Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Uçucu Madde Araştırmave Tedavi Merkezi Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Kültegin Ögel'in yayınladığı "Bağımlılığı Önlemede Anne-Babalar, Öğretmenler İçin Kılavuz" adlı kitabı, madde bağımlılığı konusunda bir rehber niteliğinde.
Aileler öğrenene kadar...
Sigara, alkol ve madde kullanımının artmasının Türkiye'de herkesin önemini kabul ettiği bir olgu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ögel'in kitabında yer alan araştırmaya göre, uyuşturucu madde kullanımının başlaması ile ailenin bunu öğrenmesi arasında belli süre geçiyor.
Bu süre içinde ara sıra madde kullanan kişi, bağımlı haline gelebiliyor. Bundan dolayı da ailelerin, madde kullanımından kuşkulanma süreci büyük önem taşıyor.
Çocuğu eroin kullanan 100 aileyle yapılan araştırma, aile üyelerinin yüzde 33'ünün, bağımlının madde kullandığından daha önce hiç kuşkulanmadıklarını ortaya koyuyor.Aileler yaklaşık 2 yıl sonra bu durumu öğrendiğini belirtirken, en çok da bağımlının evdeki eşyaları satması veya ev eşyalarında eksilme sonucu bundan kuşkulandıklarını ifade ediyor.
Bağımlının davranışlarındaki değişiklikler
Bağımlı kişinin belli bir süre sonra çevresinin değişmesi, ailelerin kuşku duymasına yol açan etkenlerden biri olurken, diğer birbelirti de fazla para harcama. Davranışların değişmesi ise ailelerde en az kuşku duyma nedenleri arasında yer alıyor.
Uyuşturucu madde kullanımından kuşkulanılsın ya da kuşkulanmasın, ailelerin büyük çoğunluğu sorunu bir başkasından öğreniyor.
Doç. Dr. Ögel, kitabında, madde kullanan kişinin farkına varmanın kolay olmadığına işaret ederek, uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeden yaşayan madde bağımlılarının bulunduğunu hatırlatıyor.
Madde kullandığı nasıl anlaşılır?
Madde kullanımını gösteren özgün belirtilerin çok az olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ögel, zararlı madde kullanımının anlaşılması için en nesnel yöntemin kan ve idrar tetkikleri olduğuna dikkati çekiyor.
Doç. Dr. Ögel'in kitabına göre, madde kullanan gençlerde gözlenen ilk farklılık çevresini değiştirmesi. Bu kişiler yeni arkadaşlar ediniyor, eski arkadaşlıklarını bitiriyor. Bunu ise yeni arkadaş çevresinde daha rahat madde bulabildiği ve bu çevrede maddeyi daha rahat kullanabilmek için yapıyor.
Kullandığı maddenin etkisine bağlı olarak ruhsal değişiklikler gösteren bağımlı genç, kimi zaman neşeli ve sakin, kimi zaman öfkeli, saldırgan davranışlar sergilerken, maddenin etkisi geçince de davranışlarda farklılık ortaya çıkabiliyor.
Başarı oldukça düşüyor
Daha önce okul başarısı iyi olan madde bağımlısı öğrencinin başarısı giderek düşmeye başlıyor, okula devam azalıyor, arkadaşları ile dışarıda zaman geçirme çoğalıyor ve bundan da ailenin geç haberi oluyor.
Evde bulunduğu zamanlarda odasında tek başına kalmayı tercih etmeye başlayan bağımlı gencin, ailesi ile ilişkileri de azalıyor. Genç, durumunu ailesinin anlamaması ve çatışmalardan kaçınmak için böyle davranıyor.
Her zamankinden daha fazla para harcama, kullandığı maddenin dozu arttıkça gereksinim duyulan para miktarının artmasına bağlı olarak evden para çalma, ileri dönemlerde hırsızlık olayları görülebiliyor.
Diğer yansımalar
Doç. Dr. Kültegin Ögel, madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan diğer değişiklikleri de şöyle sıralıyor:
Sınıf içinde dalgınlık, dikkat eksikliği, derse konsantre olamama,hafif uykulu bir hal, halsizlik ve yorgunluk.
Gözlerde kanlanma, daralmış veya büyümüş gözbebekleri, konuşmada güçlük, peltek ya da mırıltılı konuşma, ağızda kuruluk. Aşırı terleme,bulantı, kusma, yürümede güçlük.
Uyku bozukluğu, eroin ve benzeri maddeler alındığında şiddetli uykusuzluk, diğer bazı maddelerde ise sürekli uyuma isteği.
Beslenme alışkanlığında bozulma, kilo kaybı. Madde yokluğunda eklemlerde ağrılar, kramplar, esneme, kaşıntı, tüylerin ürpermesi. Ağrı kesici ilaçların kullanımında artış.
Vücutta yara izleri, ciltte renk değişikliği, iltihaplı yara ya daenjektör izleri.
Uyarılar
Doç. Dr. Ögel, madde kullandıklarından kuşkulanılan kişilerde gözlenen davranışların doğru yorumlanması gerektiğini belirterek, gözlenen değişikliklerin başka nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının iyi araştırılmasının önemini vurguluyor.
Özellikle ergenlik dönemine özgü birtakım değişikliklerin gözardı edilmemesini isteyen Doç. Dr. Ögel, "madde kullanmadığı halde sadece bazı belirtiler benziyor diye kişinin suçlanmasının baştan ilişkiyi koparacağını, amacın yargılamak ya da kişiyi etiketlemek değil, ona yardım etmek olduğuna" dikkati çekiyor.
