Atalay Filiz tutuklandı
İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz, Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı
13.06.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesinde oturan tarih öğretmeni 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'yı ve Ankara'da 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğü iddia edilen Filiz Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Emniyetten zırhlı araçla çıkarılan Filiz, Kartal'daki Anadolu Adliyesine götürüldü. Mahkeme tarafından yargılanan Filiz tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Fatma Kayıkçı'yı neden öldürdü?
Cinayet Büro Amirliği tarafından sorgulanan Filiz'in, Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesi'nde oturan tarih öğretmeni 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'yı, kimliğinin deşifre olduğu korkusuyla öldürdüğü iddia edildi. Filiz'in ifadesinde "Ankara'daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum. Bir gün Kayıkçı bana 'Atalay' diyerek seslendi. Ben de Ankara'daki işlediğim cinayetleri anladığını düşünerek çok panikledim ve beni yakacak diye korktum. Kayıkçı'yı bu nedenle öldürdüm" dediği öne sürüldü.
Öğretmen Kayıkçı'nın Filiz'in kaldığı evdeki kullanmadığı bir odayı, Filiz'in evde olmadığı zamanlarda kullandığı tespit edilirken, Filiz'in gerçek kimliğini bu şekilde öğrendiği tahmin ediliyor.
Ankara'daki cinayetleri kaybolan sevgilisi nedeniyle işlemiş
Atalay Filiz'in, ifadesinin devamında, sevgilisi olduğu ileri sürülen ve kendisinden 2011 yılından itibaren haber alınamayan Olga Seregina'nın kaybolmasıyla ilgili bilgisinin bulunmadığını söylediği ifade edildi.
Emniyetteki ifadesinde, Ankara'da 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim" dediği belirtildi.
Yeme içme ihtiyacını doğadan karşıladı
Atalay Filiz'in 27 Mayıs'ta İstanbul'da işlenen cinayetten sonra İzmir'e geldiği, Buca ilçesindeki bir internet kafede 3,5-4 saat geçirdikten sonra kalacağı yer konusunda arayışlarda bulunduğu ve 31 Mayıs'a kadar İzmir'de olduğu sorgulama sonucu öğrenildi.
Sorgulama esnasında ortaya diğer detaylar da çıktı. Zanlı 29 Mayıs'ta Yeşilyurt'ta bir bekar evinde kaldı. 29-30 Mayıs'ta Buca'da kaldıktan sonra 31 Mayıs'ta valizleriyle il merkezinden ayrıldı. Atalay Filiz daha önce babasının görevi nedeniyle İzmir'de yaşadığı için kenti biliyordu. Gümüldür-Özdere bölgesinde kalan Filiz, medyaya yansıdığı gibi Çeşme'ye hiç gitmemiş.
Filiz'in kente geldikten sonra İzmir'i hiç terk etmediği ortaya çıktı. Birkaç gün pansiyonlarda, sonrasında arazide, sahilde, ormanda kaldı. Geçmişte doğada barınma, yaşam şartlarına uyum sağlama konusundaki birtakım becerileri nedeniyle iaşesini, yeme içme ihtiyacını doğadaki bir takım doğal imkanlarla temin etti ve dışarıyla pek temas kurmadı.
Üzerinde 7 sahte kimlik ele geçirildi
Atalay Filiz'in üzerinde kendi adına düzenlenmiş pasaport vardı. Bu pasaportla en son 23.11.2012'de Endonezya'ya çıkış yapmış. Pasaportun geçerlilik süresi 2013'de bitmiş. Üzerinde gerçek kimliği de vardı. Onun dışında üzerinde 4 fotoğrafı olan başkalarına ait sahte kimlik ve 3 sahte ehliyet de bulundu. 14 adet kimi kendi adına kimi başkaları adına düzenlenmiş aktif banka, kredi kartları da vardı. Üzerinden ayrıca 2 avcı komando bıçağı, biber gazı, 10 bin lira, 3 bin 500 avro, bir Fransız vatandaşının vatandaşlık belgesi çıktı. Birtakım yaşam malzemeleri de üzerinde ele geçirildi.
Ailesiyle 3 yıldır temas kurmamış
Şüphelinin babasının geçmişte hava subayı olduğu ve İzmir'de kaldığı, bu nedenle kenti çok iyi bildiği, Filiz'in 3 yıldır ailesiyle temasının olmadığını da söylediği bildirildi.
'Seri katil profiline uymuyor'
Filiz'in, yakalanması sırasında bir direnç göstermediğini aktaran İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, "seri katil tanımlamasına uyuyor mu?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Seri katilin, suç terminolojisinde çok farklı değerleri var, suçların işlenişi itibarıyla, cinayeti işleyen kişinin profili itibarıyla... Atalay Filiz, bilinen haliyle, Ankara'da bir kadın ve bir erkeğin aynı anda tüfekle öldürülmesi olayıyla ilgili aranıyor, sonradan da 3 yıl sonra İstanbul'da bir kadını bıçakla öldürmüş. Seri katiller cinayetlerini hep aynı suç aletleriyle, aynı yöntemlerle işlerler. Her cinayet tasarlanarak işlenir. Olayın mağduru, kurbanı aynı profillere uygun olur. Bu olayda biliyoruz ki öldürülenler farklı cinsiyetleri var, seri katil 3 yıl arayla cinayet işlemez. Olayımız literatürde seri katil diye tanımlanan bir tanıma hiçbir şekilde uymuyor."
Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesinde oturan tarih öğretmeni 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'yı ve Ankara'da 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğü iddia edilen Filiz Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Emniyetten zırhlı araçla çıkarılan Filiz, Kartal'daki Anadolu Adliyesine götürüldü. Mahkeme tarafından yargılanan Filiz tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Fatma Kayıkçı'yı neden öldürdü?
Cinayet Büro Amirliği tarafından sorgulanan Filiz'in, Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesi'nde oturan tarih öğretmeni 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'yı, kimliğinin deşifre olduğu korkusuyla öldürdüğü iddia edildi. Filiz'in ifadesinde "Ankara'daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum. Bir gün Kayıkçı bana 'Atalay' diyerek seslendi. Ben de Ankara'daki işlediğim cinayetleri anladığını düşünerek çok panikledim ve beni yakacak diye korktum. Kayıkçı'yı bu nedenle öldürdüm" dediği öne sürüldü.
Öğretmen Kayıkçı'nın Filiz'in kaldığı evdeki kullanmadığı bir odayı, Filiz'in evde olmadığı zamanlarda kullandığı tespit edilirken, Filiz'in gerçek kimliğini bu şekilde öğrendiği tahmin ediliyor.
Ankara'daki cinayetleri kaybolan sevgilisi nedeniyle işlemiş
Atalay Filiz'in, ifadesinin devamında, sevgilisi olduğu ileri sürülen ve kendisinden 2011 yılından itibaren haber alınamayan Olga Seregina'nın kaybolmasıyla ilgili bilgisinin bulunmadığını söylediği ifade edildi.
Emniyetteki ifadesinde, Ankara'da 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim" dediği belirtildi.
Yeme içme ihtiyacını doğadan karşıladı
Atalay Filiz'in 27 Mayıs'ta İstanbul'da işlenen cinayetten sonra İzmir'e geldiği, Buca ilçesindeki bir internet kafede 3,5-4 saat geçirdikten sonra kalacağı yer konusunda arayışlarda bulunduğu ve 31 Mayıs'a kadar İzmir'de olduğu sorgulama sonucu öğrenildi.
Sorgulama esnasında ortaya diğer detaylar da çıktı. Zanlı 29 Mayıs'ta Yeşilyurt'ta bir bekar evinde kaldı. 29-30 Mayıs'ta Buca'da kaldıktan sonra 31 Mayıs'ta valizleriyle il merkezinden ayrıldı. Atalay Filiz daha önce babasının görevi nedeniyle İzmir'de yaşadığı için kenti biliyordu. Gümüldür-Özdere bölgesinde kalan Filiz, medyaya yansıdığı gibi Çeşme'ye hiç gitmemiş.
Filiz'in kente geldikten sonra İzmir'i hiç terk etmediği ortaya çıktı. Birkaç gün pansiyonlarda, sonrasında arazide, sahilde, ormanda kaldı. Geçmişte doğada barınma, yaşam şartlarına uyum sağlama konusundaki birtakım becerileri nedeniyle iaşesini, yeme içme ihtiyacını doğadaki bir takım doğal imkanlarla temin etti ve dışarıyla pek temas kurmadı.
Üzerinde 7 sahte kimlik ele geçirildi
Atalay Filiz'in üzerinde kendi adına düzenlenmiş pasaport vardı. Bu pasaportla en son 23.11.2012'de Endonezya'ya çıkış yapmış. Pasaportun geçerlilik süresi 2013'de bitmiş. Üzerinde gerçek kimliği de vardı. Onun dışında üzerinde 4 fotoğrafı olan başkalarına ait sahte kimlik ve 3 sahte ehliyet de bulundu. 14 adet kimi kendi adına kimi başkaları adına düzenlenmiş aktif banka, kredi kartları da vardı. Üzerinden ayrıca 2 avcı komando bıçağı, biber gazı, 10 bin lira, 3 bin 500 avro, bir Fransız vatandaşının vatandaşlık belgesi çıktı. Birtakım yaşam malzemeleri de üzerinde ele geçirildi.
Ailesiyle 3 yıldır temas kurmamış
Şüphelinin babasının geçmişte hava subayı olduğu ve İzmir'de kaldığı, bu nedenle kenti çok iyi bildiği, Filiz'in 3 yıldır ailesiyle temasının olmadığını da söylediği bildirildi.
'Seri katil profiline uymuyor'
Filiz'in, yakalanması sırasında bir direnç göstermediğini aktaran İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, "seri katil tanımlamasına uyuyor mu?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Seri katilin, suç terminolojisinde çok farklı değerleri var, suçların işlenişi itibarıyla, cinayeti işleyen kişinin profili itibarıyla... Atalay Filiz, bilinen haliyle, Ankara'da bir kadın ve bir erkeğin aynı anda tüfekle öldürülmesi olayıyla ilgili aranıyor, sonradan da 3 yıl sonra İstanbul'da bir kadını bıçakla öldürmüş. Seri katiller cinayetlerini hep aynı suç aletleriyle, aynı yöntemlerle işlerler. Her cinayet tasarlanarak işlenir. Olayın mağduru, kurbanı aynı profillere uygun olur. Bu olayda biliyoruz ki öldürülenler farklı cinsiyetleri var, seri katil 3 yıl arayla cinayet işlemez. Olayımız literatürde seri katil diye tanımlanan bir tanıma hiçbir şekilde uymuyor."