logo
07 MAYIS 2024

Avrupa Birliği maceramızı tarih affeder mi?

20.08.2001 00:00:00
Helsinki Zirvesi'nin Satır Araları

Helsinki Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nin 4. maddesinde tam üyeliğe ilişkin sürecin başlatılmasında Yunanistan ile mevcut sorunların ( birinci derecede Kıbrıs sorunu ) giderilmesi üstü örtülü bir şekilde tam üyelik öncesi ön koşul olarak öne sürülmektedir.

AB Konseyi'nin, Helsinki Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nde belirtildiği gibi en geç 2004 yılı sonunda, Türk-Yunan ilişkileri konusunda durum değerlendirmesi yapacağını ve iki ülke arasında tam üyeliğe engel teşkil edebilecek sorunların çözülememesi halinde, bu sorunların Uluslararası Adalet Divanı yoluyla çözümlenmesini sağlamaya çalışacağı dile getirilmektedir.

Uluslararası Adalet Divanı Tuzağı

Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargı yetkisini kabul edip etmemekte ilgili ülkeler serbest olduğu için, aday ülkelerden her ikisi Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargı yetkisini tanımadıkça, Divan'ın Türk-Yunan uyuşmazlığa bakması mümkün değildir. Ancak AB üyeliği oltasına takılan basiretsiz ve ferasetsiz Türk politikacılar muhtemelen Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargı yetkisini kabul edeceklerdir. Bunun anlamı ise Türk-Yunan ihtilaflarının hemen tümüyle Yunanistan'ın görüşlerine göre çözümlenmesi demektir.

Dikkat çekelim bu sorunların Uluslararası Adalet Divanı'na taşınması bile üyelik için yeterli değildir. Uluslararası Adalet Divanı'nın zorunlu yargı yetkisini kabul etmek, AB'ye tam üyelik için müzakerelerin ön koşuludur. Bunun anlamı kelimenin tam anlamıyla tuzaktır.

Başka bir açıdan tek başına Yunanistan ile baş edemezken bu defa karşımızda bir bütün olarak AB ülkelerine bulacağız.

Bu durum ise Türkiye'nin önündeki en ciddi meseledir. Böylece AB, Türkiye'yi yukarıda anlatıldığı şekilde Adalet Divanın yetkisini kabule zorlamaktadır. Bunu kabul ettiği takdirde Adalet Divanı nasılsa bu sorunları halledecektir (!)

Peki tüm bu şartlar yerine getirildiğinde Türkiye tam üye olacak mıdır? Elbette hayır. Tüm şartlar 2010 yılındaki randevuya gelebilme şartlarıdır. Yoksa kabul şartları elbette değildir.

Kopenhag ölçütleri Postmodern Sevr demektir

Türkiye'den istenenler bu kadarla sınırlı kalmadığı gibi Egemenlik haklarından da fedakarlık yapması talep edilmekte, yeni azınlık tanımı getirilerek Türkiye vatandaşları arasında etnik ayrımcılık öne çıkarılarak neticede bölünmesine yol açacak sonuçlar AB'nce talep edilmektedir. AB sürecinde egemenliğin devri meselesini ayrı bir başlık olarak ele alacağız.

Birgül Hamevioğlu'nun, Avrupa Birliği Üyeliği ve Demokrasi başlıklı yazısında belirttiği gibi "AB' ne tam üyelik için bir aday ülkenin: ekonomisinin Maastricht ölçütlerine göre işleyen bir serbest pazar ekonomisi, siyasi boyutunun ise Kopenhag ölçütlerine uyan bir demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğü ile azınlıkların korunması ilkesini esas alan bir hükümet, siyaset ve hukuk yapısına sahip olunmasının gerektiğini ön şart olarak ileri sürmektedir. Bu neviden açıklamalar kamuoyuna, Osmanlı İmparatorluğu' nun son dönemlerinde ileri sürülen azınlık hakları söylemini ve bu bağlamda yabancı ülke elçiliklerince uygulanmak istenen yaptırımları hatırlatmaktadır."

Daha açıkçası Tanzimatla birlikte başlayan süreç nasıl Osmanlı'daki azınlıkları yıkıcı, bölücü ve ayrılıkçı bir çizgiye götürdü ise bugünde aynı senaryo AB sürecinde işlemektedir.

Lozan'a güle güle mi?

1923 Lozan Antlaşmasındaki din farklılığına dayanan azınlık tabiri AB'ince değiştirilerek üye olmak talebinde bulunan Türkiye için farklı boyutlara taşınmakta ülke vatandaşlarını bölmeye yönelik bir talep olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Oysa Lozan Antlaşması'na göre Türkiye, Müslüman olmayan toplulukların uluslararası azınlık hukukuna göre her türlü haklarını tanımaktadır. Ancak Müslüman olan tüm topluluklar eşit statüde vatandaş ve Türk Ulusu'nun üyesi kabul ediliyorlar.