Aileler öğrenene kadar...
Sigara, alkol ve madde kullanımının artmasının Türkiye'de herkesin önemini kabul ettiği bir olgu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ögel'in kitabında yer alan araştırmaya göre, uyuşturucu madde kullanımının başlaması ile ailenin bunu öğrenmesi arasında belli süre geçiyor.
Bu süre içinde ara sıra madde kullanan kişi, bağımlı haline gelebiliyor. Bundan dolayı da ailelerin, madde kullanımından kuşkulanma süreci büyük önem taşıyor.
Çocuğu eroin kullanan 100 aileyle yapılan araştırma, aile üyelerinin yüzde 33'ünün, bağımlının madde kullandığından daha önce hiç kuşkulanmadıklarını ortaya koyuyor.Aileler yaklaşık 2 yıl sonra bu durumu öğrendiğini belirtirken, en çok da bağımlının evdeki eşyaları satması veya ev eşyalarında eksilme sonucu bundan kuşkulandıklarını ifade ediyor.
Bağımlının davranışlarındaki değişiklikler
Bağımlı kişinin belli bir süre sonra çevresinin değişmesi, ailelerin kuşku duymasına yol açan etkenlerden biri olurken, diğer birbelirti de fazla para harcama. Davranışların değişmesi ise ailelerde en az kuşku duyma nedenleri arasında yer alıyor.
Uyuşturucu madde kullanımından kuşkulanılsın ya da kuşkulanmasın, ailelerin büyük çoğunluğu sorunu bir başkasından öğreniyor.
Doç. Dr. Ögel, kitabında, madde kullanan kişinin farkına varmanın kolay olmadığına işaret ederek, uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeden yaşayan madde bağımlılarının bulunduğunu hatırlatıyor.
Madde kullandığı nasıl anlaşılır?
Madde kullanımını gösteren özgün belirtilerin çok az olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ögel, zararlı madde kullanımının anlaşılması için en nesnel yöntemin kan ve idrar tetkikleri olduğuna dikkati çekiyor.
Doç. Dr. Ögel'in kitabına göre, madde kullanan gençlerde gözlenen ilk farklılık çevresini değiştirmesi. Bu kişiler yeni arkadaşlar ediniyor, eski arkadaşlıklarını bitiriyor. Bunu ise yeni arkadaş çevresinde daha rahat madde bulabildiği ve bu çevrede maddeyi daha rahat kullanabilmek için yapıyor.
Kullandığı maddenin etkisine bağlı olarak ruhsal değişiklikler gösteren bağımlı genç, kimi zaman neşeli ve sakin, kimi zaman öfkeli, saldırgan davranışlar sergilerken, maddenin etkisi geçince de davranışlarda farklılık ortaya çıkabiliyor.
Başarı oldukça düşüyor
Daha önce okul başarısı iyi olan madde bağımlısı öğrencinin başarısı giderek düşmeye başlıyor, okula devam azalıyor, arkadaşları ile dışarıda zaman geçirme çoğalıyor ve bundan da ailenin geç haberi oluyor.
Evde bulunduğu zamanlarda odasında tek başına kalmayı tercih etmeye başlayan bağımlı gencin, ailesi ile ilişkileri de azalıyor. Genç, durumunu ailesinin anlamaması ve çatışmalardan kaçınmak için böyle davranıyor.
Her zamankinden daha fazla para harcama, kullandığı maddenin dozu arttıkça gereksinim duyulan para miktarının artmasına bağlı olarak evden para çalma, ileri dönemlerde hırsızlık olayları görülebiliyor.
Diğer yansımalar
Doç. Dr. Kültegin Ögel, madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan diğer değişiklikleri de şöyle sıralıyor:
Sınıf içinde dalgınlık, dikkat eksikliği, derse konsantre olamama,hafif uykulu bir hal, halsizlik ve yorgunluk.
Gözlerde kanlanma, daralmış veya büyümüş gözbebekleri, konuşmada güçlük, peltek ya da mırıltılı konuşma, ağızda kuruluk. Aşırı terleme,bulantı, kusma, yürümede güçlük.
Uyku bozukluğu, eroin ve benzeri maddeler alındığında şiddetli uykusuzluk, diğer bazı maddelerde ise sürekli uyuma isteği.
Beslenme alışkanlığında bozulma, kilo kaybı. Madde yokluğunda eklemlerde ağrılar, kramplar, esneme, kaşıntı, tüylerin ürpermesi. Ağrı kesici ilaçların kullanımında artış.
Vücutta yara izleri, ciltte renk değişikliği, iltihaplı yara ya daenjektör izleri.
Uyarılar
Doç. Dr. Ögel, madde kullandıklarından kuşkulanılan kişilerde gözlenen davranışların doğru yorumlanması gerektiğini belirterek, gözlenen değişikliklerin başka nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının iyi araştırılmasının önemini vurguluyor.
Özellikle ergenlik dönemine özgü birtakım değişikliklerin gözardı edilmemesini isteyen Doç. Dr. Ögel, "madde kullanmadığı halde sadece bazı belirtiler benziyor diye kişinin suçlanmasının baştan ilişkiyi koparacağını, amacın yargılamak ya da kişiyi etiketlemek değil, ona yardım etmek olduğuna" dikkati çekiyor.