logo
19 NİSAN 2024

Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisi gibidir

19.02.2011 00:00:00
Ne mutlu Nuh'un gemisinde İslam'ı yaşayan, kâmil bir bir imanla, Ehl-i Beyt aşkı ve sevdasıyla Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ümmet olup Allah'ın rızasını kazananlara. "Ve Allah'ın selamı salihlerin de üzerine olsun" duası veyakınlığındaki sır ile Allah'ın veli kullarına yakın olarak gemide olanlara ne mutlu

Ortada bir mesele var. Bir dava var. Bir hedef var. Bir gaye var. "Bu mesele insan meselesidir. Bu dava gönüllerde Allah'ı iktidar etme davasıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş). Bu hedef dinine, vatanına milletine hizmet etmektir. Bunun gayesi insanını ayıktırmak, Hak ile olmalarını sağlamak, iyi ve mükemmel insanı yetiştirmek, huzurullah'a anlı ak çıkmak, ilim emanetini hakkı ile korumaktır. Hz. Yunus (a.s), kavmi kendisini dinlemediği için vazife alanını terk etti. Balığın karnına hapsoldu. Vazife verildi mi bırakılmaz. Eğer hak yolda, seyri-i süluk yolunda vazife, bir an terk edilirse karanlığa, pişmanlığa düşülür. Çünkü tek kurtuluş çaresi vazifesini tamamlayacağı yerdir.Ekmeğin fırında pişmesi için dane olup tarlaya düşmesi gerekiyor. Çocuğun dünyaya gelmesi için bir damla su ve zaman gerekiyor. Yunus diyor ki:"Bu yol uzaktır menzili çoktur,Geçidi yoktur derin sular var."Tohum olup tarlaya düştün mü, ilme, irfana, ahlaka, iman ve samimiyetinle teslim oldun mu olgunlaşır, meyve verirsin.  Hizmet ile koşar, himmet ile yürürsün. Bizi bu yola salan var der adımlarını bereketle atarsın."Girdik bu yola aşk ile bile,Gurbetlik ile bizi salan var."Sevgili Peygamberimiz, "Bir kısacık yolculukta bile başınıza bir yönetici bir temsilci seçin" buyuruyor. Ebedi bir âleme yolculuk yapan için ilim sahipleri, âlim ve Allah dostları ile beraber olmak elbette kat kat daha gereklidir.

"Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisidir  Ona binen kurtulur"

Bu birlik, Allah'ın tecelli ettiği o kâmil insanın gönlü ile beraber olmaktır. Bu birlik ahde vefa ile Allah'ın zafer ve hayrı koyduğu o ulvi yüksekliklere yüceliklere ulaşmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i Nuh'un gemisine benzeterek, "Ona binen kurtulur" buyurmuştur.Şarta göre değil, her hal ve şartta ayakta kalıp davasını yürütebilen, Hz. İbrahim (a.s.)'ın kararlılığını, bağlılığını, imtihan sırrını, halis niyetini, amacını, hedefini göstermek için bıçağını taşa çalan, Hak yoluna kurban olan, Hz. Hüseyin (r.a.)'ın gölü ile yola çıkan bu geminin kaptanıdır.Bu sebeple bu gemi Ehl-i Beyt'in gemisidir. Bu gemi Nuh'un gemisidir.Onların gayeleri dine, vatana, millete hizmeti esas kabul ederek Allah'ın rızasına ermektir. Ahmet Yesevi'de, Abdülkadir Geylani'de, Emir Sultan'da, Hz. Mevlana'da? bu vardır.Hz. Mevlana şöyle der:"Dünya deniz kesilse biz o denizde Nuh'un gemisiyiz. Nuh'un gemisi batma derdine düşer mi hiç?"Hâfız'da Divanı'nda:"Allah erlerine dost ol. Nuh'un gemisinde öyle bir toprak var ki, Tufan'ı bile bir damlacık su sayar" der.Yıldırım Bayezid Niğbolu zaferinden sonra esir düşen meşhur şövalyenin:- Bizi affedin. Canımızı bağışlayın. Bir daha karşınıza çıkmayacağız demesi üzerine:- Karşıma çıkın. Ben de her seferinde dinim için, Allah'ın ismini yüceltmek için buralara akın edeyim, diyor.

