Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'nca düzenlenen ve 21 Mayıs 2001'de başlayan "Parmak İzi, Teknik Fotoğraf ve Olay Yeri İnceleme Kursu"nun sona ermesi dolayısıyla Asayiş Daire Başkanlığı Kriminal Teknik Eğitim ve Araştırma Şube Müdürlüğü'nde sertifika töreni düzenlendi.
Amaç, asıl suçluyu bulmak
İçişleri Bakanı Yücelen, törende yaptığı konuşmada, düzenlenen kursun, polisin suç ve suçlularla mücadelesine önemli katkılar sağlayacağına inandığını söyledi. Kaliteli hizmetin önemine işaret eden Yücelen, kaliteli hizmetin dayanışma ve meslek ilkelerine uyumu da beraberinde getireceğini, özellikle insan haklarının temel olarak kabul edildiği suç soruşturması işlemleri sırasında kaliteli hizmetin öneminin daha da büyük olduğunu kaydetti. Suç soruşturmasının sonucunda temel bir insan hakkının kısıtlandığını, insanların özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını anlatan Yücelen, şöyle konuştu:
"Bu nedenle, kişileri yasal sınırlar dahilinde itham etmek durumunda olan kolluk kuvvetleri bunu yaparken, bilimsel verileri kullanmak ve bilimsel verilerin ışığında suçluya yönelmek durumundadır. Bunu sağlamanın yolu ise, kolluğa suç soruşturması için ihtiyaç duyacağı temel verileri sunan olay yerinin çok iyi araştırılması ve incelenmesinden geçmektedir.
Kollukta başlayan adli süreç, diğer makamlarda son bulmaktadır. İşlemler başlangıçta ne kadar iyi yerine getirilir ve kolluk tarafından bilgilere ne kadar sağlıklı ulaşılırsa, adalet de o derece de yerini bulur ve insanların mağdur olmaları önlenir."
Güvenlik, devletlerin temel meselesidir
Kolluk birimlerinin, teknik hizmetlerin yürütülmesinde sağladığı başarıların gerek delilden şüpheliye ulaşmada, gerekse halkın polise olan güveninin arttırılmasına önemli bir yer işgal ettiğini belirten Yücelen, "Bu nedenle amacınız suçlu bulmak değil, asıl suçluyu bulmak olmalıdır" dedi.Yücelen, bu doğrultuda, herhangi bir şüpheden uzak, zanlıya kötü muamele uygulamadan, sonucu telafi edilemeyecek hata ve yanılmaları önlemek için olay yerinin bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve fiziksel delillerin etkili kullanılması gerektiğini anlattı. Yücelen, son günlerde dünya genelinde yaşanan olaylardan da anlaşıldığı gibi güvenliğin gelecekte de devletlerin temel problemleri arasında yer almaya devam edeceğini söyledi.Türk Emniyet Teşkilatının dünyanın en ileri polis teşkilatları ile rekabet edebilecek, teknoloji ve sağlam bir alt yapısının mevcut olduğunu kaydeden Yücelen, bununla yetinmeyeceklerini teşkilatın daha da gelişmesi için tüm imkanlarını seferber edeceklerini sözlerine ekledi.
Her bilinçsiz müdahele delilleri yok eder
Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal da konuşmasında, suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla yürütülen tüm çalışmalara rağmen yine de bazı suçların meydana geldiğini söyledi. Faillerin tespit edilerek yakalanması ve adalete teslim edilmesiyle adalet duygusunun yeniden tesis edilebileceğini, mağdurların da güven duymalarının sağlanabileceğini anlatan Önal, şöyle devam etti:
"Bunu sağlamanın ve adil bir yargılamanın dayanacağı en önemli nokta; olay yerinden elde edilecek maddi delillerdir.
Suç işleyenlerin olay yerinde delil bırakmamaları mümkün değildir.Çünkü 'her dokunuş bir iz bırakır'. Ancak, her dokunuş bir iz bıraktığı gibi, olay yerinde bulunan mağdur yakınlarının, polisin, yöneticilerin ve medya mensuplarının her bilinçsiz dokunuşu da bir izin kirlenmesine, bozulmasına hatta yok olmasına neden olabilmektedir.
Medya, halkı bilgilendirmeli
Bu nedenle il emniyet müdürlerimize bir mesaj vermek istiyorum: 'Uzmanların çalışması sonuçlanana kadar ben dahil hiçbir kimse kesinlikle olay yerine girmeyecek' talimatını verin. Yetiştirilen bu uzmanlarımızdan azami şekilde yararlanın." Önal, basın mensuplarından da, olay yerinde bilgi toplarken, gerekli anlayış, özen ve dikkati göstermelerini, olay yerinin önemi konusunda kendilerine yardımcı olmalarını, bu konuda halkı bilgilendirmelerini istedi. Kursiyerlere de seslenen Önal, "Öğrendiğiniz, öğreneceğiniz ve doğruluğundan emin olduğunuz her bilgiyi bütün kararlılığınızla uygulamaya koymanızı istiyor ve bu konuda taviz vermemenizi diliyorum" dedi.
