Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi, 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında çalışma yemeği düzenliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, bu önemli yemekte konuşuyor.
Son yılarda Milli parayla ticarette de yol kat ettiklerine dikkati çeken TİM Başkanı Gülle diyor ki:
"Sadece Temmuz ayında 169 ülkeye ihracatta Türk Lirası kullandık. Hükümetimizin attığı adımlarla birlikte milli paramızı daha da fazla kullanmaya devam edeceğiz."
Âh TİM Başkanım, âh!
Keşke ezber nutuk atmasaydınız?
Türkiye'nin bir kuruş milli parası mı var ki, ihracatta milli para kullandınız!
Keşke, milli para kavramını dünya iktisat literatürüne sokan ve Milli Para formülünün yegâne sahibi olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenseydin Milli Para'nın ne olduğunu!
Belki bugünlerde gece yastığının başında başucu kitabı olarak Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli var, bilemiyorum. Ama onun ülke ekonomilerine göre versiyonları, formülleri, uygulaması Prof. Dr. Baş'tadır. Keşke kendisinden sorup öğrenebilseydin, elin Rus'u, Çin'i, Asyalısı, Avrupalısı ve BRICS'lisi kadar?
Gerçek şu ki, Rusya, Çin, Asya ve BRICS ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya ve iktisat âlemi, Milli Para formülünü Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenmiştir.
Prof. Dr. Baş, Milli Para formülünü, 2005 yılında I. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresinde dünyaya deklare ettiği Milli Ekonomi Modeli ile iktisat literatürünekazandırmıştır.
Milli Para tarifi ve formülü, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde anlattığı ve matematiğini ortaya koyduğu bir gerçektir.
Henüz 2002 seçimlerinde Prof. Dr. Baş, seçim çalışmalarında, şunları anlatıyorlardı:
Türkiye, küreselleşme ve özelleştirme bahanesiyle 'hard curreny'lerle hortumlanıyor. Parasız bırakılan vatandaş da banka kredisi veya kredi kartı diye adlandırılan "plastik para"larla soyuluyor. Bu büyük hortumlamayı ve soygunu sona erdirmenin yolu "milli para"yı devreye koymaktır. Milli para, ülkemizin emek, üretim, GSMH'sına ve kaynaklarına karşılık devletin senyoraj hakkını kullanarak basıp piyasaya arz ettiği paradır.
Milli Para işte budur Sayın Başkanım?
Türkiye'nin yıllardan beri böyle tek kuruş parası yok ki?
Milli parası olmayanın milli para ile ticareti de olmaz? Bitti.
Bizde para dolapları nasıl mı dönüyor? Kamu ve piyasaların para ihtiyacı nasıl mı karşılanıyor?
Hepinizin malûmu; küresel para baronlarından faizle borçlanılıyor, ekrana kaydediliyor, kasaya konuluyor, onun karşılığında TL basılıp piyasaya
sürülüyor?
Üzerinde göstermelik TL yazsa da, 'bu senin milli paran değil, Doların tercümesidir' diyor Prof. Dr. Baş yıllardan beri.
Madem milli paramız vardı; neden TC Merkez Bankası rakamlarına göre, 15 yılda 900 milyar Doları aşkın borçlandık.
200 milyar Dolara yakın neden faiz ödedik!? Ödemeye devam ediyoruz.
Vergi ve zamlarla zaten iflahı kesilmiş olan milletin son kefen paralarını da toplayıp ecnebilerin karşılıksız banknotlarının faiziniyatırmak için hazırlık yapmıyor muyuz?
Adamlar, kendi karşılıksız banknotlarını topyekûn hepimizin emek, hizmet, üretim ve kaynaklarımıza karşılık yapıyorlar; kağıt veriyorlar, varımızı-yoğumuzu kendilerine transfer ediyorlar.
İpi ellerinde tutanlar, bir papazı bahane ederek kendi paralarını bir dakikada 7 TL'ye, 8 TL'ye fırlatıyorlar.
Ekmeğimiz bile dolarla kaplı? ekmeğimiz.
Dünkü makalesinde Muharrem Bayraktar madde madde anlattı: Yediğimiz ekmekte, yerli ve milli olan tek şey 'su'dur! Yediğimiz ekmek A'dan Z'ye dolara endekslidir, dolar esaretindedir.
Nitekim bugün, Dolar sehpasına çekilmiş Türkiye ve ekonomisi, sarkaç gibi 6 TL ile 7 TL arasında gidip geliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, bu önemli yemekte konuşuyor.
