Lale Devri'nin ünlü sadrazamlarından Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılan ve kurşunlarının çokluğu nedeniyle günümüzde Kurşunlu Camii olarak bilinen camiye 1739 yılında hediye edilen, saf ipekten dokutturulan, altın ve gümüş simlerle kaplı Kabe örtülerinin geçen yıl çalındığını, ancak Londra'da müzayedeye çıkmadan bulunduğunu belirten Beyazıt, örtünün Vakıflar Genel Müdürlüğü, İnterpol, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı'nın girişimleri ile hiçbir bedel ödenmeden Türkiye'ye getirildiğini söyledi.Yenişehir'deki Sinanpaşa Camii'nden 1998 yılında çalınan çinilerin de 2000 yılı Şubat ayında Londra'da müzayedede satışının durdurulduğunu kaydeden Yusuf Beyazıt, çinilerin takipler sonucu geçen yıl Türkiye'ye getirilerek teslim alındığını bildirdi. Beyazıt, tarihi eser kaçakçılığı ve hırsızlıkların yıllardır devam ettiğini belirterek, bunu önlemek amacıyla Genel Müdürlük bünyesinde "Kaçakçılıkla Mücadele Bürosu" kurulduğunu vurguladı. Çalınan eserlerin envanter fişlerinin İngilizce çevirilerinin hazırlatıldığını belirten Beyazıt, bu bilgilerin emniyet, gümrükler, valilikler, ilgili bakanlıklar, yurtdışı temsilcilikler ile İnterpol'e verilerek eserlerin geri alındığına dikkati çekti. Beyazıt, "Eser kaçakçılığının önüne geçmek ve hırsızlığı önlemek için eserlerimizi internet ortamında dünyaya tanıtacak ve çalınan eserlerin ülkemize geri dönmesini sağlayacağız" dedi.
Osmanlı eserlerinin tasnifi tamamlandı
Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen vakıf eserleri olan vakfiye defterlerinin, ferman, berat gibi eserlerin tasnifi ve mikrofilm çekimlerinin tamamlandığını, bilgisayara ortamına aktarılma işlemlerinin ise devam ettiğini belirten Beyazıt, cami ve mescitlerdeki sayıları 10 bini bulan teberrükat eşyalarının da (yazma veya basma Kur'an-ı Kerim, cüz ve kitap, Sakal-ı Şerif, Kabe örtüsü, halı, kilim, şamdan, avize, kandil, rahle, levha, saat ve benzeri taşınabilir eşyalar) sayımlarının tamamlandığını söyledi. Tarihi eserlerin bugüne kadar doğru tespit edilemediğini ve çalınmaya açık bir halde olduğunu ifade eden Yusuf Beyazıt, bunu önlemek amacıyla teberrukat eşyalarının envanterlenmesinin, muhafazaya alınması ve çalındıklarında duyurulmasının, caydırıcı bir etki yaptığına işaret etti. 2002 yılında hırsızlık olaylarının 52'ye, 2003 yılında 32'ye, 2004'te ise alınan önlemler sonucu 2'ye düştüğünü bildiren Yusuf Beyazıt, ABD'den bir halı ile Katar'dan İznik çinilerinin geri alınmasının da gündemde olduğunu belirtti.
Osmanlı eserlerinin tasnifi tamamlandı
Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen vakıf eserleri olan vakfiye defterlerinin, ferman, berat gibi eserlerin tasnifi ve mikrofilm çekimlerinin tamamlandığını, bilgisayara ortamına aktarılma işlemlerinin ise devam ettiğini belirten Beyazıt, cami ve mescitlerdeki sayıları 10 bini bulan teberrükat eşyalarının da (yazma veya basma Kur'an-ı Kerim, cüz ve kitap, Sakal-ı Şerif, Kabe örtüsü, halı, kilim, şamdan, avize, kandil, rahle, levha, saat ve benzeri taşınabilir eşyalar) sayımlarının tamamlandığını söyledi. Tarihi eserlerin bugüne kadar doğru tespit edilemediğini ve çalınmaya açık bir halde olduğunu ifade eden Yusuf Beyazıt, bunu önlemek amacıyla teberrukat eşyalarının envanterlenmesinin, muhafazaya alınması ve çalındıklarında duyurulmasının, caydırıcı bir etki yaptığına işaret etti. 2002 yılında hırsızlık olaylarının 52'ye, 2003 yılında 32'ye, 2004'te ise alınan önlemler sonucu 2'ye düştüğünü bildiren Yusuf Beyazıt, ABD'den bir halı ile Katar'dan İznik çinilerinin geri alınmasının da gündemde olduğunu belirtti.