Geçtiğimiz yıl tarımda öne çıkan en önemli bomba başlık hiç şüphesiz
Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinden sonra, Rusya'nın Türkiye'den aldığı tarım ürünlerine ambargo uygulaması oldu.
Hemen hemen her konuda ama özellikle, komşular açısından sıfırı tüketen ülkemiz değerli yalnızlıkla bakalım nereye kadar gidecek?
Atalarımız ev alma komşu al derlerken sıfırı tüketmemiz elbette akıl kârı bir iş olmasa gerek?
Kardeşim dediğiniz, ailece görüştüğünüz, can ciğer kuzu sarması olduğunuz bir arkadaşınıza; bir anda namlu doğrultmanız ne ile açıklanabilir ki?
Dünyalık ve makam uğruna insan bir anda kardeşini satabilir mi? Satmayı bırak milyonlarca insanın ölmesine ve bir o kadarının da mülteci olmasına sebep olabilir mi? İsrail-ABD dostluğu ön planda olursa her şey olabiliyormuş maalesef!..
Şu an karda-kışta-kıyamette çadır kentlerde yaşayan, denizlerde göz göre göre ölen-öldürülen, yerinden-yurdundan edilmiş Suriyelilerin halini tahayyül edebiliyor musunuz sevgili okurlar?.. Onları bu hale getirenlere Yüce Rabbimiz aynısıyla muamele etsin inşallah...
Konumuza dönecek olursak; bir hiç uğruna -ya da İsrail dostluğu adına- Rus uçağını düşürdük ve Rusya gibi büyük bir pazarı kaybettik, ardından da Irak'la yaşanan asker çekme krizi nedeniyle Habur Gümrük Kapısı kapatıldı. Yaş meyve ve sebze başta olmak üzere birçok ürün Irak'a ihraç edilemiyor şu an.
Resmi rakamlara göre geçen yıl 12 aylık dönemde yüzde 2.1 küçülen tarım sektörü, bu yılın 9 aylık döneminde yüzde 8.9 büyüdü. Aynı dönemde ekonomideki büyüme yüzde 4 oldu. Evet yanlış anlamadınız sevgili okurlar, tarım ve ekonomi 2015 yılında büyümüş...
Bu nasıl bir büyümedir ki; tüm ürünler yıllardan beri hep yerinde sayıyor ya da ederinin altında satılıyor?
Bu nasıl bir büyümedir ki; çiftçinin halinde hiçbir iyileşme olmuyor?
Bu nasıl bir büyümedir ki; traktörü, toprağı evi bankalara ipotekli olmayan bir köylü yok? Bu nasıl bir büyümedir ki; başta mazot olmak üzere tüm girdi fiyatları tavan yapıp zamlanırken, hiç bir ürünün fiyatı zamlanmıyor?
Bu arada ekonomide yüzde 4 büyümüş. Ekonomistler ülkemizde yüzde 1'lik bir büyümenin en az 50 bin kişinin istihdamı anlamına geldiğini söylüyorlar. Bu ülkede sevgili okurlar son 10 yılda herhangi bir fabrika açıldı ve şu kadar insan işe girdi diye bir şey duydunuz mu, Allah aşkına söyleyiniz? Bırakın fabrika ve işyerinin açılması hepsi tek tek kapanıyor ve hepsi zor durumda. Anlayacağınız her şey yalana teslim...
Tarımda öne çıkan bir diğer başlık da hayvancılıkta yaşandı. Trakya Bölgesi hariç ülkenin neredeyse tamamını karantina altına alan Şap Hastalığı başgösterdi. Et ve sütte ciddi verim düşüklüğü yaşandı.
Bakanlık Hayvancılık Genel Müdürlüğü "Kırmızı Et Stratejisi"ni yayınladı. Stratejide hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığı yazıldı. Fakat, 2015'te de ithalat tam gaz devam etti. Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Süt Kurumu'na sıfır gümrükle 30 bin ton et ithalatı yetkisi verildi. Ayrıca, komşu ülkelerin yanı sıra Hindistan'dan ve Paraguay'dan ülkeye kaçak et girişi devam etti.
Temmuz 2014'ten beri referans fiyatı litre başına 1 lira 15 kuruş olarak sabit tutulan çiğ süt fiyatı 2015'te de artmadı. Yem başta olmak üzere tüm girdilerde fiyat artarken çiğ süt fiyatının artmaması üreticilerin üretimi sürdürme konusunda zorladı. Avrupalı çiftçi yıllardan beri 1 litre sütle, 1.5 kg yem alabilirken bizim sütümüz maalesef sudan ucuz...
2015 yılında Avrupalı çiftçiler yıl boyu eylemdeydiler. Eylem yapan çiftçiler Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası'nı tartışılır duruma getirdiler. Bazı birlik üyesi ülkeler "yerli malı tüket" kampanyaları başlattılar.
Evet sevgili okurlar 2015 yılında, Avrupalı çiftçiler eylem, nümayiş yapıp yerli malına sahip çıkarlarken, bizim çiftçilerimiz de her yıl olduğu gibi kendisini sıfırla çarpan, "at edip binen, eşek edip süren"lere oyunu vermeye ve baştacı yapmaya devam ettiler...
