.2024 13:43:00 / Güncelleme: 27.03.2024 13:51:23
İhlas Haber Ajansı
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Olay yaklaşık 4 ay önce Aydın Özel Neşe Erberk Kreş ve Gündüz Bakım Evi'nde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, kreşte grup sorumlusu olarak çalıştığı öğrenilen öğretmen A.Ç. ve çocuk bakıcısı B.G.'nin çocuklara sert tutum ve davranışlarda bulunarak şiddet uyguladığı iddia edildi.



Evde oyun oynarken şiddet gördükleri ortaya çıktı

Kreşe bırakılan çocukların evde oyun oynarken farklı davranışlar sergilemesi üzerine aileler durumdan şüphelendi. Aileler çocukları ile pedagog eşliğinde görüştüklerinde, çocukların kreşteki görevlilerin uygun olmayan davranışlarını ailelerine anlattı. Bunun üzerine aileler kreş hakkında savcılığa giderek sorumlular hakkında şikayetçi oldu.

Çocuklara uygulanan şiddet güvenlik kamerasına yansıdı

Görüntülerde kreş görevlilerinin ortak alanda çocukları eliyle iterek yere düşürdükleri, uygunsuz ve sert davranışlarda bulundukları görülüyor.



Kreşe on asgari ücret tutarında yaptırım uygulandı

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü konu ile ilgili olarak yaptığı incelemelerde, gerçekleştirilen sert tutum ve davranışları kamera kaydı ile tespit ederek, kuruma on asgari ücret tutarında yaklaşık 114 bin TL cezai yaptırım uyguladığı öğrenildi.

Olayın duyulmasının ardından kreşin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, yaşanan olay yüzünden üzgün olunduğu ve sorumlu kişilerin kreşle ilişiğinin kesildiği öğrenildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.