Hz. Ali: "Sıffin gününde bile Allah'ın zikrini bırakmadım"

Onlar serden geçerler, onlar aç kalırlar, onlar Kerbelâ'yı yaşarlar. Onlar her türlü iftiralara uğrarlar. Onlar, zamanında kıymetleri bilinmeyenlerdir. Ama onlar Allah'ın zikrinden bir an bile geri kalmazlar. Engin gönül sahibidirler. Hz. Ali'ye (k.v.) "Sıffin gününde bile mi Allah Resulü'nün size okumanızı tavsiye ettiği zikri bırakmadınız" diyenlere, "Evet bırakmadım" cevabını vermiştir.Hz. Fâtıma bel ağrısı çekiyor, yükü ağır, işi çok. Yoklukla pişmiş aşların ağırlığından dayanılmayacak bir noktaya geliyor. Allah Resulü'nün kapısında ondan yardım istiyor. Evde bulamayınca haber bırakıp dönüyor. Allah Resulü gelince Fâtıma'sının derdini duyuyor. Hicab ehli anne kadın olan Fâtıma'sına koşuyor. "Elimde imkân yok sana yardımcı veremeyeceğim kızım. Ama namazlardan sonra sübhanallah, elhamdülillah, Allahüekber deyin" deyip gönlüne nazar ediyor. Fatma'sı boyun büküyor. Razı oluyor. Yok denmesinden, isteği yerine getirilmemesinden gücenip küsmüyor. Bu geminin yolcuları işte bu aşk ve vecdi, disiplini, nezaketi, yaşarlar. Yunus'un dediği gibi:Ne varlığa sevinirimNe yokluğa yerinirimAşkın ile avunurumBana seni gerek seni.Bu geminin kaptanı er kişiler, bilge adamlar, varlık ve yokluk arasındaki çizgiyi kaldırırlar. Necip fazıl diyor ki:"Kolay mı Kaf dağını çevirmek dolay dolay?Varol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay!"

"(Sen de) bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!"

Ne yaptı Nuh (a.s.)? Kavmine gerçekleri anlattı. Onlar dinlemediler. Karşı geldiler. Kaçıp kurtulacaklarını zannettiler. Ama Nuh (a.s.) davasından dönmedi. Evladı ve eşi bile inanmadı o yine dönmedi. Bu kader çaresizlik içinde o gemi yapımına başladı. Ortada deniz yok adam gemi yapıyor. Bu sebeple Allah adamlarını işine akıl sır ermez. Ama o, geminin yapılacağını, kendisine inananların kurtulacağı müjdesini aldığından hedefe manevi bir işaret, cesaret, feraset ve kuvvetle koşarlar.Ardından gelenleri de bela ve musibetlerden kurtarırlar. Hud Sûresi 42. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:"Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma! diye seslendi.""Oğlum gel bu gemiye diyorŞu dağa çıkar kurtulurum".İşte bu bahaneye sığınarak hakikati görmeyenler, hakikati zamanında duymayanlar yok olmaya mahkûm olurlar."Atalet içerisinde olanları başına bir şey gelmeyince uyanmaz" diyor şair.İnsan fıtratının değişmez yüzüne bakın ki Allah Resulü, "Şu dağın ardında düşman var" desem Bana inanır mısınız deyince akrabaları, "Evet, inanırız" diyorlar. "Öyleyse Ben Allah'ın Resulü'yüm, buna inanın" dediğinde, karşı çıkıyorlar. Mekke'nin Fethi gerçekleştiğinde İkrime (r.a.) dağlara, ovalara kaçtı. Bu kadar inkâr ettik ama işte zafer onun oldu. İçi içini yedi. Sonra Allah Resulü'nün huzuruna gelip iman edince sahabe oldu.

