Tarihlerini anlayamayanların yaşaması asla mümkün değildir. Bu nedenle son yıllar, devletimizin en kara günleridir, dediğimizde asla hatalı olmayız. Komşuları kalmamış bir ülke hiç bir zaman huzurlu olmamıştır.
Tek başına da hiçbir ülke uzun süre bağımsız kalamamıştır. Hele içindeki akil insanları göremeyen halklar, sürünmekle kalmayıp, köle olmaya adaydırlar? Aslında yaşamları sırasında vatan, millet, din iman gibi önemli konularda hassas olmayan ya da eksikleri olanların tarihten ders almaları mümkün değildir.
En azından Atatürk'ün gençliğe hitabesini görmezliğe gelenler, oradaki şartlar oluştukça hiç olmazsa uyarıda bulunmayanlar, uyaranlarla alay etmeye kalkanlar, çözümlere dahi kulak vermeyip, ıvır zıvırla yılları heba etmişlerdir. Son halimiz tarihimizin en acı sayfalarıdır.
Kore'de tugayımızı kendilerini korumak için geride terk eden Amerika, o zaman, bu zaman aynı davranışını devam ettirerek şu anda tüm terörü destekleyerek Ortadoğu'yu kargaşa içine itmiştir.
Askerimizin Suriye'deki harekâtının hiçbir kanuni desteği olmadığı gibi, Suriye'deki kargaşayı son haddine getirme maksadının olduğu bir gerçektir. Esas ülkemizde kargaşaya ilk darbe ile muvaffak olamayan ABD ve onun tam yetkili yurt içi bağlantıları umduklarını bulamadılar gibi gözükse de, plan değişikliği yapılarak yeni bir taktik düzenine gerilmiştir.
Darbenin ABD kaynaklı ve iç destekli olması kimseyi şaşırtmasın. Bu darbe çoktan oynanan tiyatro senaryosunun final sahnesi değildir. ABD senaryosunun son perdesi BOP eş başkanlığına ve onun hedefine rest olmalıydı. Tüm NATO ve ABD ve batınında katıldığı tüm üslerin, Anadolu'dan çıkartılması idi. Önceden aldatıldınız diyelim. Darbe ile kesin hakikatler görülmüş olduğu nedenle, asla bir daha aldanma hakkınız olamaz. Aksi halde eski aldanmalarınızın da samimi olmadığı yüzde bin ortaya çıkmış olacaktır. Türkmenleri koruma gayeniz dışında ve Süleyman Şah türbesine yeniden sahip çıkma dışında orada işimiz olamaz.
Bize karşı IŞİD'i, PYD'yi silahla destekleyip, PKK'yı zaten destekleyen ABD için ordumuzu 1950 yılında Kore'de kırdıranların yaptıklarının daha da vahimi şu anda bile bile uygulanmaktadır. Bu haftaki Cuma Hutbesini lütfen okuyunuz. Suriye müdahalesinin "zalim kardeş Esat"a yardım olduğunu ima etmektedir.
Milyonlarca insan yurdundan, yüz binlercesi hayatından veya sıhhatinden kaybetti. Allah (c.c), "yardım"dan bunu mu yoksa karşılıklı yakınlığımız devam ederken, ABD emrini reddetmeyi mi kastediyor dersiniz. Hala haçlı seferindesiniz.
Tek başına da hiçbir ülke uzun süre bağımsız kalamamıştır. Hele içindeki akil insanları göremeyen halklar, sürünmekle kalmayıp, köle olmaya adaydırlar? Aslında yaşamları sırasında vatan, millet, din iman gibi önemli konularda hassas olmayan ya da eksikleri olanların tarihten ders almaları mümkün değildir.
En azından Atatürk'ün gençliğe hitabesini görmezliğe gelenler, oradaki şartlar oluştukça hiç olmazsa uyarıda bulunmayanlar, uyaranlarla alay etmeye kalkanlar, çözümlere dahi kulak vermeyip, ıvır zıvırla yılları heba etmişlerdir. Son halimiz tarihimizin en acı sayfalarıdır.
Kore'de tugayımızı kendilerini korumak için geride terk eden Amerika, o zaman, bu zaman aynı davranışını devam ettirerek şu anda tüm terörü destekleyerek Ortadoğu'yu kargaşa içine itmiştir.
Askerimizin Suriye'deki harekâtının hiçbir kanuni desteği olmadığı gibi, Suriye'deki kargaşayı son haddine getirme maksadının olduğu bir gerçektir. Esas ülkemizde kargaşaya ilk darbe ile muvaffak olamayan ABD ve onun tam yetkili yurt içi bağlantıları umduklarını bulamadılar gibi gözükse de, plan değişikliği yapılarak yeni bir taktik düzenine gerilmiştir.
Darbenin ABD kaynaklı ve iç destekli olması kimseyi şaşırtmasın. Bu darbe çoktan oynanan tiyatro senaryosunun final sahnesi değildir. ABD senaryosunun son perdesi BOP eş başkanlığına ve onun hedefine rest olmalıydı. Tüm NATO ve ABD ve batınında katıldığı tüm üslerin, Anadolu'dan çıkartılması idi. Önceden aldatıldınız diyelim. Darbe ile kesin hakikatler görülmüş olduğu nedenle, asla bir daha aldanma hakkınız olamaz. Aksi halde eski aldanmalarınızın da samimi olmadığı yüzde bin ortaya çıkmış olacaktır. Türkmenleri koruma gayeniz dışında ve Süleyman Şah türbesine yeniden sahip çıkma dışında orada işimiz olamaz.
Bize karşı IŞİD'i, PYD'yi silahla destekleyip, PKK'yı zaten destekleyen ABD için ordumuzu 1950 yılında Kore'de kırdıranların yaptıklarının daha da vahimi şu anda bile bile uygulanmaktadır. Bu haftaki Cuma Hutbesini lütfen okuyunuz. Suriye müdahalesinin "zalim kardeş Esat"a yardım olduğunu ima etmektedir.
Milyonlarca insan yurdundan, yüz binlercesi hayatından veya sıhhatinden kaybetti. Allah (c.c), "yardım"dan bunu mu yoksa karşılıklı yakınlığımız devam ederken, ABD emrini reddetmeyi mi kastediyor dersiniz. Hala haçlı seferindesiniz.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017