Sıkıntı, uykusuzluk, depresyon, gerginlik, panik ve korku gibi belirtilerin ortaya çıktığı kaydedilerek, şu önerilerde bulunuluyor:
Bu önerilere kulak verin
0 Öncelikle irade ve direnç kuvvetli tutulmalıdır. Oluşan psikolojik belirtilerin deprem sonrası beklenen doğal tepkiler olduğu unutulmamalıdır.
- Var olan belirtiler çoğu zaman etkisini kaybedecek veirade daha da kuvvetlenecektir. Eğer belirtiler gittikçe artıyorsa, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
- Yaşanılan zorluk, acı ve korkular inkar edilmek ya da bastırılmak yerine tanımlanmalı ve anlatılmalıdır.
- Olayı çoğu insan evde yaşadığı için, çoğu kişide eve girmeme yada tek başına eve girmekten kaçınma davranışı ortaya çıkmaktadır.
- Böyle bir durumda kaçınma kısa bir süre için rahatlatıcı gibi gözükse de uzun dönemde eve girmeyi zorlaştırmakta ve kaçınma evresini pekiştirmektedir.
- Bu nedenle, tek olarak eve kısa süreli giriş ve çıkışlar yapılmalı daha sonra yanına birisi de alınarak daha uzun süreler denenmelidir.
Gece dikkat edilecek hususlar:
Deprem sonrası uykusuzluk ve karışık-korkulu rüyaların sıklıkla görülebildiği, bunun için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiği belirtilerek şunlar anlatılıyor: "
- Geceleri, uyku gelmemesi halinde, yatılan yerden kalkılmalı, uyku gelinceye kadar başka şeylerle meşgul olunmalıdır.
- Geceleri çay ve kahve içilmemelidir.
- Kişi, yatmadan önce gece deprem olacağına ya da rüyada deprem görüleceğine şartlanmamalıdır. -Yatmadan önce hafif egzersiz yapılmalı ve vücut gevşetilmeye çalışılmalıdır."
Çocuklara gerçekler anlatılmalı
Çocuklara kesinlikle yalan konuşulmaması, gerçeğin anlatılması gerektiğine işaret edilerek, şöyle deniliyor:
- Çocuklar nasılsa gerçeği öğreneceklerdir. Acı ve güvensizliği aynı anda yaşamamaları için gerçekler anlatılmalıdır.
- Çocukların duygularını belli edebileceği, ağlama, öfke gibi tepkilerini bastırmalarına neden olacak yatıştırmalardan kaçınılmalıdır. Çünkü duyguların zamanında yaşanması, geleceğe en az etki kalmasını sağlar.
- Deprem korkusuyla tüm ailenin bir arada tutulması yönünde çaba harcanması yanında, çocukların bağımsızlaşması ve özerkleşmesinin de önemli olduğu unutulmamalıdır.
Bu önerilere kulak verin
0 Öncelikle irade ve direnç kuvvetli tutulmalıdır. Oluşan psikolojik belirtilerin deprem sonrası beklenen doğal tepkiler olduğu unutulmamalıdır.
- Var olan belirtiler çoğu zaman etkisini kaybedecek veirade daha da kuvvetlenecektir. Eğer belirtiler gittikçe artıyorsa, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
- Yaşanılan zorluk, acı ve korkular inkar edilmek ya da bastırılmak yerine tanımlanmalı ve anlatılmalıdır.
- Olayı çoğu insan evde yaşadığı için, çoğu kişide eve girmeme yada tek başına eve girmekten kaçınma davranışı ortaya çıkmaktadır.
- Böyle bir durumda kaçınma kısa bir süre için rahatlatıcı gibi gözükse de uzun dönemde eve girmeyi zorlaştırmakta ve kaçınma evresini pekiştirmektedir.
- Bu nedenle, tek olarak eve kısa süreli giriş ve çıkışlar yapılmalı daha sonra yanına birisi de alınarak daha uzun süreler denenmelidir.
Gece dikkat edilecek hususlar:
Deprem sonrası uykusuzluk ve karışık-korkulu rüyaların sıklıkla görülebildiği, bunun için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiği belirtilerek şunlar anlatılıyor: "
- Geceleri, uyku gelmemesi halinde, yatılan yerden kalkılmalı, uyku gelinceye kadar başka şeylerle meşgul olunmalıdır.
- Geceleri çay ve kahve içilmemelidir.
- Kişi, yatmadan önce gece deprem olacağına ya da rüyada deprem görüleceğine şartlanmamalıdır. -Yatmadan önce hafif egzersiz yapılmalı ve vücut gevşetilmeye çalışılmalıdır."
Çocuklara gerçekler anlatılmalı
Çocuklara kesinlikle yalan konuşulmaması, gerçeğin anlatılması gerektiğine işaret edilerek, şöyle deniliyor:
- Çocuklar nasılsa gerçeği öğreneceklerdir. Acı ve güvensizliği aynı anda yaşamamaları için gerçekler anlatılmalıdır.
- Çocukların duygularını belli edebileceği, ağlama, öfke gibi tepkilerini bastırmalarına neden olacak yatıştırmalardan kaçınılmalıdır. Çünkü duyguların zamanında yaşanması, geleceğe en az etki kalmasını sağlar.
- Deprem korkusuyla tüm ailenin bir arada tutulması yönünde çaba harcanması yanında, çocukların bağımsızlaşması ve özerkleşmesinin de önemli olduğu unutulmamalıdır.