Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız reklam temalı tüm yerlerde,"tarımda Avrupa şampiyonu ve dünya yedincisi olduğumuzu" ve hedeflerinin dünyada ilk beşe girmek olduğunu ilan edip durmakta. Hemen hemen her fırsatta ve dahi her reklam biriminde dile getirilen yukarıdaki sav acaba ne derece doğrudur sevgili okurlar?Köylü ve çiftçimize Avrupa şampiyonluğunuz ve dünya yedinciliğiniz hayırlı olsun şeklinde mikrofon uzatsak acaba nasıl bir tepki ile karşılaşırız?Geliniz 'tarımdaki bu şampiyonluğumuzu' ziraat mühendislerinin gözüyle bir irdeleyelim.Ziraat Mühendisleri Odası'nın geçtiğimiz günlerde yapmış oldukları danışma kurulu toplantısında öne çıkan başlıklar aşağıda sıralanan şekliyle...* Tarım, üretim yerine ithalata dayalı bir yapıya çevrilmiş bulunmaktadır. Üreticimizin cebine girmesi gereken ulusal kaynaklarımız ithalat yoluyla yabancı ülke halklarının refahına aktarılmaktadır.* Siyasi iktidar tarafından yeterli ölçüde desteklenmeyen çiftçiler, 2000 yılından bu yana 3 milyon hektardan fazla araziyi işlemekten vazgeçmişler. * 1.7 milyon tarım emekçisi üretimden koparak kentlerin varoşlarına sığınmışlardır. Ülkemizde kişi başına Milli Gelir 10 bin 500 dolar iken bu rakam tarım kesiminde 3 bin 500 dolar civarında yani ülke ortalamasının 1/3 ü kadardır.* Ülkemizdeki her 4 kişiden birini oluşturan tarım kesimi yoksulluk girdabında yaşamaktadır. Meslek alanımızın uygulama alanında yaşanan bu sorun meslektaşlarımıza da doğrudan yansımaktadır.* İktidar, Türkiye için dünyanın 7. büyük tarım ekonomisi olduğunu belirtmektedir. Buna karşılık çiftçi başına düşen milli gelir Kanada'da 43, Fransa'da 41, Hollanda'da 33, ABD'de 31, Malezya'da 7 bin dolar iken, Türkiye'de 3 bin 500 dolar civarındadır. Bu bağlamda Türkiye kişi başına çiftçi geliri açısından dünyada 22. sıradadır. * Diğer yandan ABD'nin 120 milyar dolar, Hollanda'nın 77 milyar dolar, Almanya'nın 67 milyar dolar tarım ürünleri ihracatı varken, ülkemiz uygulanan tarım politikaları sonucu 15 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı ile 23. sıraya gerilemiştir.* 2001 yılında uygulamaya konan Şeker Kanunu ile şeker üretimine getirilen kota uygulaması sonucu pancardan şeker üretimi kısıtlanmış, mısırdan üretilen Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretiminin önü açılmıştır. * Son 3 yıldır yapılan ithalat çerçevesinde 2.7 milyon baş civarında canlı hayvan ile kırmızı ete 3 milyar doları aşkın döviz ödenmiştir. Bu olumsuzluğa 2012 yılında kaba yem sıkıntısı da eklenmiş, milyonlarca dolar döviz ödenerek sap-saman ithalatına gidilmiştir. Bir zamanlar hayvancılıkta ihracatçı ülke olan Türkiye, canlı hayvan ithalatı yanında yem de ithal eder duruma düşmüştür.Bu tarım şampiyonluğumuzu; Fransa Tarım Bakanı'nın Sayın Bakanımız Mehdi Eker'e vermiş olduğu "Fransız Şövalye Liyakat Nişanı" ile taçlandırmak lazım gelir diye düşünüyorum sevgili okurlar. Birde bu taçlandırmaya saman ithalatını da eklersek tam bir mutluluk kumpanyası olur. Yanlış mı düşünüyorum değerli okurlar?.. Bu şampiyonluğu kutlamak adına birkaç veriyi daha paylaşalım...* "2002-2012 döneminde gübre fiyatlarına bakıldığında ortalama artış yüzde 361. Ürün fiyatlarında gözle görülecek bir artış yok. İktidarın gübreye verdiği destek artışın ancak yüzde 16'sını karşılayabiliyor.* Üreticinin en önemli girdi kalemlerinden mazotun litresi 2002 yılında 1.1 lira idi. Bugün bir litre mazot 4.4 lira. Mazotta inanılmaz vergi var. Dünyanın hiçbir ülkesinde mazottan bu kadar vergi alınmıyor. Ayrıca şu notu da ekleyelim: "Ülkede petrol yok(RTE)"* 2007 yılında Tarım Bakanlığı resmi rakamları: 1975 yılında 1 kilo buğday ile 1.8 litre mazot alırken, 2007 yılında 1 kilo buğday ile 0.24 litre, 2012 yılında ise bir kilo buğday ile ancak 0.14 litre mazot alabiliyor. Nice şampiyonluklara...
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023