Tarım Bakanına bir şövalyelik nişanı da Sudan’dan verilmeli

Malumunuz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker, birkaç ay evvelinde  Fransa’dan tarım ve hayvancılığa üstün katkılarından dolayı şövalye liyakat nişanı ile ödüllendirilmişti.Tabi bu arada son 2 yılda Fransa’dan 250 milyon dolarlık canlı hayvan ile kargas et ithal ettiğimizi belirtmeden geçmeyelim.
Tarım Bakanlığımızdan evlere şenlik  yeni bir haber  daha geldi, aynen şöyle: “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Sudan’da 5 milyon dönüm araziyi 99 yıllığına kiraladı. Bu arazilerde sebze ve meyve başta olmak üzere çeşitli tarım ürünleri yetiştirilecek. Araziler özel sektöre de açılacak...
Sudan’ın 5 ayrı bölgesinde, TİGEM’in Türkiye’deki arazilerinin iki kat fazlası bir alan Gıda Bakanlığı’na verildi. 5 milyon dönüm arazi 99 yıllığına TİGEM’in kullanımına sunuldu. Türkiye’den gidecek özel sektör firmaları buralarda örnek çiftlikler kuracak. Tohum, sebze ve meyve üretimi yapılarak tarımsal serbest bölgelerde bu ürünler Ortadoğu ve Afrika pazarına satılacak. Türkiye’de yetiştirilemeyen ve ithal etmek zorunda kalınan tarım ürünleri bu alanlarda yetiştirilecek. İthal kalemler arasında önemli yer tutan; susam, pamuk, yağlık tohumlar, tropikal meyveler ve sebze tohumları bu arazilerde üretilecek. İşçilik ve sulama maliyetleri çok düşük olduğu için Türkiye’de vatandaşın sofrasına ucuz sebze meyve gelecek. Üretim bir ay içinde başlayacak.”
Neymiş efendim, Türkiye’de yetiştirilemeyen ve ithal etmek zorunda kalınan tarım ürünleri bu alanlarda yetiştirilecek. İthal kalemler arasında önemli yer tutan; susam, pamuk, yağlık tohumlar, tropikal meyveler ve sebze tohumları bu arazilerde üretilecek .Yukarıda sayılan tüm ürünler tropikal meyveler hariç hepsi bu ülkede hem de en kaliteli bir biçimde üretiliyor. Bunu sağır sultanda bilmekte. Garabete bakar mısınız Allah aşkına? Dünyanın en kaliteli pamuğu ülkemizde yetişmekte ve yıllardan beri Türk çiftçisi bu ürünü ihraç ederek milyarlarca dolar para kazanıyordu. En kalitelisini üreterek dünyaya ihraç etmek varken niçin bu Sudan garabeti dersiniz?
Bu meyanda sosyal medyaya düşen okuyucu mesajları bakalım ne diyor:
* Bu ülkede yetişmeyen ürün neymiş bana söyler misiniz?
* Nakliye masrafları yüksek diye Antalya’dan İstanbul’a mal getiremiyorsun. Sudan’da sebze yetiştirecek ve ülkeye getireceksin. Ülkede topraklar boş duruyor, Allah akıl fikir versin.
* TİGEM gitsin önce Türkiye’deki tarım arazilerini özel sektöre peşkeş çekmekten vazgeçsin.
* Bu adamlar komedi ya! Bu mu büyüklük? Türkiye’yi tarıma uygun topraklarını işletmekten aciz hale getir, samanı bile ithal et. Hayvancılığı bitirmiş halde iken sıkılmadan bir de Sudan’da toprak işlet.
* Türkiye tarım ülkesiydi, toprakları tarım için son derece verimliydi. Ne oldu da şimdi Sudan devreye girdi. Yanlış politikalarla tarımı bitirenler, şimdi rant için ülkenin paralarını dışarıya savuruyorlar. Unutmayın Türkiye tarım ülkesidir.
* Kendi ülkende tarımı hayvancılığı bitir, git başka ülkede toprak kirala, makarna fabrikası açmayı da unutmayın.
* Bizim Gerede ovasında tarım bitmiş durumda, çağ dışı kalmış tarım anlayışı, (nerdeyse karasaban dönenime yakın) pahalı mazot, ürünün para etmemesi, biri hanyada, biri Konya’da birer dönümlük küçük küçük tarlalar, soğuk ve geç don, bilinçlendirilmemiş bilgisiz çiftçi ve en önemlisi çiftçilikten karnını doyuramadığı için köyünü terk edip göç etmiş köylü... Bu kadar surunu arkada bırakıp sorunu Sudan’dan toprak kiralamakta çözüyorsak vay halimize.