Kopenhag kirterlerinin azınlık tanımını kabul etmek her etnik grubun azınlık sayılmasını ve bunların kültürel ve hatta siyasal taleplerini gündeme getirir ki (siyasal talepte bulunmaları mutlaka Batı tarafından kışkırtılmaktadır) bu durum ulusal birliğimizi parçalanma riski ile karşı karşıya bırakacaktır. Etnik kimliklere dayalı yeni ulusal azınlık gruplarını tanıyarak ulus devlet modelini parçalamaya dönük Kopenhag Belgesi bu nedenle kabul edilemez. Kopenhag ölçütlerinin kabulü postmodern Sevr'den başka birşey olamaz.

Bilindiği üzere Yeni Dünya Düzeni; küreselleşme / globalleşme olgusuyla yaşanan gelişmeler çerçevesinde, ulus-devletlerin parçalanarak oluşturulacak, etnik ve dinî ayrımcılığa dayalı mikro- milliyetçiliği esas alan sistemleri ve devletleri desteklemektedir.

Avrupa Birliği kendi içinde her türlü siyasi, ekonomik ve sosyal işbirliğini artırıcı oluşumlara giderken; yeni aday ülkelerde etnik ve dini ayrımcılığa dayalı mikro -milliyetçiliği savunan düzenlemelere gidilmesini şart koşması manidardır.

Yine Birgül Hamevioğlu'nun belirttiği üzere "Batı için mükemmel olan, yeryüzünün bütün güçlerinin ( bu arada elbet Doğu' nun) Batı tarafından denetim altına alındığı ve bu güçlerden en iyi biçimde yararlanabildiği düzendir."

İlginçtir bütün bunların farkında olan Sn Hamevioğlu yine de AB'ye girmemezden yanadır. Atalarımız her zamanki gibi yine haklılar: "Aşkın gözü kördür." Sn Hamevioğlu gibi, AB'ye kara sevda ile bağlananlar aklın değil duygularının sesine kulak veriyorlar. Akıllarıyla AB'nin bizi Osmanlı gibi Yugoslavya gibi paramparça edeceklerini bilmelerine rağmen sevdalarından vazgeçemiyorlar.

Yarın: Avrupa Birliği'nin Oluşumu II

Ali KARATEPE/İbrahim BERK/Mustafa ÇİÇEK
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek

İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 4'ü öğrenci 9 kişinin ölümü, 11 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan feci kazanın ardından hayatını kaybedenler ile yaralananların yakınları hastaneye akın ederek endişe içinde beklemeye başladı.
06.05.2024 18:16:00
İhlas Haber Ajansı
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
Kaza, Gaziantep'in İslahiye ilçesi Hassa karayolu Ağabeyi mevkiide meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden 56 AAB 043 plakalı Mehmet G. yönetimindeki beton tankeri sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesine yönünde seyir halinde olan Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.

Feci kaza sonrası 9 kişi hayatını kaybederken 1'si ağır 11 kişi de yaralandı. Feci kazada hayatını kaybedenlerin 4'ünün öğrenci olduğu öğrenildi.

Endişeli bekleyiş

Feci kazada hayatını kaybedenler kimlik tespiti için İslahiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yaralananlar ise aynı hastanede tedavi altına alındı.

Yaralılardan 4'ü ise Gaziantep Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Kaza sonrası hastaneye akın eden ölenler ile yaralananların yakınları ise hastane bahçesinde endişeli bir şekilde beklemeye başladı. Hastane bahçesindeki bazı vatandaşlar ise gözyaşı dökerek feryat etti.

Kaza ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı

TRT Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. MHP Milletvekili Levent Uysal'ın eşine ait Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki skandal her geçen gün büyüyor.
06.05.2024 15:20:00 / Güncelleme: 06.05.2024 15:23:53
BirGün
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kuzey Kıbrıs'ta "Son yılların en büyük skandalı" olarak nitelendirilen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki (KTSÜ) soruşturma TRT Kıbrıs Temsilcisi'ne kadar uzandı. TRT Temsilcisi Sefa Karahasan'ın tutuklandığı açıklandı.

Son iki aydır ada gündeminden düşmeyen, sahte diploma ve yolsuzluk operasyonu yapılan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal'ın eşi Ece Uysal'a ait. Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz'ün, sahte not girişleri yapılarak 600'ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti.

Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel, başkent Lefkoşa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sel'in 18 Ocak 2023 tarihinde KSTÜ'nün öğrenci kayıt sistemine girişi olmasına rağmen 11 Eylül 2021'de kaydolmuş gibi gösterildiği, 1 Şubat 2023 tarihinde 9 ders notunun gelişigüzel sisteme girildiği, tez sunmadığı halde sunmuş gibi gösterilip, 19 Haziran 2023'de işletme yüksek lisanstan mezun edildiği belirtildi. Skandal dair Kuzey Kıbrıs Meclisi'nde araştırma komitesi de kuruldu.

