Doç. Dr. Özlü, hastalarda hapşırma, burunda akıntı, tıkanıklık ve kaşıntı, baş ağrısı, gözlerde sulanma, kaşıntı ve kızarıklık, kulaklarda dolgunluk, göğüste tıkanma hissi gibi yakınmaların başladığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu şikayetlerden dolayı hastalar gece uykudan uyanırlar ve uyku kaliteleri bozulur. Yol yürüme ve yokuş çıkmada güçlük çekerler, dolayısıyla hastanın günlük aktiviteleri kısıtlanır, yaşam kalitesi düşer, sosyal uyumu bozulur. Bunun, hastanın ruhsal durumunu da etkileyerek iç sıkıntısı ve depresyona yol açabildiği de bilinmektedir." Günümüzde bu sorunların tedavi ve korunma ile önlenebileceğine dikkati çeken Doç. Dr. Özlü, "Polen alerjisinde kıra, ağaçlık alana girmek veya rüzgarla polenin taşındığı alanda bulunmak yakınmaları başlatabilir. Kişi polenlerin bulunduğu ortamlardan uzak duramayacağından, bahar aylarında polen yükünün en fazla arttığı zamanlarda birkaç aylık tedavi görmelidir" dedi.
Temizlikte de dikkatli olunmalı
Doç. Dr. Tevfik Özlü, bahar aylarında ısı ve nemin artmasıyla ev tozu ve mantarlara bağlı alerjik yakınmaların da arttığını anlatarak, "Evde sık sık vakumlu cihazlarla temizlik yapılması, toz kaldıracak şekilde temizlik yapılmaması, halı yerine sentetik döşemelerin kullanılması, küf mantarlarının oluşmasını sağlayan ev içi neminin azaltılması gerekir" diye konuştu.
Doç. Dr. Özlü, hastanın tedaviyle normal yaşamını sürdürebileceğini ve her türlü aktivitesini yapabileceğini de sözlerine ekledi.