Biz mi fazla telaşlıyız, yersiz endişelere kapılıyoruz yoksa çevremizdekiler mi aşırı derecede vurdumduymaz, dünya yansa bir bağ otu yanmaz cinsinden gayet rahat, bilemiyoruz.
Meltem Televizyonundaki programları izliyoruz, her biri kendi sahasında uzman, dirsek çürütmüş, akademik kariyer sahibi vatansever bilim adamlarını dinliyoruz, dehşete kapılıyoruz. Tehlike çanlarının kulaklarımızı sağır edecek kadar yakında çaldığı hissine kapılıyoruz. Bir başka kanala geçiyoruz; genellikle "vur patlasın çal oynasın" kabilinden eğlenceler, geleneğimizi, aile mahremiyetimizi altüst eden diziler, filmler. Ya da toz-pembe tablolar çizen, güllük gülistanlık bir hava sunan programlar...
Elinizdeki gazetenin hangi köşeyazarını okusanız; ekonomik, siyasi ve kültürel kuşatılmışlığın fotoğraflarını görüyorsunuz. İçerde ve dışarda sergilenen ayak oyunları, çevrilen dolaplar ve bütün bu olumsuzlukların figüranı olmaktan öteye geçemeyen bir ikitidar...
İbrahim Berk'in pazar günkü yazısını birkaç kez yalnız okudum, iftar vesilesi ile bir araya geldiğimiz kar yağışlı bir Erzurum akşamında akradaşlarla beraber okuduk. Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına, bayrağımız, bağımsızlığımız adına ürperdik. Bir kez daha anladık ki yıllardan beri Avrupa başkentlerinde elden ele dolaşan yırtılası haritalar hayata geçirilmek üzere.
"Yok canım bir şey olmaz, bir şey yapamazlar, bu millet büyük bir millettir" türünden gaflet içeren cümleler dolaşadursun, elin gavuru Pontus Rum'un, Bizans'ın başına oturtacağı krallarını seçmiş ve dindaşı, yandaşı ülkelerden onayını da almış bile.
Sekizyüz yıllık Endülüs İslam medeniyetinin bugün yerinde yeller estiğine bakarsanız galiba biz endişelerimizde haklıyız. Meltem TV haklı, Yeni Mesaj haklı, Prof. Dr. Haydar Baş Bey haklı.
Seksen küsur yıl evvel milyonu aşan şehit mukabilinde yırttığımız, haçlıların yüzüne çarptığımız Sevr haritasının bugün tekrar aynı düşmanlarımızın elinde dolaştığına, madde madde tatbik sahasına konulduğuna bakılırsa, endişelenmekte haklı olduğumuz ortaya çıkar.
Yüzlerce, binlerce neden, sebep sıralayarak vatanımız adına, bayrağımız, bağımsızlığımız adına endişelerimizde yerden göğe kadar haklı olduğumuzu ispat edebiliriz. Öyleyse bu durum, vatanımızın, milletimizin kadim düşmanlarıyla flört edenlerin haksızlığını, gafletini de ispat etmiş olur. Onların ne dediklerine, kiminle, nerede ne yediklerine aldırmadan milletimizi uyarmaya devam edeceğiz. Birileri hem dünyada hem de ukbada zelil edici bir görevde ısrar ederken biz, her iki dünyada da bize şeref kazandıracak, onurlu, şahsiyetli, şerefli, haysiyetli bağımsızlık mücadalemizde niye ısrarcı olmayalım. Sözün sonunde Mehmed Akif'imizi rahmetle analım:
Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz; Ağlamazsan bari gülmekten utan.
Meltem Televizyonundaki programları izliyoruz, her biri kendi sahasında uzman, dirsek çürütmüş, akademik kariyer sahibi vatansever bilim adamlarını dinliyoruz, dehşete kapılıyoruz. Tehlike çanlarının kulaklarımızı sağır edecek kadar yakında çaldığı hissine kapılıyoruz. Bir başka kanala geçiyoruz; genellikle "vur patlasın çal oynasın" kabilinden eğlenceler, geleneğimizi, aile mahremiyetimizi altüst eden diziler, filmler. Ya da toz-pembe tablolar çizen, güllük gülistanlık bir hava sunan programlar...
Elinizdeki gazetenin hangi köşeyazarını okusanız; ekonomik, siyasi ve kültürel kuşatılmışlığın fotoğraflarını görüyorsunuz. İçerde ve dışarda sergilenen ayak oyunları, çevrilen dolaplar ve bütün bu olumsuzlukların figüranı olmaktan öteye geçemeyen bir ikitidar...
İbrahim Berk'in pazar günkü yazısını birkaç kez yalnız okudum, iftar vesilesi ile bir araya geldiğimiz kar yağışlı bir Erzurum akşamında akradaşlarla beraber okuduk. Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına, bayrağımız, bağımsızlığımız adına ürperdik. Bir kez daha anladık ki yıllardan beri Avrupa başkentlerinde elden ele dolaşan yırtılası haritalar hayata geçirilmek üzere.
"Yok canım bir şey olmaz, bir şey yapamazlar, bu millet büyük bir millettir" türünden gaflet içeren cümleler dolaşadursun, elin gavuru Pontus Rum'un, Bizans'ın başına oturtacağı krallarını seçmiş ve dindaşı, yandaşı ülkelerden onayını da almış bile.
Sekizyüz yıllık Endülüs İslam medeniyetinin bugün yerinde yeller estiğine bakarsanız galiba biz endişelerimizde haklıyız. Meltem TV haklı, Yeni Mesaj haklı, Prof. Dr. Haydar Baş Bey haklı.
Seksen küsur yıl evvel milyonu aşan şehit mukabilinde yırttığımız, haçlıların yüzüne çarptığımız Sevr haritasının bugün tekrar aynı düşmanlarımızın elinde dolaştığına, madde madde tatbik sahasına konulduğuna bakılırsa, endişelenmekte haklı olduğumuz ortaya çıkar.
Yüzlerce, binlerce neden, sebep sıralayarak vatanımız adına, bayrağımız, bağımsızlığımız adına endişelerimizde yerden göğe kadar haklı olduğumuzu ispat edebiliriz. Öyleyse bu durum, vatanımızın, milletimizin kadim düşmanlarıyla flört edenlerin haksızlığını, gafletini de ispat etmiş olur. Onların ne dediklerine, kiminle, nerede ne yediklerine aldırmadan milletimizi uyarmaya devam edeceğiz. Birileri hem dünyada hem de ukbada zelil edici bir görevde ısrar ederken biz, her iki dünyada da bize şeref kazandıracak, onurlu, şahsiyetli, şerefli, haysiyetli bağımsızlık mücadalemizde niye ısrarcı olmayalım. Sözün sonunde Mehmed Akif'imizi rahmetle analım:
Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz; Ağlamazsan bari gülmekten utan.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024