Son yılarda Milli parayla ticarette de yol kat ettiklerine dikkati çeken TİM Başkanı Gülle diyor ki:
"Sadece Temmuz ayında 169 ülkeye ihracatta Türk Lirası kullandık. Hükümetimizin attığı adımlarla birlikte milli paramızı daha da fazla kullanmaya devam edeceğiz."
Âh TİM Başkanım, âh!
Keşke ezber nutuk atmasaydınız?
Türkiye'nin bir kuruş milli parası mı var ki, ihracatta milli para kullandınız!
Keşke, milli para kavramını dünya iktisat literatürüne sokan ve Milli Para formülünün yegâne sahibi olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenseydin Milli Para'nın ne olduğunu!
Belki bugünlerde gece yastığının başında başucu kitabı olarak Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli var, bilemiyorum. Ama onun ülke ekonomilerine göre versiyonları, formülleri, uygulaması Prof. Dr. Baş'tadır. Keşke kendisinden sorup öğrenebilseydin, elin Rus'u, Çin'i, Asyalısı, Avrupalısı ve BRICS'lisi kadar?
Gerçek şu ki, Rusya, Çin, Asya ve BRICS ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya ve iktisat âlemi, Milli Para formülünü Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenmiştir.
Prof. Dr. Baş, Milli Para formülünü, 2005 yılında I. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresinde dünyaya deklare ettiği Milli Ekonomi Modeli ile iktisat literatürünekazandırmıştır.
Milli Para tarifi ve formülü, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde anlattığı ve matematiğini ortaya koyduğu bir gerçektir.
Henüz 2002 seçimlerinde Prof. Dr. Baş, seçim çalışmalarında, şunları anlatıyorlardı:
Türkiye, küreselleşme ve özelleştirme bahanesiyle 'hard curreny'lerle hortumlanıyor. Parasız bırakılan vatandaş da banka kredisi veya kredi kartı diye adlandırılan "plastik para"larla soyuluyor. Bu büyük hortumlamayı ve soygunu sona erdirmenin yolu "milli para"yı devreye koymaktır. Milli para, ülkemizin emek, üretim, GSMH'sına ve kaynaklarına karşılık devletin senyoraj hakkını kullanarak basıp piyasaya arz ettiği paradır.
Milli Para işte budur Sayın Başkanım?
Türkiye'nin yıllardan beri böyle tek kuruş parası yok ki?
Milli parası olmayanın milli para ile ticareti de olmaz? Bitti.
Bizde para dolapları nasıl mı dönüyor? Kamu ve piyasaların para ihtiyacı nasıl mı karşılanıyor?
Hepinizin malûmu; küresel para baronlarından faizle borçlanılıyor, ekrana kaydediliyor, kasaya konuluyor, onun karşılığında TL basılıp piyasaya
sürülüyor?
Üzerinde göstermelik TL yazsa da, 'bu senin milli paran değil, Doların tercümesidir' diyor Prof. Dr. Baş yıllardan beri.
Madem milli paramız vardı; neden TC Merkez Bankası rakamlarına göre, 15 yılda 900 milyar Doları aşkın borçlandık.
200 milyar Dolara yakın neden faiz ödedik!? Ödemeye devam ediyoruz.
Vergi ve zamlarla zaten iflahı kesilmiş olan milletin son kefen paralarını da toplayıp ecnebilerin karşılıksız banknotlarının faiziniyatırmak için hazırlık yapmıyor muyuz?
Adamlar, kendi karşılıksız banknotlarını topyekûn hepimizin emek, hizmet, üretim ve kaynaklarımıza karşılık yapıyorlar; kağıt veriyorlar, varımızı-yoğumuzu kendilerine transfer ediyorlar.
İpi ellerinde tutanlar, bir papazı bahane ederek kendi paralarını bir dakikada 7 TL'ye, 8 TL'ye fırlatıyorlar.
Ekmeğimiz bile dolarla kaplı? ekmeğimiz.
Dünkü makalesinde Muharrem Bayraktar madde madde anlattı: Yediğimiz ekmekte, yerli ve milli olan tek şey 'su'dur! Yediğimiz ekmek A'dan Z'ye dolara endekslidir, dolar esaretindedir.
Nitekim bugün, Dolar sehpasına çekilmiş Türkiye ve ekonomisi, sarkaç gibi 6 TL ile 7 TL arasında gidip geliyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019