HERKES İŞİN İÇİNDE

BirGün gazetesinin haberine göre ayrıca soruşturmaya ismi karışanlar şöyle:

* Milletvekili Emrah Yeşilırmak
* Cumhurbaşkanlığı Koruma Birimi'nde görevli polis mensubu
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst
* Eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst
* Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) mensubu Yarbay Özgür Alp,
* YÖK'ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler
* YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker

DİPLOMA TÜRKİYE'DE DE GEÇERLİ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi 2016 yılında kuruldu. Diş Hekimliği, Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Eczacılık ve Veteriner Fakültesi'yle eğitim veren üniversite bünyesinde iki ayrı yüksekokul bulunuyor. 2017 yılında da üniversite Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından akredite edilerek denklik aldı. Yani bu üniversitede mezun olanların diplomaları Türkiye'de de kabul görüyor, hekimlik yapabiliyorlar.

YÖK HEYETİ ADA'YA GİTTİ

Birçok bürokratın, polisin ve siyasetçinin adının karıştığı skandala dair konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettik. YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak" demişti.

25 Mart itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın talebiyle Ada'ya gelen YÖK heyetinin çalışmalarına başladığını söyleyen Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise şunları söylemişti: "Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK'ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi."

Ana muhalefet partilerinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise konuya ilişkin şunları kaydetmişti: "Sadece bu diplomayı verenler açısından değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. Yani müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı, bu bir kategori. İkinci kategori öğretmen, polis, asker aldığı diplomayı da devlete verip kademe derece ilerlemesi, makam-mevki maaş artışı. Şimdi bütün bunları biz gördük şu ana kadar. Toplumdan bağımsız bir şey değil bu. Çürüme, sadece siyasal bir çürüme değil. Toplumun bazı kesimleri de buna ortak olmuş durumda."

Tahliye talep eden Dilan Polat, Adli Tıp'a sevk edilecek

Dilan Polat'ın cezaevinde kesici aletle kendini yaraladığı iddiasının ardından avukatı tahliyesini talep etti. Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi. Savcılık, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği konusunda rapor alınmasını istedi.
06.05.2024 12:32:00
İhlas Haber Ajansı
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Yaklaşık 6 aydır "Suç örgütü kurma ve üye olma", "mal varlığı değerlerini aklama" ve "yasadışı bahis" suçlarından tutuklu bulunan Dilan Polat'ın kendini kesici aletle yaraladığı iddiasının ardından Polat'ın avukatı talepte bulundu.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Polat'ın avukatı, şüpheli Dilan Polat'ın sağlık sorunları yaşadığını ve kendisini kesici aletle yaraladığını, sağlık sorunlarının tehlike arz ettiğini belirterek, tutuklu olarak cezaevinde kalmasının elverişli olmaması gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu avukatın öne sürdüğü gerekçelerin uzmanlarca değerlendirilmesini istedi.

Savcılık, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na yazı yazarak Dilan Polat'ın en yakın Adli Tıp Kurumu birimine sevk edilmesine karar verdi.

Savcılık ayrıca, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği, tıbbi açıdan cezaevi şartları altında bulunmasında sakınca olup olmadığı konusunda rapor alınmasını istedi. Bu kararın ardından Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilip hakkında istenilen konularda uzmanlarca rapor alınması ve talebin karara bağlanması bekleniyor.

Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı

Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı
06.05.2024 10:41:00
İhlas Haber Ajansı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı. Hamile sağlık çalışanının korkudan düşük riski yaşadığı öğrenilirken, bir sağlık çalışanı da gözünü cam parçası gelmesi sonucu yaralandı.

Edinilen bilgiye göre olay Kozan'da gece 02.30 sularında Karacaoğlan Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre kalp krizi ihbarına giden sağlık ekipleriyle hastanın oğlu Y.A. "geç geldiniz" iddiasıyla tartışmaya başladı. Sağlık çalışanları vakaya 5 dakika içinde geldiklerini söyledi.

Ancak babası kalp krizi geçiren Y.A. isimli şahıs ambulansla evin önüne gelen sağlık çalışanlarına kürekle saldırarak ambulansın ön camını ardından sağlık çalışanlarının bulunduğu kapıdaki camı kırdı.

Araçta bulunan 21 haftalık hamile sağlık çalışanı D.K. yaşadığı korkuyla düşük tehlikesi nedeniyle tedavi altına alınırken diğer kadın sağlık çalışanı H.Ö. saldırı esnasında kırılan camın parçalarının gözüne gelmesi nedeniyle tedavi altına alındı. Saldırgan Y.A. olay yerinden kaçarken polisler her yerde saldırganı arıyor. Kalp krizi geçiren baba ise hayatın kaybetti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.