İyi, bol bereketli hasatlar Türk çiftçisi...
Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinden sonra, Rusya'nın Türkiye'den aldığı tarım ürünlerine ambargo uygulaması oldu.
Hemen hemen her konuda ama özellikle, komşular açısından sıfırı tüketen ülkemiz değerli yalnızlıkla bakalım nereye kadar gidecek?
Atalarımız ev alma komşu al derlerken sıfırı tüketmemiz elbette akıl kârı bir iş olmasa gerek?
Kardeşim dediğiniz, ailece görüştüğünüz, can ciğer kuzu sarması olduğunuz bir arkadaşınıza; bir anda namlu doğrultmanız ne ile açıklanabilir ki?
Dünyalık ve makam uğruna insan bir anda kardeşini satabilir mi? Satmayı bırak milyonlarca insanın ölmesine ve bir o kadarının da mülteci olmasına sebep olabilir mi? İsrail-ABD dostluğu ön planda olursa her şey olabiliyormuş maalesef!..
Şu an karda-kışta-kıyamette çadır kentlerde yaşayan, denizlerde göz göre göre ölen-öldürülen, yerinden-yurdundan edilmiş Suriyelilerin halini tahayyül edebiliyor musunuz sevgili okurlar?.. Onları bu hale getirenlere Yüce Rabbimiz aynısıyla muamele etsin inşallah...
Konumuza dönecek olursak; bir hiç uğruna -ya da İsrail dostluğu adına- Rus uçağını düşürdük ve Rusya gibi büyük bir pazarı kaybettik, ardından da Irak'la yaşanan asker çekme krizi nedeniyle Habur Gümrük Kapısı kapatıldı. Yaş meyve ve sebze başta olmak üzere birçok ürün Irak'a ihraç edilemiyor şu an.
Resmi rakamlara göre geçen yıl 12 aylık dönemde yüzde 2.1 küçülen tarım sektörü, bu yılın 9 aylık döneminde yüzde 8.9 büyüdü. Aynı dönemde ekonomideki büyüme yüzde 4 oldu. Evet yanlış anlamadınız sevgili okurlar, tarım ve ekonomi 2015 yılında büyümüş...
Bu nasıl bir büyümedir ki; tüm ürünler yıllardan beri hep yerinde sayıyor ya da ederinin altında satılıyor?
Bu nasıl bir büyümedir ki; çiftçinin halinde hiçbir iyileşme olmuyor?
Bu nasıl bir büyümedir ki; traktörü, toprağı evi bankalara ipotekli olmayan bir köylü yok? Bu nasıl bir büyümedir ki; başta mazot olmak üzere tüm girdi fiyatları tavan yapıp zamlanırken, hiç bir ürünün fiyatı zamlanmıyor?
Bu arada ekonomide yüzde 4 büyümüş. Ekonomistler ülkemizde yüzde 1'lik bir büyümenin en az 50 bin kişinin istihdamı anlamına geldiğini söylüyorlar. Bu ülkede sevgili okurlar son 10 yılda herhangi bir fabrika açıldı ve şu kadar insan işe girdi diye bir şey duydunuz mu, Allah aşkına söyleyiniz? Bırakın fabrika ve işyerinin açılması hepsi tek tek kapanıyor ve hepsi zor durumda. Anlayacağınız her şey yalana teslim...
Tarımda öne çıkan bir diğer başlık da hayvancılıkta yaşandı. Trakya Bölgesi hariç ülkenin neredeyse tamamını karantina altına alan Şap Hastalığı başgösterdi. Et ve sütte ciddi verim düşüklüğü yaşandı.
Bakanlık Hayvancılık Genel Müdürlüğü "Kırmızı Et Stratejisi"ni yayınladı. Stratejide hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığı yazıldı. Fakat, 2015'te de ithalat tam gaz devam etti. Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Süt Kurumu'na sıfır gümrükle 30 bin ton et ithalatı yetkisi verildi. Ayrıca, komşu ülkelerin yanı sıra Hindistan'dan ve Paraguay'dan ülkeye kaçak et girişi devam etti.
Temmuz 2014'ten beri referans fiyatı litre başına 1 lira 15 kuruş olarak sabit tutulan çiğ süt fiyatı 2015'te de artmadı. Yem başta olmak üzere tüm girdilerde fiyat artarken çiğ süt fiyatının artmaması üreticilerin üretimi sürdürme konusunda zorladı. Avrupalı çiftçi yıllardan beri 1 litre sütle, 1.5 kg yem alabilirken bizim sütümüz maalesef sudan ucuz...
2015 yılında Avrupalı çiftçiler yıl boyu eylemdeydiler. Eylem yapan çiftçiler Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası'nı tartışılır duruma getirdiler. Bazı birlik üyesi ülkeler "yerli malı tüket" kampanyaları başlattılar.
Evet sevgili okurlar 2015 yılında, Avrupalı çiftçiler eylem, nümayiş yapıp yerli malına sahip çıkarlarken, bizim çiftçilerimiz de her yıl olduğu gibi kendisini sıfırla çarpan, "at edip binen, eşek edip süren"lere oyunu vermeye ve baştacı yapmaya devam ettiler...
İyi, bol bereketli hasatlar Türk çiftçisi...
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023