"Hepsinden iyice, bir gönüle girmektir"

Sen, hakikatte zaferlerle yaşamak istiyorsan, "Hepsinden iyice bir gönüle girmektir" diyen Yunus'un sesine kulak ver. Hani Hendek savaşı biraz uzayınca münafıklar, "Bana Kisra'nın anahtarları verildi" diyordu? "Şu hale bak, açlıktan bitmek ve tükenmek üzereyiz" diyorlar. İmanın aslı işte o yoklukta, o meşakkatte belli olur. O zaman tutunmak, Allah'a olan dayanağını, inancını kaybetmemek, rızıktan şüphe etmemek gerekir. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Eğer biz açlıkla, yoklukla imtihan olacak isek bırakın bu hayır yolunda, Nuh'un yanında, hak yolunda yaşansın.Abdullah ibn-i Cahş (r.a.), kolları bacakları ve uzuvlarını ortaya koyarak, "Ya Rabbi şehit olursam eğer, işte bu uzuvlarımı senin yolunda kaybettim" diyebilmenin ince ayar ve aşkı ile dolan bir hayat yürüyüşü ile yaşamak...Liderin yanında ona kol gövde olanlara destek olmak, o direkleri korumak elbette iman kardeşliğinin dava ile bütünleşen dayanaklarından ve vazifelerindendir.Necip Fazıl demiş, "ben bu gemide ancak bir paspasım."O gönül adamı Abdulhakîm Arvasi cevap vermiş:"Paspas da gemidedir."Bu yamacın çiçekleri içinde kekik de, var papatya da?Servi de var kavakta. Kenarında küçücük bir çiçek olsa da yamaçtadır, ovadadır, gemidedir?İstersen bir damla su ol. Yeter ki deryada ol. Bu büyük mana için şair: "Ya ol ya öl" demişti.Herkes o deryada gemi süremez.Her şey olamazsınBir şey olursun.Ve bir şey ol.Nene Hatun ol. Kara Fatma ol.Büyük ideallere koşan, bağlanan için bahane yoktur. O bahaneleri söküp atar. Tıpkı Gazi Ali Bey'ler gibi?

"İki gözü arkada bırakmaktansa tek gözlü olup ileriye bakmak daha iyi"

Orhan Gazi İzmit'in fethine giderken, silah arkadaşı Gazi Ali Bey'i Hereke'nin fethine memur etmişti. Ali Bey, Hereke Kalesi yakınlarına gelince, kuvvetine bakmadan derhal hücuma geçti. Hereke tam fethedileceği sırada kaleden atılan bir ok Ali Bey'in gözüne saplandı. Ali Bey eli ile oku gözünden çıkartırken, yanında bulunan arkadaşları çok telaşlandılar, bunu gören Ali Bey şöyle dedi: "Bre yiğit arkadaşlarım, ne telaş edersiniz. Bir başa bir göz yeter. İki gözü arkada bırakmaktansa tek gözlü olup ileriye bakmak daha iyidir."Gemileri sahile ulaştıranlara, âlimlere, rehber insanlara, gönül dostlarına nefes nefes yakın olabilenlere ne mutlu."Ey iman edenler Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun" (Tevbe, 119).Ne mutlu Nuh'un gemisinde İslam'ı yaşayan kâmil bir bir imanla, Ehl-i Beyt aşkı ve sevdasıyla Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ümmet olup Allah'ın rızasını kazananlara. Tahiyyatta okuduğumuz, "Ve Allah'ın selamı salihlerin de üzerine olsun" duası ve yakınlığındaki sır ile Allah'ın veli kullarına yakın olarak gemide olanlara ne mutlu.Ne mutlu bir dava uğruna başından sonuna kadar kaptanı ile sahil-i selamete, başarıya ulaşabilen, feyiz ve muhabbete erebilenlere. Ardından büyük ideal ve eser, salih ve saliha evlat bırakan vefa ehline ne mutlu.n Mustafa Sabri
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.