Amaç, asıl suçluyu bulmak
İçişleri Bakanı Yücelen, törende yaptığı konuşmada, düzenlenen kursun, polisin suç ve suçlularla mücadelesine önemli katkılar sağlayacağına inandığını söyledi. Kaliteli hizmetin önemine işaret eden Yücelen, kaliteli hizmetin dayanışma ve meslek ilkelerine uyumu da beraberinde getireceğini, özellikle insan haklarının temel olarak kabul edildiği suç soruşturması işlemleri sırasında kaliteli hizmetin öneminin daha da büyük olduğunu kaydetti. Suç soruşturmasının sonucunda temel bir insan hakkının kısıtlandığını, insanların özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını anlatan Yücelen, şöyle konuştu:
"Bu nedenle, kişileri yasal sınırlar dahilinde itham etmek durumunda olan kolluk kuvvetleri bunu yaparken, bilimsel verileri kullanmak ve bilimsel verilerin ışığında suçluya yönelmek durumundadır. Bunu sağlamanın yolu ise, kolluğa suç soruşturması için ihtiyaç duyacağı temel verileri sunan olay yerinin çok iyi araştırılması ve incelenmesinden geçmektedir.
Kollukta başlayan adli süreç, diğer makamlarda son bulmaktadır. İşlemler başlangıçta ne kadar iyi yerine getirilir ve kolluk tarafından bilgilere ne kadar sağlıklı ulaşılırsa, adalet de o derece de yerini bulur ve insanların mağdur olmaları önlenir."
Güvenlik, devletlerin temel meselesidir
Kolluk birimlerinin, teknik hizmetlerin yürütülmesinde sağladığı başarıların gerek delilden şüpheliye ulaşmada, gerekse halkın polise olan güveninin arttırılmasına önemli bir yer işgal ettiğini belirten Yücelen, "Bu nedenle amacınız suçlu bulmak değil, asıl suçluyu bulmak olmalıdır" dedi.Yücelen, bu doğrultuda, herhangi bir şüpheden uzak, zanlıya kötü muamele uygulamadan, sonucu telafi edilemeyecek hata ve yanılmaları önlemek için olay yerinin bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve fiziksel delillerin etkili kullanılması gerektiğini anlattı. Yücelen, son günlerde dünya genelinde yaşanan olaylardan da anlaşıldığı gibi güvenliğin gelecekte de devletlerin temel problemleri arasında yer almaya devam edeceğini söyledi.Türk Emniyet Teşkilatının dünyanın en ileri polis teşkilatları ile rekabet edebilecek, teknoloji ve sağlam bir alt yapısının mevcut olduğunu kaydeden Yücelen, bununla yetinmeyeceklerini teşkilatın daha da gelişmesi için tüm imkanlarını seferber edeceklerini sözlerine ekledi.
Her bilinçsiz müdahele delilleri yok eder
Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal da konuşmasında, suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla yürütülen tüm çalışmalara rağmen yine de bazı suçların meydana geldiğini söyledi. Faillerin tespit edilerek yakalanması ve adalete teslim edilmesiyle adalet duygusunun yeniden tesis edilebileceğini, mağdurların da güven duymalarının sağlanabileceğini anlatan Önal, şöyle devam etti:
"Bunu sağlamanın ve adil bir yargılamanın dayanacağı en önemli nokta; olay yerinden elde edilecek maddi delillerdir.
Suç işleyenlerin olay yerinde delil bırakmamaları mümkün değildir.Çünkü 'her dokunuş bir iz bırakır'. Ancak, her dokunuş bir iz bıraktığı gibi, olay yerinde bulunan mağdur yakınlarının, polisin, yöneticilerin ve medya mensuplarının her bilinçsiz dokunuşu da bir izin kirlenmesine, bozulmasına hatta yok olmasına neden olabilmektedir.
Medya, halkı bilgilendirmeli
Bu nedenle il emniyet müdürlerimize bir mesaj vermek istiyorum: 'Uzmanların çalışması sonuçlanana kadar ben dahil hiçbir kimse kesinlikle olay yerine girmeyecek' talimatını verin. Yetiştirilen bu uzmanlarımızdan azami şekilde yararlanın." Önal, basın mensuplarından da, olay yerinde bilgi toplarken, gerekli anlayış, özen ve dikkati göstermelerini, olay yerinin önemi konusunda kendilerine yardımcı olmalarını, bu konuda halkı bilgilendirmelerini istedi. Kursiyerlere de seslenen Önal, "Öğrendiğiniz, öğreneceğiniz ve doğruluğundan emin olduğunuz her bilgiyi bütün kararlılığınızla uygulamaya koymanızı istiyor ve bu konuda taviz vermemenizi diliyorum" dedi.